Hadikatül Cevamiin kaydına göre, Kanunî Süleymanın hasırcıbaşısı ve Kasımpaşada Hacıahmed Camiinin bânisi bir hayır sahibi; kabri mihrab önündedir (B. : Hacıahmed Camii).

Son Yeniçeri zorbalarından Çardak Kolluğu çorbacısı Galatalı Hüseyin Ağanın kölesidir. Bir Fransız tüccar gemisinde tayfa yamağı iken İstanbul limanında gemi mürettebatından birini serhoşluk ile katletmiş ve gemiden denize atlayıp kaçmış, ve yüzerek Hü...

“Eskicigüzeli Yetim Ahmed ile Şalcı kızı Buhurikat Hanım” adındaki eski bir İstanbul masalının kahramanıdır: Sultan İbrahim zamanında Ayvansarayda Hançerli Hamamın kapısında eskicilik yapan Yetim Ahmed, on beş on altı yaşında bir taze civan, yalın ayak...

Namlı çiçekçilerden, Rumi lâlede tohum sahibi, “Mümtazı Âlem” adında bir çiçeği tescil edilmiştir, 1697 (H. 1109) de öldü. Bibl. : Ubeydullah, Tezkirei şükûfeciyan.

İkinci Abdülhamid devri sonlarında, Ermeniden dönme namlı bir kuklacıdır; bir gözü şaşı, her ne istenilse baş üstüne diyen uysal adamdı. Bir oyunu bir çeyreğe oynatırdı. Yanında onbeş onaltı yaşlarında Habeş bir çocuk gezdirir. Ona canbazlıklar yaptırı...

On yedinci asır ortasında Galata mevlevihanesi dervişlerinden ve zamanının namlı neyzenlerinden, hayatı hakkında başka bir kayda rastlanamadı. Bibl. : Evliya Çelebi, I.

On altıncı asır sonlarına doğru İstanbulda kerametine inanılmış bir meczubdu. Uzun boylu, köseç kızıl benizli, yüzünün çizgileri düzgün ve merdane ve harabati kıyafetli bir adamdı. Kendisini yakından tanımış olan müverrih Selânikli Mustafa Efendi şöyle...

Geçen asır sonlarında yaşamış İstanbulun namlı semaicilerinden ve tulumbacılarından; Balatta kahvecilik eden semai ve koşmacılardan meşhur Çarkçı Edhemin ustası imiş. Deruni Ahmedin: Düşme dâvâya Ahır kavgaya Girme araya O bedler deniz Silâhı çekmeğe...

Geçen asır sonlarının namlı damacılarından, “Davlumbaz” ve “Dört taşlı çarpma” adındaki iki açmazı tesbit edilmiştir ki, lâkabını da, bir Yahudi oyuncuyu mat ettiği birinci açmazından almıştı. Hayatı hakkında bilgi edinilemedi. Bibl. : Dama risalesi.

Ömer Seyfeddinin, “Keramet” adındaki bir fantezisinde yaşattığı tipik bir İstanbul kopuğudur. Muharrir, hikâyesine bir yangın sahnesile girer; ahali, yarım saattenberi devam eden yangının iki ev sonra söneceğine inanmıştır, çünkü orada bir “zatı şerif”...

Ercümend Ekremin “Kopuk” romanının kahramanı, nüfusu milyonu aşan Büyükşehir içinden, çok canlı işlenmiş bahtsız bir kopuk tipi, İstanbul rengi bakımından çok kıymetli olan bu romanın vak’aları şu plân içine yerleştirilmiştir: Süleymaniye civarında otu...

Türk futbolunun Birinci Cihan Harbi içindeki şöhretlerinden, aynı zamanda iyi bir hokeyci ve atlet; şöhretini Anadoluhisarı İdman Yurdunun futbol takımında yaptı, “Vahdeti Bedeniye” kulübünün seçkin âzalarından biri oldu; futbolda, karşı takımın zayif ...

