Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
BAŞTAK (Naci Fikret)
Filosof, şâir; ansiklopedik bilgisi çok geniş, meslek aşkı olmayan âvâre iştiyak ile çok okumuş adam; şarklı doğmuş, garba hayran yaşamış fakat garblılaşamamış, doğduğu âlemin eşine ender rastlanır büyük derbederlerinden, heder olmuş bir dâhi; Konyalıdır, 1891 de orada doğdu, babası medrese ulemâsından arabca, farsca ve türkcede derin vukufu ile meşhur şâir Mustafa Fikri Efendidir; tahsilini Konya mülkî idadisinde yapdı ve bu mektebden şehâdetnâme aldı; otodidakt olarak en ağır metinleri takib edebilecek kadar Fransızca öğrendi; daha idadinin son sınıfında iken arkadaşları ile beraber, İstanbuldaki akranlarının tesis ettikleri “Fecri Âti” ye nazire olarak Konyada “Ufki Âti” adı ile bir mecmua çıkardı, ilk felsefî şiirlerini bu mecmuada neşretti. Konyada çıkan mecmua ve gazetelere felsefî makaaleler yazdı, bu yoldaki yazılarının bir kısmını da İstanbulda intişar eden “Zekâ”, “Felsefe Mecmuası”, “Millî Mecmua” gibi mevkutalara yolladı. Birinci Cihan Harbinde ihtiyat zabiti olarak Irak cebhesine gitti, İstiklâl Harbine de iştirak ederek Afyonda bulundu. 1918-1922 arasında Konyada arkadaşları tarafından tesis edilmiş hususî Anadolu İntibah Mektebi ile Konya Sultanisinde coğrafya ve felsefe muallimliği yapdı, fakat bu mesleği hiç benimsemedi, talebeleri de kendisini anlayamadı, bilhas...
⇓ Read more...
Filosof, şâir; ansiklopedik bilgisi çok geniş, meslek aşkı olmayan âvâre iştiyak ile çok okumuş adam; şarklı doğmuş, garba hayran yaşamış fakat garblılaşamamış, doğduğu âlemin eşine ender rastlanır büyük derbederlerinden, heder olmuş bir dâhi; Konyalıdır, 1891 de orada doğdu, babası medrese ulemâsından arabca, farsca ve türkcede derin vukufu ile meşhur şâir Mustafa Fikri Efendidir; tahsilini Konya mülkî idadisinde yapdı ve bu mektebden şehâdetnâme aldı; otodidakt olarak en ağır metinleri takib edebilecek kadar Fransızca öğrendi; daha idadinin son sınıfında iken arkadaşları ile beraber, İstanbuldaki akranlarının tesis ettikleri “Fecri Âti” ye nazire olarak Konyada “Ufki Âti” adı ile bir mecmua çıkardı, ilk felsefî şiirlerini bu mecmuada neşretti. Konyada çıkan mecmua ve gazetelere felsefî makaaleler yazdı, bu yoldaki yazılarının bir kısmını da İstanbulda intişar eden “Zekâ”, “Felsefe Mecmuası”, “Millî Mecmua” gibi mevkutalara yolladı. Birinci Cihan Harbinde ihtiyat zabiti olarak Irak cebhesine gitti, İstiklâl Harbine de iştirak ederek Afyonda bulundu. 1918-1922 arasında Konyada arkadaşları tarafından tesis edilmiş hususî Anadolu İntibah Mektebi ile Konya Sultanisinde coğrafya ve felsefe muallimliği yapdı, fakat bu mesleği hiç benimsemedi, talebeleri de kendisini anlayamadı, bilhassa coğrafya derslerindeki takrirleri cemiyet ilmine doğru kaçarken, mekteb kitablarındaki mâlûmatın aynen nakline alışmış çocuklar tarafından yadırgandı, geniş bilgisinden nakış alacak yerde:
Coğrafiya dersi değil
Muallimbey masal söyler!.
dediler. Muallimlikden ayrıldıktan sonra Konyada müze memurluğu, Yusufağa Kütüphânesi memurluğu gibi vazifelerde bulundu. 1930-1931 arasında olacaktır. İstanbula geldi, evvelâ Darülfünunun Edebiyat Fakültesi kaleminde kâtib oldu, Darülfünün lağvedilip İstanbul Üniversitesi kurulur iken Üniversite Kütüphânesine memur olarak nakledildi, bu vazifede iken 1946-1950 arasında vefat etti.
Hiç evlenmemişdi, kadın olarak anasını dâimâ sonsuz bir sevgi ile yâd etmiş, fakat ömrü boyunca kadından nefret etmiştir. Bütün şark derbederleri gibi mahbubdost olarak tanınmıştır. Ortanın üstünde uzun boylu idi; iri kemikli heybetli yapısı, dâimâ çulâkîden veya kaba şayakdan yapdırttığı biçimsiz setre pantalonu, kaba kunduralar, boyun altından kapanır balıkcı biçimi yeleği, iri başında hor kullanılmış fötr şapkası, ensesini ve kulak etrafını dolduran ve hiç taranmayan saçları, sakalı matruş pos bıyıklı ablak yüzü ve apul apul yürüyüşü ile bir şâir, filosof, mütefekkirden ziyâde hammallar kâhyasına benzerdi.
