551-575 / 823
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Midya dolmacıları, midya tavacıları
Akşamları bilhassa meyhaneleri dolaşan esnaftandır; umumiyetle Rum ve Ermenidirler; içlerinde midya dolması yapmakta hakikaten hüner sahibi, temiz sular midyası kullanan yağı halis, pirinci leziz, fıstığı üzümü yerinde, aldığı para helâl olan esnaf var...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Ocak süpürücüler
Hemen hiç görünmez olmuş esnaftandır. Kocakarı masallarındaki gibi bir dudağı yerde, bir dudağı gökte Arap Üzengi vari iri yarı, tepeden tırnağa kapkara, korkunç bir zebellâhdı, sokakta belirirken tok, çatal çutal, ses de ortalığa yayılır:
— Ocaçû!..
K...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Oynar oynar balıkcılar
Kendi oltasiyle tuttukları balıkları kendi eliyle satan ve hemen hepsi de Büyükşehirde mihnet ve meşakkat içinde yaşayan insanlardır, tereddütsüz hâneberduş olmıyanı nâdirdir denilebilir. O gün kazandıkları ile yerler, içerler, ertesi günü de rızıkları...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Manavlar
Şehri şehrimizin her çapta ve her istidatta müstakimülhâl kesanı ağuşu şefkatinde perverde eden beldei tayyibedir. Bu ecildendir ki yaz gelince başı abani sarıklı Alanyalılar, yeşil ve beyaz sarıklı Konyalı, Aksekili, Ürgüplü seyyar manavlar küfesini, ...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Mısır ve kestaneciler
Tabla üstüne mısırı doldurup sıcaklığını muhafaza ve temiz bulundurmak için bir peştemala sararlar, tablanın kenarında pişmemiş mısırları birer şiş ile yani ağaçtan mamul sivri bir âlete geçirip süs kabilinden olmak üzere yeşil yapraklariyle dikerler: ...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Mahallebiciler
Meşrutiyetten evvel Yenicaminin gerisinde, Binbirayak arasında, kaç ağızdan makamlı, tempolu avazlar birbirine karışırdı:
On paraya bir tabak
İnanmazsan, ye de bak
Çadır bezinden tentelerin altında uzun kerevetler, üstlerinde salaşpurdan örtü; onları...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Makaracı, iğneciler
Eskiden Beni İsraildendir, yaşlıydılar; sermayeleri kıttı; haydi haydi beş on mecidiye tutarında. Malları tavla kutusu kadar, tahtaları çatlak, kapağının rezeleri kırık bir çekmece içinde. Onlardaki bağırış da ince, düdük gibi, yayık yayık, ezik ezik u...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Macuncular
Yine yok değil, tek tük bulunuyor. Fakat nerede o eskiler? Mutlaka ya klarnetası yahut büğülüsü (Frenklerin bugle dedikleri üç anahtarlı pirinç boru) vardı. Çalıp çalıp durur, satışına çığırtkanlık ettirirdi. Tersane, Tophane, Bâbı askerî bandolarından...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Leblebiciler
Çankırı havalisi Türklerinden olup her biri birer dükkânda çıraklıkla hırtlık devresini atlatıp çok kimseleri atlatmağa kalkarlar. Sırtta kıldan mamûl bir elbise, ayakta yemenimsi bir papuç, fesi üstünde yazma bir çevre yani yemeni, koltuk altında teri...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Kuşlokumcular, revaniciler
Tarihe karışmış esnafdandır denilebilir; satıcılarının hemen hepsi Safranbolulu olan kuş lokumu, yassı kadaifinin bir buçuğu kadar büyüklükte şekerle, un, biraz da — çürük mü sağlam mı bilemem yumurtadan mamul nefîs ve leziz taamı hoş bir şeydir. Mekte...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Köprüüstü bülbülcüleri ve balıkcılar
İkinci Abdülhamid devrinde “Cisri cedid” denilen Galata köprüsünün üstünde dilencinin de, satıcının da bini bir paraya. Ne antika şeyler görülür, ne de yakası açılmadık tekerlemeler duyulurdu:
— Uçmaz, kaçmaz, Üsküdara geçmez, on paraya bir bülbül!
Bu,...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Köfteciler
Perşembepazarı, Çeşmemeydanı, Tahtakale, Uzunçarşı gibi kalabalık çarşı boylarında, mesire yerlerinde, tatil günlerinde meselâ Edirnekapu dışı gibi kışlalara giden yollar boyunda görülen esnaftır. Bir elde maşa, bir elde hindi tüyünden yelpaze.. Çoğu ş...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Kömürcüler
Büyükşehrin bilhassa fakir ailelerin barındığı mahallelerde dolaşan esnaftandır; tek atlı, çift atlı arabalarla, bâzan da üç tekerlekli el arabaları ile geçerler; hemen umumiyetle:
— Elleme kömürü!...
