151-175 / 1037
Ansiklopedi

ÇIRAK MEKTEBİ
Maarif târihimizce çok parlak bir mâzisi olan, memleketimize büyük hizmetlerde bulunmuş pek seçkin simâlar yetişdirmiş olan, zamanımızda da İstanbulun büyük irfan ocaklarından biri olan Dârüşşefaka Lisesinin kurulmasına yol açmış bir mektebdir; Cemiyet...
Ansiklopedi

ÇIRAK RÜYÂSI VAK’ASI
1899 yılı ekim ayında bir gece Kocamustafapaşa çarşısını heyecan ve dehşete düşürmüş bir vak’adır, fransızca Servet Gazetesi “Molièr’e konu olmaya lâyık” başlığı altında neşretmiştir.
Çarşıda edeb ve nâmusu ile tanınmış Kastamonulu helvacı Aziz Ağa, h...
Ansiklopedi

ÇIRAK SOKAĞI
1934 Belediye Şehir Rehberinde Fâtih Kazâsının Fener Nahiyesinin Kâtib Muslihiddin Mahallesi sokaklarından; Kiremit Caddesi ile Kazancı Selim Sokağı arasında, bir kısmı merdivenli bir aralık sokakdır (Adı geçen rehberde pafta 8. no. 104); yerine gidili...
Ansiklopedi

ÇIRAKCI MESCİDİ
Hadikatül Cevâmi: “Sultan Selim Camii kurbindedir. Bânisi şamdancılar kethüdâsı Hamza Ağadır; Sultan Selim Camiine mihrab şamdanlarını yapub bâ izni hümâyun bu mescidi fevkaanî olarak binâ eyledi; merkadi nâ malûmdur, minberini İbrahim Ağa nam kimse ko...
Ansiklopedi

ÇIRAKÇI ÇEŞMESİ SOKAĞI
Fâtih İlçesi merkez nâhiyesinin Şeyh Resmi Mahallesi ile Fener nâhiyesinin Müftü Ali ve Abdi Sübaşı mahallelerinden geçer bir sokakdır; Haliç Caddesi ile Tabak Yunus Sokağı arasında uzanır; Kızak Sokağı (Şeyh Resmi Mah.) Dönemeç Sokağı, Cingöz Sokağı, ...
Ansiklopedi

ÇIRAK
Bir sanat öğrenmek üzere usta yanına verilen çocuk; bu isim, aslı farsca olup fasih telâffuzu da çerağ olan mum, kandil anlamında çırağ kelimesinden bozmadır; bu yerde kullanılışındaki nükte çok zarifdir. “Bir sanat öğrenmek için aşk ile yanmak, o sana...
Ansiklopedi

ÇIRAKÇI BOSTAN SOKAĞI
1934 Belediye Şehir Rehberinde Fâtih Kazâsının Samatya Nâhiyesinde Hacıhamza Mahallesinin sokaklarından; Merdivenliçeşme sokağı ile Ali Fakih ve Hamdullah sokakları arasında uzanır, Ali Fakih ve Hamdullah sokakları ile bir üç yol ağzı teşkil eder; Tüna...
Ansiklopedi

ÇIRAĞ EDİLMEK, ÇIRAK EDİLMEK, ÇIRAĞ OLMAK
İki yerde kullanılır eski bir deyimdir.
1- Bir câriyenin, halayığın efendileri tarafından çeyizi düzülüp ve başını sokacak bir ev verilerek evlendirilmesi; sarayda Enderunu Hûmayunda padişâhın hususî hizmetinde bulunmuş bir gencin, hizmet ve sadâkatind...
Ansiklopedi

ÇIRÂGI HAMZA MAHALLESİ
İstanbulun eski mahalle taksimatında Fatih–Sultanselim arasında bir mahalle; Çırakçı (Çırağı Hamza) Mescidinin mahallesi idi; hâlen Müftiali Mahallesinin bir parçasının teşkil ettiğini tahmin ediyoruz; 1876 da mebus seçimi dolayısı ile tanzim edilen bi...
Ansiklopedi

ÇIRAĞÎ, ÇIRAĞCI, ÇIRAKÇI
“Akşam ezanından sonra tekeklerde mumları uyandıran (yakan) canın unvânı; büyük, şerefli hizmetlerden sayılırdı. Tekkelerdeki mescidlerin kandilllerini uyandıran dervişe de Kandilci denilirdi”. (M.Zeki Pakalın, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri).
Ansiklopedi

ÇIRAĞ GÜLBANGİ
Mevlevîhânelerde akşamları çırağ uyandırılırken okunurdu metni şudur: “Akşamı şerif hayr ola, hayırlar feth ola, şerler def ola, kerâğı rûşen, fahri dervişan, ziyayı imâm, Kaanuni Merdan, Demi Hazreti Mevlânâ hû diyelim hû” (M. Zeki Pakalın, Osmanlı Ta...
Ansiklopedi

ÇIRAĞAN VAK’ASI
Aklî muvazenesi bozuk olduğu için tahtdan indirilmiş Beşinci Sultan Muradı, ikaametine tahsis edilmiş Çırağan Sarayından silâh kuvvetile cebren alarak yine pâdişah ilân etmek üere, devrin macerâperest politikacısı ve gazetecilerinden Ali Suavî’nin, etr...
Ansiklopedi

