726-750 / 1070
Ansiklopedi

DALFES SOKAĞI
Beyoğlunun Taksim Nâhiyesinin Hacı Ahmedefendi Mahallesi sokaklarından; yerine gidilip şu satırların yazıldığı sıradaki durumu tesbit edilemedi (Aralık, 1965).
Ansiklopedi

DALFES
Üzerine dülbend ve çenber herhangi bir şey sarılmamış fes, böyle fesi giyen kimse (B.: Fes).
Türkiyede fesi evvelâ Cezâyirli gemiciler giymişdir; İkinci Sultan Mahmud devrinde ve Hüsrev Mehmed Paşanın Kaptanı deryalığı zamanında 1826 da Tersâneliler (B...
Ansiklopedi

DALBUDAK SOKAĞI
Beşiktaş İlçesi merkez bucağının Cihannümâ Mahallesi sokaklarından; Hasanpaşa Deresi Sokağı ile Serencebey Yokuşu arasında uzanır. Bostanbaşı Sokağı ile dört yol ağzı yaparak kesişir (1934 Belediye Şehir Rehberinde - pafta 20/176 - Hasanpaşa Deresi Sok...
Ansiklopedi

DAL CAMİİ
Tahsin Öz “İstanbul Camileri” isimli eserinde Hırkaişerif Camii civarındaki Akseki Mescidine halk ağzında Dal Camii de denildiğini kaydediyor (B.: Akseki Mescidi; cild 1, sayfa 543).
Ansiklopedi

DALBUDAK (Hüseyin)
1950 ile 1951 arasında Aksaray çarşısı ve pazarında çalışır 18-19 yaşlarında Petürkeli genç bir hammal; 1950 yılı ağustosunun ikinci günü sabahı Yenikapuda tren yolu altındaki geçidde; içinde bin liraya yakın para bulunan bir zarf bulmuşdur; zarfın üze...
Ansiklopedi

DALBASTI SOKAĞI
1934 Ş. Rehberine göre Eminönü İlçesinin Alemdar bucağının Cankurtaran Mahallesi sokaklarından (B.: Cankurtaran Mahallesi, cild 6, sayfa 3374); Kabasakal Caddesi ile Karacehennem İbrahim Sokağı arasında uzanır, Utangaç Sokağı ile dört yol ağzı yaparak ...
Ansiklopedi

DAKES AMİRA
Onsekizinci asırda yaşamış şöhretli bir ermeni sarrafdır. Aslen Eginlidir. Doğduğu ve öldüğü tarihler bilinmemektedir. Önce ekmekçilik ile iştigal etmiş sonra devrinin çok ünlü ve nüfuzlu vezirlerinden Kaptanıderyâ Küçük Hüseyin Paşanın sarrafı olmuşdu...
Ansiklopedi

DAKESYAN (Ohannes Çelebi)
Küçük Hüseyin Paşa sarrafı Dakes Amira’nın oğlu olmak ihtimali olan bu zât, zamânının ileri gelen ermenilerindendir; takriben onsekizinci asrın ortalarına doğup, mezartaşı kitabesine göre 1828 de vefat ederek eski Pangaltı Ermeni Mezarlığına defnedilmi...
Ansiklopedi

DAL
Dilimizde iki “dal” vardır; biri isimdir; ağacın düzgün dallarına, sürgünlerine dal denilir; biri de sıfattır, bazı isimlerin başlarına eklenir ve sâde, yalın, düz, çıplak anlamlarına gelir “dal kılıç”, kınından çıkmış yalın kılıç; “dal hançer” kınında...
Ansiklopedi

DÂİRE, DÂİREZEN
“Def” ve “Def vuran”, “Def çalan” anlamlarında yakın zamanlara kadar kullanılagelmiş alaturka musikimizin ıstılahlarından (terimlerinden); saz heyetlerini, dâirezenlerin darbe, fiskelerinin tampoları idâre eder. Evliyâ Çelebi on yedinci asır ortasında ...
Ansiklopedi

DÂİRE SOKAĞI
Yukarı Boğazın Remule yakasında Yeniköyün sokaklarından; yerine gidilip şu satırların yazıldığı sıradaki durumu tesbit edilemedi (Aralık, 1965).
Ansiklopedi

DÂÎ, DÂÎLERİ
Arabca “duâ” kökünden “duâcı, duâcıları” anlamında; ilmiye sınıfı ıstılahlarından; hem yazıda hem sohbette mevkice çok üstün kimselere hitâb edilirken kullanılırdı; tezkirelerde, mektublarda imzanın üzerine “dâîleri” diye yazılırdı, imzâ sâhibi kendisi...
Ansiklopedi

