851-875 / 992
Ansiklopedi

ALİ BEY (Kıblelizade)
Devamlı surette Edirne sarayında oturmuş olan ikinci Mustafanın saray erkânından ve birinci Mirahurlarındandır; bir rivayete göre haremden bir sultan veya cariyeye, diğer bir rivayete göre de Enderunu hümayun gilmanlarından bir gence âşık olmuş, bu gen...
Ansiklopedi

ALİ BEY (Kayyum)
İkinci Abdülhamid devri sonlarında Üsküdarın mektep görmüş, okur yazar takımı namlı kabadayılarından.
Bibl. : Vâsıf Hoca, Not.
Ansiklopedi

ALİ BEY (Hânende Kadıköylü)
Geçen asrın en güzel sesine sâhib sanatkâr ve bestekâr; «Kel Ali Bey» ve «Enderunlu Ali Bey» diye de anılır; bir taşra kadısının oğludur, 1830 da doğdu, doğum yeri bilinmiyor, Kadıköylülüğü, son zamanlarında orada oturmasındandır. Başı kel olduğu için ...
Ansiklopedi

ALİ BEY (Hânende)
Sadrâzam Âli Paşanın hânendesi, devrinin eşsiz güzel seslerinden biri; paşaya pek genç yaşında intisap etmiş, simasının fevkalâde güzelliği, sesi ve zarafeti ile paşanın sonsuz sevgi ve itimadını kazanmış ve pek çok ihsanlarına nail olmuştu. Vakanüvis ...
Ansiklopedi

ALİ BEY (Hayâli)
Son Karagözcülerden ve hayal oyununda en son ve en namlı tasvir yapıcılardan; Selim Nüzhet Gerçek merhum, bu sanatkârı «Türk temaşası» adındaki muhtasar eserinde, «Büyük bir aşk ile çalışan ve sanatın her türlü inceliklerini bilen» diye kıymetlendiriyo...
Ansiklopedi

ALİ BEY (Kânunî Âmâ)
Şöhret sahibi kanun icrâkârı, 1941 de öldü; hayatı hakkında başka kayda rastlanamadı.
Bibl. : T. Y. Öztuna, Türk musikisi lûgatı.
Ansiklopedi

ALİ BEY (Diyojen)
Kırk, kırk beş yıl kadar evvel Moda ve Kalamış taraflarının büyük şöhret sahibi ayyaş ve kalender bir sandalcısıydı. O zamanlar kırk beş elli yaşlarında, yüzü mihnetle buruşmuş, kısa boylu, kır saçlı bir adamdı. Gençliğinde yıllarca askerlik etmiş, çav...
Ansiklopedi

ALİ BEY (Garson)
Gençliği İkinci Abdülhamid devrinin sonlarına rastlamış bir kahvehane garsonu: Birinci Cihan Hari ile bilhassa mütareke yıllarından bu yana Beyazıd kahvehanelerinin şöhretlerinden; uzun boylu, zayıf, son zamanlarında matruş, ak saçlı bir adamdı, yaşı a...
Ansiklopedi

ALİ BEY (Eniştezade)
On sekizinci asır hattatlarından; babası da Ali Bey namında bir zat olup Sadrâzam Amcazade Hüseyin Paşanın eniştesi olduğundan Eniştezade lâkabını almıştır; Sülüs ve nesih yazıya Zühtü İsmail Ağadan çalışmış, kâtipzade Mustafa Efendiden de icazetname a...
Ansiklopedi

ALİ BEY (Evkaflı)
Geçen asır sonlarında Üsküdar kabadayılarından; tam külhanbeyi değil de mektep görmüş çapkınca beylerden; gayet cesur, fakat uslu, mecbur olmadan kimseye bir ağır sözde bulunmazdı; uzunca, buğday benizli, pençeli, yürekli bir adamdı. Cafer Efendi ismin...
Ansiklopedi

ALİ BEY (Çolak)
1890 - 1900 yılları arasında, kışın Beyoğlunda, ramazanlarda Şehzadebaşında, yazın mesirelerde dolaşır bir dilenciydi; bir kolu çolak, dişleri çürük çarık, gayet yılışkan, paşaların, beylerin, hanımların arabalarına sokulur. Kandilli temennahları basa ...
Ansiklopedi

ALİ BEY
Abdülâziz devrinde ve İkinci Abdülhamidin ilk yıllarında Üsküdarın namlı tulumbacı - kabadayılarından, Üsküdarlı Vâsıf Hoca hâtıralarında bu zatı şöylece nakleder:
«Mevlevî dergâhı karşısındaki köşede kâin konakta ismini unuttuğum bir paşanın mahdumudu...
Ansiklopedi

ALİ BEY (Denizoğlu)
Asrımız başlarında iştihar etmiş musikişinas. Şu altı şarkı onundur:
Hüseynî - aşîran, yürük aksak «Gel ey şûhi serefrâzım», «Lâyik mıdır ey bî vefâ», «Rehâ yok bu derdü gamdan»; Ferahnâk düyek «Beni görme cevre lâyik»; Hisar-bûselik yürük aksak «Yandı...
Ansiklopedi