ÇIRAĞAN SAHİLSARAYI
Boğaziçinin eşiğinde Beşiktaş kıyısında eski devirlerin hâtırlarını taşıyan bir saha üzerinde yanık hârabesi durmakda olan Çırağan Sâhilsarayı Sultan Abdülaziz devrinde inşâ edilmişdir; yapısına 1863 de başlanmış ve 1871 de tamamlanmışdır; Osmanlı İmpa...
Ansiklopedi

ÇIRAĞAN CADDESİ
Galatayı Rumelikavağına bağlayan Boğaziçinin Rumeli yakasının ana cadddesinin Beşiktaşdan geçen kısmının adı; o büyük sâhil yolunun “Dolmabağçe Caddesi” ve “Muallim Naci Caddesi” isimlerini taşıyan parçaları arasındadır, Beşiktaşı Ortaköye bağlayan uzu...
Ansiklopedi

ÇIRAĞAN OTELİ CİNAYETİ
Katil de maktul de milyoner; 1964 yılı haziran ayında Beşiktaşda Çırağan Otelinin dördüncü katında Boğaza nâzır 407 numaralı lüks odada işlenmiş bir cinâyetdir ki hiçden büyük servetlere ancak karanlık yollardan ulaşıldığı sözünün hakikatini bütün çıpl...
Ansiklopedi

ÇIRAĞAN ÂLEMLERİ
“Çırağan, mumlarla, kandillerle yapılan gece donanması; eskiden bâzı vüzeâra ve selâtin lâle bağçelerinde ve çiçekler arasında mumlar yakılarak geceleri yapılan tenvîrât” (Hüseyin Kâzım, Büyük Türk Lûgatı). İstanda Boğaziçinde yalı kâşânelerin bağçeler...
Ansiklopedi

ÇIRAĞ, ÇIRAK
Aslı farsca olan bu kelimenin fasih telâffuzu “Çerağ” dır; fakat konuşma dilinde ekseriya çırağ, kaba ağız ile de çırak denilir; mum, kandil, anlamındadır.
Yazanı meçhûl güzel bir beyit:
Şem’i ikbâlini târ eylemesün dirse felek
Kişi yakdığı çerağ üst...
Ansiklopedi

ÇIRACI SOKAĞI
1934 Belediye Şehir Rehberinde Galatada Tophâne Kemankeş Kara Mustafa Paşa Mahallesi sokaklarından, Kemankeş Caddesi ile Kılıç Ali Paşa Mescid Sokağı arasında uzanır (adı geçen rehberde pafta 15, no. 133). Yerine gidilip şu satırların yazıldığı sıradak...
Ansiklopedi

ÇIRA, ÇIRACILAR
“Çerağ, çırağ” dan bozma, aynı anlama kullanıldığı gibi (B.: Çırağ) halk ağzında tahsisen, çam ağacının yağlı ve sakızlı yerinin adı olmuşdur; sakızlı yağlı çamdan el el, yâhud çubuk çubuk kesilerek bir yeri ışıklandırmak için yakılan, ocak, soba tutuş...
Ansiklopedi

ÇIRACI CİVANI
Kalender meşreb şâirler tarafından “Şehrengiz” adı verilen manzum risâlelerle medhedilen esnaf güzeleri arasında Çıracı civanlarına da rastlanır; şehrengiz yollu yazılmış “Hûbannâmei Nevedâ” adını taşıyan manzum mecmuada Çıracı Civanı şu beyitlerle övü...
Ansiklopedi

ÇIRACIOĞLU
Geçen asırda yaşamış, hayatı mutlak karanlık içinde namlı bir dama oyuncusu; Çıracıoğlu açmazı diye çok meşhur bir açmazı vardı.
Bibl. :Dama Risâlesi.
Ansiklopedi

ÇIPLAK RESİMCİLER
Dünyanın her tarafında her büyük şehirde olduğu gibi İstanbulda da fotoğrafın icâdı ile yayılmasından zamanımıza kadar, çırılçıplak, müstehcen kadın ve erkek resimleri satışı hâyasız güruhu için kârlıca geçim yolu olmuşdur.Fotoğrafçılığın çok ilerlemiş...
Ansiklopedi

ÇIPLAK RESİMLERİNİ ÇEKDİREN UYGUNSUZLAR (1880 - 1890 ARASINDA
Geçen asrın ikinci yarısında İstanbul’da fotoğrafçılıkla geçim yoluna ilk atılanlar ermeniler olmuşdur (B.: Abdullah Biraderler; Gülmez Biraderler; Febüs), onları birkaç rum tâkib etmişdir. Bu güzel sanat, isimlerini tesbit edemediğimiz birkaç rum tara...
Ansiklopedi

ÇIPLAK MODEL (Sanyii Nefîse Mektebinde)
İstanbul Sanayii Nefîse Mektebinin (zamanımızın İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi) resim bölümünün ilk talebeleri insan vücûdunu model olarak konulan çıplak bir Venüs heykelinden etüd etmişlerdir ve hâricde giyimli canlı modellerden resim yapmışlardır;...
Ansiklopedi

ÇIPLAK KABADAYI
1963 yılında Ali Sevinç adında ayak takımından bir adamdır ki, dünyânın her tarafında olduğu gibi İstanbulda da günlük toplum hayatının derdlerinden bir evsâhibi – kiracı geçimsizliği çekişmesinde ev sâhibinin hesâbına emsâli görülmemiş rezilâne iz’ac ...
151-175 / 1037