176-200 / 706
Encyclopedia
BAŞCI MESCİDİ
Hasekide Özbek Süleyman Efendi sokağı ile Cevdet Paşa caddesinin kesişdiği dört yol ağzında idi; Hadikatül Cevâmiin kaydine göre bânisi Fatih Sultan Mehmed’in Başcıbaşısı Sinan oğlu Hacı Mahmuddur, hicrî 900 (Milâdî 1494-1495) de vefat etmiş ve mescidi...
Encyclopedia
BAŞCI MAHMUD ÇEŞMESİ
Hasekide, Özbek Süleyman Efendi Sokağı ile Cevdet Paşa Caddesinin keşişdiği dört yol ağzındadır. 1953 de ayni yerde bulunan harab Başcı Mescidi tamamen yıkdırılıp kaldırılır iken orta yerde kalmıştır. Cebhesi kesmetaşdan, arkadaki hâzinesi kabataş ve i...
Encyclopedia
BAŞBAĞLAMAK
Esnaf argosunda “bir adamın meslekde cehlinden ve hırs ile tamahından istifâde edilerek elinde bulunan malı, hakiki değerinden çok üstün kıymet biçme hilesi ile asla satamayacağı hâle koymak”; bilhassa sahhaf ve koltukcu esnâfı ağzında kullanılır.
Mese...
Encyclopedia
BAŞA ZİNDAN OLMAK
Halk ağzı deyim; türlü mihnet içinde, huzursuzluk, mahrumiyet ile rahat yüzü görmeme; vefâsız, nankör sevgilinin firârı karşısındaki hal; pek aziz sevgililerin ölümü ile hayatda duyulan kara boşluk, yalnızlık:
Bu cihan kimine kasrı tareb ü iyşi safâ
K...
Encyclopedia
BAŞBAĞI
Halk ağzı deyim, dildâde, sevgili; misal:
Başbağı, yavuklu bilmedik, babamız karar verdi, anamız görücü gitti nikâhda keramet var dediler, gözümüz kapalı gerdeğe girdik.
Encyclopedia
BAŞBAKKAL SOKAĞI
Şehremini’nin Melekhâtun Mahallesi sokaklarındandır; Dutlubakkal sokağı ile Selâm ağası ve Lâlîzâde sokakları arasında uzanır; kavisli, dirsekli bir sokaktır, 1934 Belediye Şehir Rehberinin 10 numaralı paftasında görüldüğü gibi dümdüz bir yol değildir;...
Encyclopedia
BAŞBAKIKULU
Tanzimatdan evvelki devirde mâliye baş müfettişinin unvanı; maliye müfettişlerine de “bakı kulu” denilirdi.
Başbakı kulları, Divânı Hümâyun azası olan Baş defterdara (Maliye Vekili yerinde) bağlı; mâliye kaleminde çekirdekden yetişmiş, nâmusu, ve avâmı...
Encyclopedia
BAŞARA (Mehmed Necati)
Musiki şinas, bilhassa Türk halk musikisinin seçkin sîmâlarından, çoban kavalını kırdan alıp Büyükşehrin en müşkilpesend mahfillerine getirmiş, ve şâir ruhunun hassasiyeti ile üflediği zaman dinleyenleri tabiatın bâkir sihriyle sarmış, ve kâh ağlatmış ...
Encyclopedia
BAŞARAN (Mehmed Fethi)
İstanbul’un sportmen şöhretlerinden, “Erenköy Spor Klubü - Hilâl Gençlik Klubü’nun kurucularından; 1893 de İstanbulda doğdu, Harbiye Nezareti eczacılarından Tahsin beyin oğludur, ibtidai ve rüşdi tahsilini Bürhani Terakki’de, idadi tahsilini de Mercan ...
Encyclopedia
BAŞAR (İsmail Zühdi)
Yüksek mimar ve ressam; 1886 yılında İstanbulda doğmuşdur, babası maliye kâtiblerinden ve ayni zamanda Haydarhâne Mahallesi imamı Hacı Nuri Efendidir. Vefâ Sultanisinden mezun olmuş, Edebiyat Fakültesi ile Kadastro Mektebine devam etmiş, kısa bir mesle...
Encyclopedia
BAŞAR (Ali)
Nalband ustası: 1947 de Kazlıçeşme muhtarı bulunuyor idi, büyükşehrin sur dışındaki bu mahallesinde kırk senedenberi muhtarlık edegelmekde idi, bir ara muhtarlıkların kaldırıldığında ayni mahallenin mümessilliğini yapmışdı; 1891 de Kazlıçeşmede doğdu, ...
Encyclopedia
BAŞAR (Ahmed Hamdi)
Devlet ve Siyâset adamı, mücadeleleri hürriyet ideali etrafında toplanmış mütefekkir, muharrir; nezâhet ve nezâketi ile mümtâz bir simâ; yıllarca bulunduğu Liman Şirketi müdürlüğünden kalma “Limancı” lakabı ile anılır; 1313 (M. 1897) senesinde İstanbul...
