101-125 / 706
Encyclopedia
BAŞTAR (Fatma)
1950 yılından beri gün günden artan geçim zorluğunun, memleket pazarlarını pis şahsî çıkarları uğruna allak bullak eden bıçaksız kaatillerin kurbanı olmuş bir ev kadını; yarı resmî bir müessesede memur Hüseyin Bastarın zevcesidir, bir nâmus ve fazilet ...
Encyclopedia
BAŞ TİLKİ
On yedinci asır ortalarında yaşamış, “sündür” (?) denilen bir sazda hüner sahibi ve muhakkak ki ayak takımından bir adamdır; bu sazı târif eden Evliyâ Çelebinin aşağıdaki satırlarından Baştilkinin İstanbulda yerleşmiş hammal ve irgad makunlesi bir kürd...
Encyclopedia
BAŞ ÜZERİNDE YERİ OLMAK
Halk ağzı deyim; hürmet tâzim görmek; ilim ve irfan sâhibi, asla ağırlık vermez, hoş sohbet meclis adamları, yaşlı kimseler, güzellikleri ile bulunduğu meclisleri ışıklandıranlar, seçkin sanatkârlar, ve aslında baş tâcı sevgililer şânında söylenir:
— R...
Encyclopedia
BAŞTAK (Naci Fikret)
Filosof, şâir; ansiklopedik bilgisi çok geniş, meslek aşkı olmayan âvâre iştiyak ile çok okumuş adam; şarklı doğmuş, garba hayran yaşamış fakat garblılaşamamış, doğduğu âlemin eşine ender rastlanır büyük derbederlerinden, heder olmuş bir dâhi; Konyalıd...
Encyclopedia
BAŞOKCU (Rebia)
Fransanın baş şehri Paris’in namlı kadın terzilerinden; İstanbulun çok eski ve kibar bir ailesine mensub Nâfia Nezâreti muhasebeciliğinde bulunmuş Tevfik Beyin kızıdır; Rumelihisarında büyük bir yalıları vardı. Fransızcayı İstanbulda anadili gibi öğren...
Encyclopedia
BAŞ TÂCI
Halk ağzı deyim; 1) Hürmete lâyık adam; dostluğu, yakınlığı övünmeğe değer, şeref olan adam; 2) Âşıkın aşırı derecede üstün sevgilisi, uğrunda can fedâ edilir sevgili.
“Melek sîmâ cânım, lebi mercânım, ey rûyi mâhım, gül yüzlü şâhım, zülfü kemendim, se...
Encyclopedia
BAŞ ŞÂKİRD
Yeniçeri Asker Ocağı teşkilâtında İstanbuldaki Yeniçeri ağalı Sarayı olan Ağakapusunda (B.: Ağa kapusu) yazı işleri kaleminde şâkird denilen on kâtibin en kıdemlisi; terfî ettiği zaman “Kethüdayeri Kâtibi” olurdu.
Bibl.: M. Zeki Pakalın, Tarih Deyim ve...
Encyclopedia
BAŞ ODA
Eski Türk ve dolayısı ile İstanbul evlerinde biri haremde biri selâmlıkda evin en süslü döşenmiş misafir odalarına verilen isim; Eski İstanbul evinde harem - selâmlık kalkınca baş odanın adı umumiyetle “misafir odası” adını aldı, son zamanlarda da misa...
Encyclopedia
BAŞMUHARRİR
Günlük, yahud haftada iki veyâ üç gün yayınlanır, onbeş günlük, aylık, ciddî yahud mizâhî bir siyasî gazete veya derginin baş yazısını yazmayı taahhüd etmiş muharrirlere verilen isimdir.
Siyasî dergi yahud gazete, 1) : bir imtiyaz sahibinin malı; 2) : ...
Encyclopedia
BAŞ MÜEZZİN SOKAĞI
Fâtihte Kirmasti ve Şeyhresmî mahalleleri arasında hudud sokaktır; Fevzipaşa caddesi ile Dârüşşefaka caddesi arasında, sağında ve solunda iki ayrı mahallede kalmış bulunan Başimam ve Başhoca sokakları ile paralel uzanır. Fevzipaşa caddesi başından giri...
Encyclopedia
BAŞMAKCIGÜZELİ ALİ yahut KADININ FENDİ ERKEĞİ YENDİ MASALI
Tanzim ve nakledenin adı ile târihini tesbit edemediğimiz bir meddah masalıdır, emsâli gibi geçmiş asırların İstanbul hayatı bakımından büyük kıymet taşır. Bu masal 1953 de Hafta Mecmuasında R. E. Koçunun kalemi ile ve “İstanbul masallarının güzel kadı...
Encyclopedia
BAŞMAK, BAŞMAKCILAR
Yemeni, kesimi, biçiminde bir nevi ayakkabıdır ki asırlar boyunca halk, asker ve kadın, erkek ve çocuk ayakları “başmak”ın çeşidini ayaklarında taşımıştır; üstü açık, ön kısım parmakları tamamen örter (yemeni de parmak aralıklarının bitimi görünebilird...