Yaman bir ayyaşdı: batıda Verlaine’in ve bizde adaşı Muallim Naci ile arkadaşlarının hayatına özenmiş, fakat kendi hayatı, yakından tanıyanlarını dâimâ tiksindirmiştir. İstanbulda bir müddet üçüncü sınıf otellerde ve sonra hanlarda tutduğu bekâr odalarında iğrenc bir pislik içinde yaşamıştır; bu sefâletin başlıca sebebi muhakkak ki aldığı aylığın içki masrafını ancak karşılayabilmesidir. Anasının vefatında eline altın olarak geçen ve o devir için kendisine yeni bir hayat tarzı tanzimine medâr olabilecek bir serveti de ayyaşylık ve derbederlik yollarında hebâ ettiği söylenir; hayatının son on yılında Çenberlitaş civarındaki bir handa tuttuğu odasında gecelerini mum ışığında geçirdiği, o sefâlethâneyi gidip görenler tarafından anlatılmıştır.
Naci Fikret için, alkolün tesiri ile cinnetin eşiğini de atlamış, fakat bunu etrafındakiler fark edememiştir diyebiliriz. Herkesi, hattâ bulunduğu yerlerde kendisine hürmet eden, ve hattâ kendisini seven arkadaşlarını dahi zaman gelmiş can düşmanı bilmiştir. Tahayyül ettiği şeyleri, kuruntularını bilâhare yaşadığına inanmıştır. Bu ansiklopedinin müellifi bu büyük adamı yakından tanımış, ve zaman zaman onun tarafından dost gibi karşılanmak şerefi ile can düşmanı gibi nefretine uğramak talihsizliğini tatmıştır. Tesbit ettiğimiz bir “Ermeni Haygas çocuk mâcerâsı” bir gün ruh hekimi Fahreddin Kerim Gökay’a nakledilmiş, muhterem profesör lâtince bir kelime ile Naci Fikretin cinnetinin adını koymuştur. Bu mâcerânın Naci Fikret tarafından hâtıra defterlerinden birine geçmiş teferruatlı hikâyesi ile sefâlet içinde gurebâ hastahânesinde ölen Haygas’ın ölüm eşiğindeki samimî ve çıplak itirafları birbirinin tamamen zıddıdır; hikâyenin muhayyel ve itirafın hakikat olduğundan şübhe edilemez.
Naci Fikret “Son Asır Türk Şairleri” adındaki eseri için Mahmud Kemal İnal’a gönderdiği hal tercemesinde: “.. ben şâir değilim, fakat küçüklüğümdenberi şiir ve edebiyata karşı büyük bir meclubiyetim vardır, bu incizabımda irsî olacaktır. 1911 den itibâren bazı his ve fikirlerimi nazmen kaleme almağa başladım, bir müddet felsefe ve müsbet ilimler ibtilâsı araya girdi, 1925 den itibâren şiir zevkim tekrar canlandı, halâ devam etmektedir..” diyor. Bu mektubu 1937-1938 arasında göndermiş olacaktır. Bâzı şiirlerinde “Âzer” mahlâsını kullanmıştır.
Müsbet ilimlerle uğraşdığı zamanlardır ki lâdinî oldu; perişanlığının bir sebebi de bu inkârı, maddeciliği olsa gerektir. Son yıllarında hidâyete kavuştuğu zan edilmektedir. Dinler tarihinde memleketimizde en sağlam, derin bilgiye sahib adamdı. Aydın bir hakikattir ki Naci Fikret Baştak ilim ve sanat hayatımızda heder olmuş çok büyük bir mütefekirdir.
Bu şiirinde son perişan hâlini tasvir etmiştir:
DERBEDAR AYYAŞ
“İsmail Safa’ya nâzire”
Hercümerc olmuş sakal, bıyık, bulanmın dideler
Dizleri titrer, yürürken bazı bazı sendeler
Yüz yaşında pîri fâni veş betâetle yürür
Bazı inler, bazı çeşmanı olur yaşlarla pür
Böylece gitti ve bir bakkala girdi muhteriz
Korkuyor bakkalı görmekden abûsü müşmeiz
Bekledi bir hayli, sonra hâifâne istedi
“Üç şişe konyak, Ligor, ver, şimdilik kâfi..” dedi
Şimdilik kâfi, evet, her şeb boşaltır beş şişe
Hem verir bakkal vehem şaşmakda bir böyle işe
Çıkdı dükkândan yine lerzan bacaklarla heman
Çehrei bitâbına gelmişdi lâkin şimdi can
Şimdi almıştı gıdâyı başka bir şey istemez
Her gece zehrâb içer, günlerce hiç bir şey yemez
Gitti, gitti, en nihâyet dahil oldu bir hana
Şimdi gelsin de bu handa oğlunu görsün ana
Kalmamıştır kimsesi, mâder, peder ya akribâ
Hepsi de gitmiş öbür dünyada tutmuşlardı eâ
Kalmamıştır bir muhibbi, âşinâsı hiç, hiç
En nihâyet ..................................................
Şimdi kalmıştır onun bir dostu hem pek çok sever
Alkol adlı zehrdir ki durmayub her şeb içer
Tesliyetkârı, medârı inşirâhı tek odur
Izdırablardan onu tahlis eden bîşek odur
İsmine Âzer denir arzettiğim âvârenin
“Sızlıyor kalbinde evcâı derin bir yârenin..”
Naci Fikret Baştak
(Resim: H. Çizer)
Theme
Person
Contributor
H. Çizer
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM040602
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Contributor
H. Çizer
Description
Volume 4, pages 2202-2204
Note
Image: volume 4, page 2202
Theme
Person
Contributor
H. Çizer
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.