Beylerbeyinde, Beylerbeyi Camiin hemen arkasında; Avlu kapusu Yalıboyu Caddesi üzerindedir. Onsekizinci Türk hamamlarının en güzellerinden biri olub Cami ile beraber hicrî 1192, milâdî 1778 yılında yapılmışdır, mimârının kim olduğu bilinmiyor, bir pâdi...

Beylerbeyinde Küplüce semtinin sokaklarındandır; Beylerbayırı sokağı ile Beylerbeyi-Çamlıca yolunun gerileri arasında uzanır; Beylerbeyi Çayırı Çıkmazı, aslında bu sokağın, Beylerbayırı sokağını aşarak mezarlığa doğru bir devâmıdır. Bir araba geçebilec...

Beylerbeyinde Köplücededir. Beylerbayırı sokağı üzerinde, bir araba girebilecek genişilikde, kabataş döşelidir. İkişer katlı bağçeli, bağçesiz, ahşab ve beton evleri mütevâzı gelirli âile meskenleridir. Sokağın bitiminde sağda çayır, solda mezarlık var...

Hicrî 1299 (M. 1882) de tüyler ürpertici bir aile fâciası, eşine rastlanmaz cinâyetlerindendir. Beylerbeyinde İstavrozda büyük bağçeli bir evde Sıvacı Osman Ağa isminde iri yarı, pençeli bir adam, Cemile ismindeki karısı ve yedi çocuğu ile otururdu. Ço...

1934 Belediye Şehir Rehberinin 26 numaralı paftasına göre, Beylerbeyi Köyünün en uzun yollarından biridir; Beylerbeyi Camii ile Beylerbeyi İskele Kahvehânesi arasında deniz kenarından başlar, gerideki tepeye, kırlığa doğru uzanır. Hemen lebi deryâda Be...

Adını maalesef bilmiyoruz. İkinci Sultan Mahmud zamanında imamlık vâzifesinin şerefini, bu celâlili pâdişâhın mâsum bir istek ile de olsa, verdiği yersiz bir emre karşı, celâdetle korunmasını bilmiş şahsiyet sâhibi bir imam efendidir. Aşağıdaki hâtıray...

Beylerbeyinde, bu köye denizden bakıldığına göre vapur iskelesinin yukarı boğaz tarafında lebi, deryâda mermer rıhtımı, mermer avlu duvarları, geniş cebhesi ve iki ince mevzun minâresi ile yalnız bu köyü değil, Türk Boğaziçini tezyin eden âbidelerden b...

Zamanımızda İstanbulda sokak üzerinde kalmış tek binek taşıdır; Beylerbeyinde Yalıboyu Caddesinde, İskele tarafından gelindiğine göre caddenin sol kenarında, camiin büyük bağçe kapusu yanındadır. Pâdişahlar bu camie atla geldiğinde bu taşda atdan inerl...

Mülkî teşkilâtda Beylerbeyi, İstanbul Vilâyetinin Üsküdar İlçesinin bir bucağı = nâhiyesidir, yedi mahalleye ayrılmışdır, 1960 sayımında nâhiyenin nüfusu şöylece tesbit edilmişdir: Nefsi Beylerbeyi Mahallesi 2901 Küplüce 1322 Abdullaha...

İstanbul Boğazının Anadolu yakasında, Boğazın liman kavuşağına yakın, Galata Köprüsünden 7 kilometre mesâfede dir; yakın geçmişde büyük yalıları ile bir kibar yatağı, zamanımızda da kendine has cemiyet atmosferi olan bir köydür; “Güzeldir, hani kaşın k...

Beylerbeyinde, Beylerbeyi - Küplüce yolu ile Şemsibey sokağı arasında uzanır; iki araba geçebilecek genişlikde dik bir yokuş sokaktır. İki kenarı boyunca birer ikişer katlı kâgir ve ahşab evlerin çoğu bağçeli, orta halli aile meskenleri görünürler. Sok...

Beykoz, bu satırların yazıldığı sırada dahi büyük kısmı ahşab bir İstanbul köşesidir; Allaha hamdetmelidir ki, Beykozun târihinde, geniş ölçüde hânümanlar söndüren yangınlar yoktur. Değerli bilgin Osman Nuri Ergün Ölmez büyük eseri olan ”Mecellei Umûri...