DÂÎ (Kastamonulu)
Onbeşinci asır şâirlerindendir; İstanbul muhasarası cenginde bulunmuş ve fetihden sonra İstanbulda yerleşmişdir. Bir asır sonra yaşamış hemsehrisini ve şüerâ tezkiresi müellifi Kastamonulu Lâtifî bir fıkra naklediyor. Kastamonuya defîne bulup çıkarıcı ...
Ansiklopedi

DAĞYOLU (Kâzım)
Tıb doktoru, profesör, bu satırların yazıldığı 1962 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiatri Kliniği şefi bulunuyordu. 1914 de İstangulda doğdu, Sabri Bey adında bir zâtın oğludur, annesinin adı Sıdıka Hikmet Hanımdır. 1934 de Ankara Lises...
Ansiklopedi

DÂÎ
Onaltıncı asır şâir ve hattatlarından; İstanbulludur; Ayaspaşazâdelerden Ahmed Beyin dayısının oğludur, asıl adı bilinmiyor, Dâî, şiirlerinde kullandığı mahlâsıdır. Bilhassa sülüs ve nesih yazılarının güzel olduğu kayıdlıdır; hicrî 970 (m. 1562-1563) d...
Ansiklopedi

DÂÎ (Beykozlu)
Onyedinci asır şâirlerinden; asrının büyük musikişinaslarından ve ediblerinden Zâkirî Hasan Efendinin himeti ile yetişmişdir ki matbû mesnevisinde hocasını minnetle anmışdır (B.: Hasan Efendi Zâkirî).
Ansiklopedi

DAĞLARCA (Fazıl Hüsnü)
Çağdaş türk şiirinin kudretli temsilcilerinden; Türk Dil Kurumu üyesi ve İstanbulda Aksarayda Kitab Kitabevinin sâhibi: 1914 de İstanbulda doğdu, süvâri yarbayı Hasan Hüsnü Beyin oğludur, annesinin adı Kadriye Hanımdır. Kayseri, Konya, Adana ve Kozan i...
Ansiklopedi

DAĞTEPESİ SOKAĞI
Heybeli Adanın sokaklarından; adanın meskûn bölgesinin yukarı kısmındadır; Müstecionbaşı Sokağı ile İcad Sokağı arasında bir aralık sokakdır (1934 Belediye Şehir Rehberi, pafta 33). Yerine gidilip şu satırların yazıldığı sıradaki durumu tespit edilemed...
Ansiklopedi

DAĞYOLU
Yukarı Boğazın Anadolu yakasında Çubuklunun sokaklarından; yerine gidilip şu satırların yazıldığı sıradaki durumu tespit edilemedi (1965).
Ansiklopedi

DAĞISTANLILAR
P.T.T. memurlarından merhum Ahmed Baha Gökoğlunun “İstanbul Etnografyası” isimli ve ancak bir cüzü yayınlanmış eserinin ön sözünde İstanbuldaki Dağıstanlılar için şu satırlar yazılıdır: “... Sultanahmed, Küçükayasofya, Kadırga, Cinci Meydanı ile Bayazı...
Ansiklopedi

DAĞİSTANLI ÇIKMAZI
Silivrikapusu civarında (Fâtih İlçesi) Arabacıbayazıd Mahallesi sokaklarındandı, Ramazanefendi Sokağında, Ramazanefendi Camiinin hemen yanı başında idi; 1956-1958 istimlâkinde kaldırıldı.
Ansiklopedi

DAĞISTANLI AHMET EFENDİ KONAĞI
Fâtihde Karagümrükde Keçecikarabaş Mahallesinde idi; geçen asrın en güzel yapılarından büyük bri konakdı; dedemden dinlediğime göre ticâret yapan Ahmet Efendi Dağıstan Hanlarından birinin torunu imiş, İstanbula 1860 da muhâcir olarak gelmiş ve bu konağ...
Ansiklopedi

DAĞHAN SOKAĞI
Eminönü İlçesinin Alemdar Bucağının Eminsinan Mahallesi sokaklarındandır; Piyerloti Caddesi ile Silâhdar Mektebi Sokağı arasında uzanır; Pertev Paşa Sokağı ile dört yol ağzı yaparak kesişir (1934 Belediye Şehir Rehberi, Pafta 2/20). İki araba geçecek g...
Ansiklopedi

DAĞHAMAMI CİNAYETİ
Derviş Hanım hicrî 1255 ile 1260 arasında (milâdî 1839-1844) Üsküdarda Dağhamamı semtinde oturan ve “Sultan Ebesi” diye anılır bir ebe kadındır. Bir canâyetin kurbânı olmuş ve mâcerası belki yarım asır masal gibi anlatılmıştır.
Derviş Ebe o tarihlerde ...
726-750 / 1070