Encyclopedia
BAŞLIK
Gelinbaşı süslemede kullanılan tac, gelin tacı; muhakkak tac şeklinde olmayan her hangi bir şekil, meselâ bir sorguç, bir çiçek büketi şekli verilmiş olan fakat yine gelin başı süslemede kullanılan mücevherat, Eski İstanbul düğünlerinde en mütevâzı ail...
Encyclopedia
BAŞKUT (Cevad Fehmi)
Gazeteci, edîb, piyes müellifi; bu satırların yazıldığı 1960 yılında Cumhuriyet Gazetesi yazı ailesinin seçkin başlarından, bu büyük gazeteye ciddî ve vakur sîmâsını verenlerden biri; 1905 de Edirnede doğdu, piyâde binbaşısı Ömer Fehmi Beyin oğludur. Ö...
Encyclopedia
BAŞLALA KULESİ
Topkapusu Sarayında Fatih Sultan Mehmed devri yapılarındandır; zamanımızdaki görünüşü ile tavla zarı şeklinde bir binâdır, kadimden beri “kule” denile geldiği nazarı dikkate alınırsa eskiden üzerinde bir veya bir kaç kat daha bulunduğu muhakkaktır. Bug...
Encyclopedia
BAŞLALA BAĞÇESİ
Topkapusu Sarayında, sarayın büyük giriş kapusu olan Bâbıhümâyun tarafından gelindiğine göre Dördüncü Avlu denilen avlunun en geniş parçasının adıdır; isim dâiresi bu avluda bulunan Başlalaya nisbetle verilmiştir. Eski saray teşkilâtını ve saray hayatı...
Encyclopedia
BAŞLALA
Tanzimatdan evvelki devirde, Osmanlı İmparatorlarının İstanbulda dâimî ikaametgâhları olan ve devlet kütüğünde resmi adı sarâyi Cedîdi Âmire olan Topkapusu Sarayı teşkilâtında Enderunu Hümâyun zülüflü ağalarının en üst sınıfını teşkil eden kırk nefer H...
Encyclopedia
BAŞKESMEK
1) Açık lûgat mânâsı ile îdam; Tanzimatdan evvelki devirde pâdişahlar tarafından mülkî ve askerî âmirlere, vezirlere gönderilen fermanlar, verilen emrin kesin tatbiki isteniyor ise ekseriya “Bâşın keserim!..” tehdid ve ihtârı ile biterdi.
2) Tekke tarî...
Encyclopedia
BAŞKÖŞE, BAŞSEDİR
Eski Türk ve dolayısı ile İstanbul evlerinde, Avrupakârî iskemleler, koltuklar, kanapeler girmeden, şilte ve yastıklarla döşenmiş sedirlerde oturulurdu (B.: Sedir); bir odanın en az iki divarı boyunca yapılmış olan sedirlerden, oda bağçe tarafında ise ...
Encyclopedia
BAŞKOŞMAK
Halk ağzı eski deyim, candan arkadaş olmak, “yâri gaar” olmak; “yâri gaar” olmak; zamanımızda kullanılmıyor.
Tutub âvâreler semtin ayak basdık harâbâte
Meyi nâb ile baş kosduk aceb ehli havâyiz biz
Rûhi
Encyclopedia
BAŞ KADIN EFENDİ
Osmanlı Sarayı Harem hayatında pâdişahların nikâh altındaki kadınların ilkine Tanzimatdan sonra verilmiş unvandır; diğer zevceleri de ikinci, üçüncü, dördüncü kadın efendi diye anılırlardı; pâdişahların kadın efendilerinin Tanzimatdan evvelki unvanları...
Encyclopedia
BAŞKADIN MEYDAN ÇEŞMESİ
Üsküdarda İmrahor Camiinin önündeki meydancıktadır; kesme taşdan yapılmış, cebhesi mermerle kaplanmıştır; gördüğümüzde suyu mevcud, mâmur idi. (1945). Bânisi Üçüncü Ahmedin başkadınıdır. Üçer mısrâlı altı satır üzerinde hak edilmiş olan kitâbesi o devr...
Encyclopedia
BAŞKA
F. Devellioğlu “Türk Argosu” adlı eserinde “Çingene” karşılığı olarak gösteriyor ve: “Başka diye çingeneye derler” misâlini veriyor.
Sayın dilcinin verdiği misâl bir klişe deyimdir, şöyleki: Ayak takımı arasındaki münakaşelerde, haklı olan bu kelimeyi ...
Encyclopedia
BAŞKALDIRMAK
Halk ağzı deyim; isyan, ihtilâl, ayaklanma, misâl: “Yeniçerilerle İstanbulun ayaktakımının, şehir eşkiyası hezele ve hayta gürühunun Alemdar Paşa ile yarânına karşı ilk fırsatta baş kaldıracağı, İstanbul sokaklarında o makalenin tavur ve hareketine dik...
101-125 / 706