İkinci Mahmudun saray soytarılarından ve Seferli odası oğlanlarından; bilhassa çeşitli maskaralıklar yaparak Musahib Abdi Beye takılırmış... Abdi Bey her huzura çıkışında “aman, Cinin yüzünü görmeyeyim” diye yalvarırmış... Vaktile Seferli odasından çir...

“Güngörmez Lebibe Hatun” adındaki eski bir İstanbul masalında bir uçarı zenpâre tipidir (B. : Güngörmez Lebibe Hatun).

Onsekizinci asır sonlarında Hocapaşa çarşısının en namlı berberlerindendi, aynı çarşıda oturan Yedikuleli Emir Efendi yetiştirmesi Kadiri İbrahim Dededen yazı meşketip icazet almış, berber dükkânı Hocapaşa yangınında yandıktan sonra aynı çarşıda bir at...

Karaköy iskelesinde Sakızlı kayıkçılar Preziosi’nin sulu boyalarından, 1857 Ata Matbaası Türkiye Klişe Atölyesi Reşad Ekrem Koçu’nun “Aile Gazinosu” adındaki hikâyesinin kahramanı, hakiki hayatdan alınıp işlenmiş bir istanbullu tipidir. Balıkcıgüzeli ...

On yedinci asır sonlarında büyük şehrin halk şöhretlerinden bir hamam dellâki olup Hamamcılar Kethüdası Derviş İsmailin 1686 - 1687 (H. 1098) de telif ettiği “Dellâknâme” adlı tezkiresinde on bir nefer hamam çıplağı dellâkin arasında adı ve ahvali kayı...

Ondokuzuncu asrın namlı zâkirlerinden; Sünbül Efendi türbedarı Osman Dedenin kardeşidir; kendisi de bu dergâha mensuptu; 1874 (H. 1291) de öldü. Bibl. : S. N. Ergun, Türk Dini Musikisi, II.

İkinci Abdülhamid devri sonlarında ayak takımı arasından sivrimiş, Üsküdarın namlı kabadayılarından, meşrutiyetin ilk yıllarında ölmüştür. Bibl. : Vasıf Hoca, Not.

Onsekizinci asır hattat ve hafızlarından; Şehremini çarşısında Mehmed adında bir hattat - attarın oğluydu, küçük yaşta hafız olmuş, Hoca Mehmed Rasimden yazı öğrenerek icazatname almış, baba mesleği olarak da, ayni dükkânda attarık ile geçinmiştir. Bab...

Son orta oyuncularından; halk ağzında Tekkekapısı denilen Üsküdarda Selâmi Ali Efendi mahallesi bekçilerindendi; orta oyununda Şataret Kalfaya çıkardı; koyu esmer tenli, orta boylu, tıknazca, şakacı bir adamdı. Kendisini yakından tanımış Üsküdarlı halk...

Sultan Hamid devrinin son yıllarında İstanbulun her tarafında, seyir yerlerinde, Beyoğlunun umumhane sokaklarında dolaşan, herkesçe tanınmış ayak takımından bir gençti. 18-20 yaşlarında kadar vardı. Teni habeşe yakın, akçıl zenci, tonbalak, şen, şakrak...

Kaptanı deryâ Hüseyin Paşa çıplaklarından bir nevcivandır ki son Yeniçerilerden ve Çardak kolluğu çorbacısı halk şairi Galatalı Hüseyin Ağanın kırk küsur destanı muhtevi mecmuasında Kasımpaşa, Tersane ve Çeşme meydanı için yazdığı Şehrengiz yollu bir m...

İkinci Abdülhamid devri sonlarında Galatanın namlı kabadayı tulumbacılarından, Galata tiyatrolarının devamlı müşterilerinden ve foricilerinden, kantocu kızlara tutkun vurucu, kırıcı hercaî sevdazedelerden; bu yüzden birkaç defa mahkûm olmuştu, son günl...

Lâle devrinde, İstanbulun süslerinden biri de bu hükümdarın, altın yaldızlı ve muhteşem nakışlı filikası idi. Boğaziçi ve Haliç sularında sık sık görülen bu muhteşem ve kıymetli kayığın etrafına, devrin şairlerinden Dürrinin şu kıt’ası yazılmıştı: Sut...