Beykozda Yalıköyü Mescidinin kıble duvarı önündedir; 1934 Belediye Şehir Rehberinde Yalıköy Çayırı Sokağı adını taşıyan, aslında ise Beykozun en büyük caddesi olan Ahmed Midhat Caddesinin Beykoz çayırına doğru bir devamı olan cadde ile Gazi Yunus sokağ...

Hadikatül Cevâmi zamanını tesbit etmeden Uncubaşı Hacı Mehmed Ağa tarafından, yine o civarda bulunan bir su değirmeni ile beraber yaptırıldığını ve yine değirmenle beraber Beykoz Yalıköyü camiine irad olarak vakfedildiği yazıyor. İkinci Mahmud zamanınd...

1934 Belediye Şehir Rehberine göre, Beykozun başlıca çarşı boyu caddesi Ahmed Midhat Efendi Caddesinin bir devamı olan Yalıköy Çayırı sokağı ile Gazi Yunus sokağının çatal kavuşağı üzerindedir; mihrab duvarı önünde Gümrükemini İshak Ağanın Galata voyvo...

Nefsi Beykozda balıkcı dükkânları dağınık, Yalıköyünde ise toplu, bir balık pazarı hâlindedir, ayrıca görünüşü de son derecede pitoreskdır, deniz kenarında, ardında balıkcı kayıklarının çekek yeri daha geride balığın geldiği deniz, deniz ortasında da B...

Yalıköyü iskelesinin ve bu iskele önünde bulunan balıkpazarının yanında lebideryâda, deniz içine çakılmış kazıklar üstünde bir de taraçası bulunan küçük bir kahvehânedir. Başda dalyan tayfaları, Beykozun hemen bütün balıkcılarının uğradığı bir yerdir; ...

1941 yılında “Verem ile Savaş Derneği” tarafından, ve bilhassa Ord. Prof. Dr. General Tevfik Sağlamın himmeti ile kurulmuş bir dispanserdir; İshak Ağa Çeşmei Kebirinin bulunduğu meydana nazır olan konak yavrusu güzel binâsı, Beykozun hayır sever zengin...

Denizcilik Bankası Liman İşletmesinin, bu satırların yazıldığı sırada muhtelif hatlarda işlemekde olan vapurlarından biride Beykoz adını taşımakda idi; eşi olan Vaniköy Vapuru ile beraber 1959 yılında Hasköy Tersânesinde inşâ edilmiş olup boyu 54,50 me...

Şirketi Hayriyenin Boğaziçinde işletdiği ilk vapurlardan; numarası tesbit edilemedi; makinası 60 beygir kuvvetinde bir ahşab tekne olup 1274 (Milâdî 1858) de şirketin hizmet de bulunan on altı vapurundan biri idi. Şirkete kaç yıl hizmet ettiği de bulun...

Beykozun kadimdenberi büyük bir şöhreti idi, yukarı boğazın Anadolu kıyısı halkı asırlar bounca testi ve küplerini Beykozdan ala gelmişdi; Beykoz veya Tokad dereleri kenarında kurulmuş olduğunu tahmin ettiğimiz “çömlekhâne” denilen bu imâlâthanelerin k...

Beykozun meşhur Karakulak suyu şehre, ağızları mühürlü damacanalarla, ve Cumhuriyet devri başlarına kadar da bu damacanalar hususî bir su kayığına yüklenerek getirilirdi. (B.: Karakulak suyu). Daha eskiden bu işi Beykozun pazar kayığı görür iken, aslın...

Şöhretinin başlangıcı tesbit edilemedi, 1922 yel kadar Beykozda rum aşçıların pişirdiği paça, asrımız başları ile geçen asrın şöhretlerindendir. İstanbulun Beykoza en uzak yerlerinden paça yemeğe gelen dil ve damak tadı düşkünleri çok olurdu, hem o dev...

On altıncı asır sonları ile on yedinci asrın ilk yarısında yaşamış bostancı başı Ahmed Ağanın vakfı idi, Boğaz içindeki pazar kayıklarının en büyüklerinden biriydi. (B.: Pazar kayıkları); bu zât Beykozda bir de sibyan mektebi yapdırmış olup sonraları ü...

Yakıştırma, kâzib bir şöhrettir; Beykoz sularında ve dolayısı ile meşhur dalyanlarında kalkan balığı çıkmaz. 1922 yılına kadar Beykozlu rum balıkcılar, ki gözü pek denizci olarak tanınmışlardı, mevsiminde Boğaz dışına çıkarlar, tuttukları kalkan balıkl...