HİKMET (Sultanhamamlı) – 1895 ile 1900 arasında gaze müvezziliğiyapmış ve sâdece Mâlumat Gazetesini satmış ayak takımından bir genc olup devrin kalender halk şâiri Âşık Râzi tarafından şu kıt'alarla övülmüşdür (B.:Malumat Gazetesi ve Mecmuası) : Yılan hikâyesidir uzar gider efendim Bu şehri İstanbulda sonu yok güzellerin Kalenderlik yolunda medhinden ben tükendim O kaşların gözlerin,ayakların ellerin. Kahvehâne han hamam çarşı pazar dükkânlar Hepsinde nakıl misal nice şâhi bütanlar Türlü türlü kılıkda türlü alım çalımda Çapkın bıçkın kopuklar kişizâde fettanlar Bugün de yolumuza çıkdı işte şu âfet Tamam meşrebimince mühmel kılık kıyâfet Başında yağlı fesi çıplak ayaklarıyla Gazete müvezzii Sultanhamamlı Hikmet Serkeşlikde birinci vahşetde bebrü pelenk Savrulan kâkülleri san kim altınlı çelenk Tarâveti şebabda tatlı esmer yüzünün Bütün nakışlarında o ne istif ne âhenk Çamurlu ayakları kirli kirli elleri Ellerin ayakların bence en güzelleri Sırım gibi tığ gibi İstanbul kopuğunun Şâhin başında eser deli poyraz yelleri İlâhi Baba Tâhir nerden bulur seçersin Hikmete emsâline derhal kiymet biçersin O koşarlı topuklu ayaklar sâyesinde Âlemi mtbuatda dâim öne geçersin İhyâ etti Râziyi gönderdiğin şu resim Beğensin hünerimi senin Mektubcu Râsim Katub ondokuz yaşı ben de buldum tari...

HİKMET (Sultanhamamlı) – 1895 ile 1900 arasında gaze müvezziliğiyapmış ve sâdece Mâlumat Gazetesini satmış ayak takımından bir genc olup devrin kalender halk şâiri Âşık Râzi tarafından şu kıt'alarla övülmüşdür (B.:Malumat Gazetesi ve Mecmuası) : Yılan hikâyesidir uzar gider efendim Bu şehri İstanbulda sonu yok güzellerin Kalenderlik yolunda medhinden ben tükendim O kaşların gözlerin,ayakların ellerin. Kahvehâne han hamam çarşı pazar dükkânlar Hepsinde nakıl misal nice şâhi bütanlar Türlü türlü kılıkda türlü alım çalımda Çapkın bıçkın kopuklar kişizâde fettanlar Bugün de yolumuza çıkdı işte şu âfet Tamam meşrebimince mühmel kılık kıyâfet Başında yağlı fesi çıplak ayaklarıyla Gazete müvezzii Sultanhamamlı Hikmet Serkeşlikde birinci vahşetde bebrü pelenk Savrulan kâkülleri san kim altınlı çelenk Tarâveti şebabda tatlı esmer yüzünün Bütün nakışlarında o ne istif ne âhenk Çamurlu ayakları kirli kirli elleri Ellerin ayakların bence en güzelleri Sırım gibi tığ gibi İstanbul kopuğunun Şâhin başında eser deli poyraz yelleri İlâhi Baba Tâhir nerden bulur seçersin Hikmete emsâline derhal kiymet biçersin O koşarlı topuklu ayaklar sâyesinde Âlemi mtbuatda dâim öne geçersin İhyâ etti Râziyi gönderdiğin şu resim Beğensin hünerimi senin Mektubcu Râsim Katub ondokuz yaşı ben de buldum tarihi “ Sultanhamamlım Hikmet diye yazılmış isim ” 1285 + 19 = 1304 (M.1886 – 1887) Baba Tâhir müvezzilerini kendisi seçer,ve hepsini semtlerine nismetle “Horhorlum”, “Akbıyıklım”, “Galatalım” diye benimseyerek diye çağırırmış ; Râzinin çok yakın dostu Râzinin isteği üzerine Hikmetin bir resmini çıkartarak şâire yollamış,resmin arkasına da “Sultanhamamlım Hikmet” diye yazmış ;Âşık Râzinin Mektubcu Râsim dediği de Malumata “Mektubcu” imzası ile “Şehir Mektubları” nı yazan Ahmed Rasim Beyidir. Vâsıf HİÇ