Diye bağırırlar; kömürü el kantariyle tartarlar kan...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Koz helvacılar
Meşrutiyete kadar hepsi yine Arnavud; kâğıt helvasına, kebab kestane ve unnaba mayna verenlerdi. Havalar iyice soğuyunca ortalığa çıkar, kalabalık caddelerin köşe başlarında sehpalar üzerine tablâlarını oturturlar. Dolaşanları nâdirdi.
Sermed Muhtar Al...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Kokucular
Yerlerini esanscılara terk etmiş esnaftır; eskiler umumiyetle Antalyalı idi, gülyağı, hacıyağı, kallemisyağı satarlar, kahveleri dolaşırlardı. Şişenin koku bulaşmış mantarlarını el üstüne, üste başa sürerler, parmaklarını bulaştırıp tesbihlerini kokula...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Keten helvacılar
Şimdi de olduğu gibi beyitler okuyarak gezerlerdi. Bâzı kahvehanelerde dahi yüzük oynayarak mağlûp olan tarafa helva çektirirlerdi. O vakitler Harbiyede meşhur bir helvacı vardı, işitirdik. Bu helvacılar şimdi de aynen gezmektedirler. Gerek tahan, gere...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Kınacılar, damla ve çam sakızcılar
Yarım asırdan fazladır; benim çocukluğumda seyyar kınacılar vardı. Hattâ siyahî bir kadın sokaklarda:
— Yeşil kınâ! Yaprak kınâ! Dilde menşûr (meşhur) bizim kınâ!..
Diye gezerdi, çoktandır böyle şeyler görülmemektedir. Onların da tabla ile damla sakızı...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Kebab kestaneciler, Unnabcılar
Eskiden kebab kestaneciler, unnabcılar da hep Aranvuddu. Eylûl girdi mi kestane çıkar; dondurmacıların bâzıları, işportalara ,doldurup bunları başlarına oturtup elleriyle hiç tutmadan, at cambazhanesinde müvazene oyunları yapan bir cambaz meharetiyle t...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Kahveciler
Artık tarihe karışmış esnaftandır. Haftanın her günü muhtelif semtlerde kurulan pazar yerlerini, cami avlularını dolduran kalabalığın arasında seyyar kahveciler de tümen tümen. Ekserisi sakallı, hattâ ak sakallı adamcağızlardı.
Omuzlarında sırık, sırığ...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Kasablar
Tarihe karışmış esnaftandır; omuzda bir sırık, etler dizili, elde bıçak, belinde bir peştamal: “Semiz!..” diye gezenler veyahut işlek, münasip bir mahal tutup bir sehpa üzerine et sırığını vaz ile dükkânlardan daha ziyade iş yapanlar vardı. Yalnız bâzı...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : İzmaritçiler
İkinci Abdülhamid devrinde sokaklara atılan cıgara artıklarını toplayan birtakım insanlar vardı. Bunlar, umumiyetle Tatar delikanlıları idi. Aralarında yalın ayak, başı kabak dolaşan, pantalon yerine renkli şalvar giyen oğlancıklar, saçları bellerine k...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Kâğıdhelvacılar
Kâğıt helvası ve helvacısı İstanbulun has damgalarındandır; eskiden bunlar da tamamen de meydandan kalkardı. Kadıköy yakısında, Boğaziçinde Göksuda, Sariyerin Çırçır, Hünkâr, Kestane sularında revaçtaydı. Satıcıların omuzunda sehpa, üzerinde tahtadan d...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Kadayıfcılar
Kastomonu ve civarı sekenesinden olup kimisi kadayıfcı dükkânlarında çalışanlardan, kimisi de başlı başına iş yapanlardandı.
Bunlar dükkânlardan çiğ tel kadayıfı üç kuruşa alıp pişmiş olarak Yenicami avlusu ve bâzı pazar yerlerinde yüz paraya satarlard...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Hallaçlar
İstisnasız hemen hepsi Karadeniz yalısı uşaklarıdır, Büyükşehri semt semt dolaşanları da çalâk yapılı, sırım gibi adamlardır; hırpanî kıyafet alâmeti farikası gibidir, evlerde atacakları pamuğu götürü pazarlık ederler. Hallaç için evde bir oda boşaltıl...
Encyclopedia

AYAK ESNAFI, SATICILARI : Hassacı, patiskacılar
Meşrutiyetten evvel bunlar Yahudi ayak satıcıları idi. Bu iş, kağşamış, ihtiyarlayıp takatten kesilmiş ta takımın harcı değil; sırtta okkalarla yük taşınacak. Gençlerin, dermanlıların kârıydı.
Sesleri — ötekiler gibi — cırlak cırlak ayyuka çıkardı.
— H...
551-575 / 823