GÖKSU DERESİ MESÎRESİ TİYATROSU – Geçen asır sonlarında ,1890 - 1900 arasında, Ahmed Rasim Mâlûmât gazetesine yazdığı “Şehir Mektubları” başlıklı yazılarından birinde Göksu Deresi Mesîresinde bir yazlık tiyatro bulunduğunu, ve Zuhûrî Kolu tarafından or...

GÖKSU DESTİ VE SAKSILARI – Göksu Deresi kenarında yapılan su destisi, ibriği, ve sâir toprak kap kacak ve saksılar ve yüz yıllardan beri İstanbulda makbul ola gelmişdir. XVI. Yüzyıl başlarında ölmüş olan Cemâli Ahmed Çelebi buranın çömlekçiliğinden bah...

HABİB (Dârüşşefakalı) – Büyük yazar Ahmed Râsimin Dârüşşafakada geçen çocukluk yıllarında bir sınıf arkadaşı (B.:Ahmed Rasim, cild1, sayfa 443);yıllarca sonra o çocuğun ölümünü şöyle anlatıyor: “Ölümünü biliyordum , sınıf arkadaşım Habib bir gece ağzın...

HAFİYE FEŞİ – Nar Çiçeği kırmızısı feslere verilmiş isim ;Ahmed Rasim “Muharrir bu ya” isimli eserinde “Fas hakkında” başlıklı makaalesinde :“ Hele Nar Çiçrği kırmızısı fesler İkinci Abdülhamid zamanında hafiye feslerinin alâmeti mahsusası idi..” diyor...

HAKKI BEY (Enderunlu) – Ahmed Rasim “Muharrir bu ya” isimli eserinde “Karagöz ile Orta Oyunu” başlıklı makaalede eski meşhur hayalciler diyerek 17 isimlik bir cedvel yayınlamışdır, bu zâtin adına onların arasında rastladık,ünlü yazar,Enderunlu Hakkı B...

HALİD (Tulumbacı Laz) – Hangi sandığın uşaklarından olduğunu tesbit edemedik,asıl işi Galata Yağkapanı İskelesinde kayıkcılıkdı.Geçen asır sonlarında yalın ayağı yarım pabuçlu,kaşı gözü yerinde bir delişmen genc olub Galata Tiyatrolarının en meşhur for...

HALİL (Pîşekâr) – Geçen asır sonlarının orta oyuncularından ;Ahmed Rasim “Rakıs,Taklid,Oyun” isimli makaalesinde Kavuklu Hamdi Efendinin kolunda bulundunu kaydediyor ;hayatı hakkında başka kayde rastlanmadı. Bib.:A.Rasim,Muharrir bu ya.

HALİL PAŞA (Seryâver) – Abdülaziz devrinin şöhretlerinden,neferlikden livâlığa tuğgeneralliğe yükselmiş dev yapılı bir adamdı; gencliğinde aşırı derecede güzelmiş,zürefâdan bir şâirin şu beyiti ile övülmüşdü : Bir Halil evvel gelüb esnâmı kılmışdı şik...

HAMAM ,İSTANBUL ÇARŞI HAMAMLARI – Bir ücret karşılığı girilip yıkanılan büyüklü küçüklü çarşı hamamları ; vücudun kirden temizlenmesi ,müslümanlık gereğince boy(gusül) abdesti alınarak şer'î temizlik ,bir dinlenme yeri,bâzı hastalıklara karşı yıkanmanı...

HAMAM , SABAHCI HAMAMLARI – Yakın geçmişde kadar İstanbulun bir çok çarşı hamamları,bilhassa Galata ve Beyoğlundaki hamamlar sabaha kadar açık bulundurulurdu ,ve gece yarısından sonra gelen müşterilerin çoğu da evleri uzak semtlerde olan sarhoşlarla hâ...

HASAN ( Sivaslı ) - Geçen asır sonlarında ve asrımız başlarında ünlü şâir Hakkıpaşazâde Mehmed Celâl Beyin uşağı,ki Mehmed Celâl Bey 1912 de henüz kırkbeş yaşında iken ölmüşdür (B.:Celâl Bey,Hakkıpaşazâde Mehmed,cild 6,sayfa 3415).Sivaslı Hasan şâir ef...

HASAN AGA (Tönbekici) – Geçen asrın ikinci yarısında ilk gazete ve mecmualarımızın dükkânında sâbit müvezziliğini yapmış bir tönbekici-tütüncü ;aslı iranlı, Hemedanlıydı.Dükkânı Bağçekapusunda,zamanımızda Şekerci Hacı Bekir mağazasının bulunduğu yerde ...

HASAN BEY (Pazarola) – Birinci Cihan Harbi yılları ile İstanbulun işgal altındaki kara günlerinde ve Cumhuriyet davrinin ilk yıllarında büyük şehrin büyük şöhretlerinden biri olmuş ve halk tarafından ,âşinâlığı uğurlu bilinmiş bir hilkat garîbesi adam ...

HİKMET (Sultanhamamlı) – 1895 ile 1900 arasında gaze müvezziliğiyapmış ve sâdece Mâlumat Gazetesini satmış ayak takımından bir genc olup devrin kalender halk şâiri Âşık Râzi tarafından şu kıt'alarla övülmüşdür (B.:Malumat Gazetesi ve Mecmuası) : Yılan...

HURŞİD (Çerkes) – İkinci Sultan Abdülhamid devri sonlarında İstanbulun erâzil güruhundan vurucu kırıcı bir kabadayı ;Üsküdarlı ünlü bir tulumbacı olan Çerkes Hurşid Reis ile karışdırmamalıdır.Doğum tarihi ve yeri bilinmiyor,Türkiyede Çerkes Esirler tic...