Encyclopedia
BAŞ ALKIŞCI
Osmanlı saray ve devlet merâsiminde pâdişahı alkışlayan Divânı Hümâyun Çavuşlarının başına verilmiş unvandır. Değerli tarih bilgini M. Zeki Pakalın son baş alkışçının Şeyh Tevfik Bey adında bir zât olduğunu söylüyor. (B.: Alkış).
Bibl.: Mehmed Zeki Pak...
Encyclopedia
BAŞAKCI SOKAĞI
Kadıköyünde rıhtım semti sokaklarındandır; Recâîzâde sokağı ile İzzeddin sokağı arasında uzanır, iki araba geçecek genişlikde, kabataş döşeli, yaya kaldırımları yer yer çimento, kabataştır; sağlı sollu kapularına ikişer üçer basamaklı taş merdivenlerle...
Encyclopedia
BAŞA KAKMAK, BAŞINA KAKMAK
Halk ağzı deyim; 1) bir kimsenin geçmişdeki bir kötülüğünü yüzüne vurmak, bu yolla tenzil, tahkir etmek; 2) Vakti ile kenkendisine yapılan bir iyiliği yüzüne karşı her vesile ile hatırlatarak o kimseye minnet duygusu yüklemek; buna benzer hallerde baya...
Encyclopedia
BAŞA HASIR YAKMAK
İstanbul ağzı sohbet dilinde eski bir deyimdir ki zamanımızda tamâmen terk edilmiş, unutulmuştur; bir haksızlık karşısında her tehlikeyi göze alarak ve bütün engelleri yıkarak en son, en büyük makaama baş vurmak mânasına soylenirdi. Âli Paşanın divan e...
Encyclopedia
BAŞA GÜN DOĞMAK
Halk ağzı deyim; 1) : mesud olmak, bahtiyar olmak, tâliiyâr olmak; 2) Fırsat çıkmak, dilediğini yapmağa meydan bulmak; misaller:
“... O yâri melek sîmâ ki her akşam Büyük Kuleliye gelirdi, cümle uşşâkının başına gün doğdu” (Alaca hamamlı Reşid Efendi R...
Encyclopedia
BAŞAĞRITMAK
Halk ağzı deyim, rahatsız etmek, sıkmak, sıkıntı vermek, ekseriya konuşan kendi hakkında kullanır:
— Affediniz, başınızı ağrıtdım...
— Yine ben geldim, başınızı ağrıtacağım.. ne yapayım, sizden başka dayanacak yerim yok...
Bazan azarlama, paylama yolun...
Encyclopedia
BAŞAĞRISI
Halk ağzı deyimî, varlığı ve sözü ile karşısındakine sıkıntı veren adam; misâl:
— Adı neydi?. senin sakallı geçiyor..
— Aman görmesin, baş ağrısıdır!..
Encyclopedia
BAŞAĞA SOKAĞI
Eminönünde, Taşcılar caddesi ile Tütün gümrüğü sokağı arasında idi (1934 Belediye Şehir Rehberine bakınız); Eminönü ile Unkapanı arasındaki bulvar açılır iken istimlâk edildi ve şehir haritasından silindi.
1951 yılında şu notlar tesbit edilmiş idi:
Taş...
Encyclopedia
BAŞA ÇİÇEK TAKMAK
Cumhuriyet inkılâbındanevvel, cemiyetimizde kadın örtü altındadır; fakat, başvekâlet arşivinde Divanı Hümayun mühimme defterindeki vesikalar aydın olarak göstermektedir ki örtü altındaki müslüman Türk kadını da asırlar boyunca açılıp saçılma arzusu ile...
Encyclopedia
BAŞAĞA ÇEŞMESİ SOKAĞI
Beyoğlu Merkez ilçesinin Kuloğlu mahallesindedir; Anadolu Geçidi ve Alyon sokağı kavuşağı ile Turnacıbaşı sokağı arasında uzanır; bir arabanın çok rahat geçebileceği kadar geniş, yarısı asfaltlanmış, yarısı paket taşı döşeli, meyilli bir sokaktır. Dörd...
Encyclopedia
BAŞ
Tarihimiz boyunca askerî ve mulkî makamlarda, imparatorluk devrinde de saray memuriyetlerinde bâzı kumandalar, âmirler unvanlarına “Baş” kelimesi eklenerek anılmış, hâlen de anıla gelmektedirler; zamanımızda kullanılanlar: Başkumandan, baş yâver, baş g...
Encyclopedia
BAŞ
“Garb türkçesinde isim, insan vücûdunun en yukarısında ve hayvanların en önünde olanı, ve dimağ eile müteaddid duygu âzâlarını taşıyan mahfaza, kılıf, reis, ses; mecâzen: zekâ, idrak, akıl; beyin, dimağ” (Hüseyin Kâzım, Büyük Türk Lugatı).
Dilimizde ve...
176-200 / 706