ALİ BEY
On sekizinci asrın seçkin hattatlarından; Kasımpaşa eşrafından ve Tersânede çekdiri kaptanlarından Mahmud Paşanın oğlu; sülüs ve nesih yazıyı Hamâmi Mehmed Ağadan öğrendi; yazıya ilk gençlik çağında başlanır iken bu zât damadı Mehmed Ârif Ağa ile berab...
Ansiklopedi

ALİ BÂLİ AĞA
Hadikatül-Cevamiin kaydına göre Fatih Sultan Mehmedle beraber İstanbul cenginden bulunmuş gazilerden; Üsküdarda Torbalı (Dürbâli) Mescidinin bânisi, Hadika: «Merkadi Kavukçular içinde bir mahalli mahsusta ziyaretgâh iken mururu eyyam ile dükkânlar aras...
Ansiklopedi

ALİ BAHADIR BAĞLARI
İstanbul civarının eski namlı mesire yerlerinden biridir, halk ağzında Albadır denilir; Büyükşehrin zevk ve safa ehli, buralarını gezip tozmuş olan Evliya Çelebinin tâbiri ile «Âşıkanı sâdıkan» toplanıp beş on çadır halkı halinde giderler ve burada en ...
Ansiklopedi

ALİ BÂLİ
On altıncı asırda güzelliği dillere destan olmuş esnaf civanlarından; Ulvi Çelebi «Şehrengiz» inde bu genci şu beyitlerle tasvir ediyor:
Ali Bâli biri bir şahi hûban
Ali siyretlüdür ol şîri yezdan
Hasen sûrat melek sima güzeldir
Rehi aşkında can virse...
Ansiklopedi

ALİ BÂLİ (Muhzirzâde)
On altıncı asır ortalarında güzelliği dillere destan olmuş nevcivanlardan; Cemâli Ahmed’in şehrengizinde şöyle medhedilmiştir:
Ali Bâlidir anın biri hem
Ki Muhzirzâdedir meşhûri âlem
Periler oluben hüsninden âgâh
Dediler cümle bizden yekdir ol mâh
Bu...
Ansiklopedi

ALİ BÂLİ (Kaptan)
Kılıç Ali Paşa devrinin tersane kaptanlarından ve asrının namlı kemankeş pehlivanlarından; hayatı hakkında başka bir kayda rastlanamadı.
Ansiklopedi

ALİ BABA
Cerrahpaşada Ahmetkethüda Camii (Şem’i molla Camii) avlusunda yatan Fatih devri ricalinden bir zattır, sonradan yapıldığı aydın olarak görülen üstüvanî kabir taşında yürek şeklini andıran bir madalyon içinde: «Hüvel baki. Fâtih Sultan Mehmed Han Hazret...
Ansiklopedi

ALİ BABA (Efe)
Geçen asır sonlarında İstanbulun en yaşlı adamı olarak bilinir; aslı Aydınlıydı, genç yaşında İstanbula gelerek Eyyubda yerleşmişti; (Rumî 1307) 1891 de 105 yaşında olduğu halde Kızılmescid mahallesinde bekçilik yapmakta idi, beş vakit namazını da cami...
Ansiklopedi

ALİ BABA (Yemenici)
Geçen asrın sonlarında Galatada, tulumbacı yemenisi yapan namlı bir sanatkârdır; dükkânı Kürkçükapısı yanında idi, kara sakallı, güzel yüzlü, dinç bir ihtiyardı, İstanbul tulumbacıları arasında kendisini tanımıyan yoktu, fakat her tulumbacı Ali Babada ...
Ansiklopedi

ALİBABA SOKAĞI
Fatih kazasının Şehremini nahiyesinin Arpaemini mahallesi sokaklarındadır. Kürkçübostanı sokağiyle Pazartekkesi sokağı arasında uzanan üç araba rahat geçebilecek kadar geniş kaba taş döşeli sessiz ve temiz bir yoldur. İkişer üçer katlı beton ve ahşeb e...
Ansiklopedi

ALİ BABA (Bedevi Şeyh)
On dokuzuncu asır ortalarında Türk dinî musikisinin seçkin şöhretlerinden; mersiye okumada, nât okumada harikulâde hazir bir sese sahipti.
Bib. : S. N. Ergun, Türk dini musikisi, II.
Ansiklopedi

ALİ ALÂEDDİN ÇELEBİ
On altıncı asır ulemasından, seçkin bir muharrir ve hattat, «Kelile ve Dimne» mütercimi; aslı İstanbulludur, gençliğinde Abdülvâsi Efendi adında bir kadının hizmetinde bulunduğundan akranı arasında «Vasî Alisi» lâkabı ile tanınmıştı. Yazıyı asrının üst...
851-875 / 992