Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
Physician, Physicians, Physician Rooms article
HEKİM ,HEKİMLER ,HEKİM DÜKKÂNLARI – “ Tıb fenni müntesibi,tabib,doktor” (Şemseddin Sâmi,Kaamûsi Türkî) ;Şemseddin Sâmi Bey meşhur kaamûsunda bu maddede Hekim kelimesinin arabca Hikmet kökünden geldiğini kaydederek :“Fevkalâde aklı ile veiyi ahlâkı ile seçkin adam,filosof” anlamlarına geldiğini söyledikden sonradır ki “Tabib,Doktor” anlamını yazıyor,doktor,tabib karşılığı Hekim'in arabasıllı harflerle He harfi yazılmasının da abes olduğunu söylüyor.Ki pek çok kaynakda tabib,doktor karşılığı Hekim he harfi ile yazıla gelmişdir,yâni Hikmet köküne bağlı gösterilmemişdir.
Yakın geçmişe kadar esnafdan ad edilmiş olan hekimler “Usta-Çırak” geleneğince yetişlerdi.Dârüşşifâ adı altında toplanan hastahânelerde çalışır hekimler devletce tâyin edilmişlerdi,digerleri için de “Halk arasında dolaşır hekim” tâbiri kullanılmışdır ki onlar tedavi ettikleri hastalardan mürüvveten ne verilir ise onunla kanaat edip geçinmişlerdir.Bütün esnaf için devletce bir narh konulduğu halde ,kadılıklarca tanzim edilen eski narh defterlerinde hekimler hakkında bir narha rastlamadık.
Hekim muâyenehânelerine de diger esnaf gibi “Dükkân” ismi kullanılmışdır.Hekimler bir dârüşşifâda hekimlik eder bir kişinin yanından,yahud dükkân sahibi bir hekimin yanından çıraklık yolu ile yetişmişler,ve Hekimbaşı tarafından imtih...
⇓ Read more...
HEKİM ,HEKİMLER ,HEKİM DÜKKÂNLARI – “ Tıb fenni müntesibi,tabib,doktor” (Şemseddin Sâmi,Kaamûsi Türkî) ;Şemseddin Sâmi Bey meşhur kaamûsunda bu maddede Hekim kelimesinin arabca Hikmet kökünden geldiğini kaydederek :“Fevkalâde aklı ile veiyi ahlâkı ile seçkin adam,filosof” anlamlarına geldiğini söyledikden sonradır ki “Tabib,Doktor” anlamını yazıyor,doktor,tabib karşılığı Hekim'in arabasıllı harflerle He harfi yazılmasının da abes olduğunu söylüyor.Ki pek çok kaynakda tabib,doktor karşılığı Hekim he harfi ile yazıla gelmişdir,yâni Hikmet köküne bağlı gösterilmemişdir.
Yakın geçmişe kadar esnafdan ad edilmiş olan hekimler “Usta-Çırak” geleneğince yetişlerdi.Dârüşşifâ adı altında toplanan hastahânelerde çalışır hekimler devletce tâyin edilmişlerdi,digerleri için de “Halk arasında dolaşır hekim” tâbiri kullanılmışdır ki onlar tedavi ettikleri hastalardan mürüvveten ne verilir ise onunla kanaat edip geçinmişlerdir.Bütün esnaf için devletce bir narh konulduğu halde ,kadılıklarca tanzim edilen eski narh defterlerinde hekimler hakkında bir narha rastlamadık.
Hekim muâyenehânelerine de diger esnaf gibi “Dükkân” ismi kullanılmışdır.Hekimler bir dârüşşifâda hekimlik eder bir kişinin yanından,yahud dükkân sahibi bir hekimin yanından çıraklık yolu ile yetişmişler,ve Hekimbaşı tarafından imtihan edildikden sonra tabiblik yapmaya mezun olmuşlardır (B.:Hekimbaşı).
Yalnız göz hekimleri ile cerrahlar Hekim adından başkaca “Kehhal”(Göz Hekimi) ve Cerrah(Operatör) isimleri ile anılırdı,onların muayenehânelerine de Dükkân denilirdi.
1680-1681 arasında tanzim edilmiş bir esnaf nızamnâmesinde hekimlere Hamamcılar ile Değirmenciler arasında yer verilmişdir ve şunlar yazılıdır :“Ortalıkda gezen tabibleri şifâhâne tabiblerine iletüb imtihan ideler sonra tabiblik ettireler.Cerrahlar da cerrahlıkda kâmil olmayınca kimseye el urmayalar..”.
Onyedinci Yüzyılda yaşamış büyük yazar Evliyâ Çelebi İstanbul Esnafından bahsederken hekimler için şunları yazıyor :“ Hekimlerin pîri Zinnûni Mısrî'dir; Mısırda kıbtilerin pâdişahı Mukavkes tarafından peygamberimize elçi olarak gönderilmişdi.Hazreti Peygamber mârifetinin ne olduğunu sorduğunda kâtib,şâir,tabib ve cerrah olduğunu söylemişti.İslâmiyeti kabul etti,(hazreti Ömerin hilâfetinde) Mısır fethinde bulundu ve orada şehid oldu.
“ İstanbulda hekim esnafı 700 dükkân ve 1000 ir. Ordu esnaf alayından tahtırevanlar üzerinde kurduklarına âletlerini,ilâc
“ İstanbulda hekim esnafı – 700 dükkân ve 1000 neferdir,Ordu Esnaf alayında tahtırevanlar üzerinde kurdukları dükkânlarında âletlerini ve ilâc şişeleri ile hokkalarını dizerler ve bâzı hasta adamların nabızlarını tutub devâ ederek geçerler.Her orduda bilgili hekim ve cerrahların bulunması şer'an lâzımdır.İslâmdan önce pirleri Hzareti Lokman idi.Ama bütün hekimler kılı kırk yardılar,ecel derdine derman bulamadılar ve kendileri de âhirete revan oldular..”
Hekim dükkânları da bütün esnaf gibi gedik usûlüne bağlıydı,kaç hekim gediği bulunduğunu tesbit edemedik.Hekim dükkânları Bayazıdda,Hocapaşada,yine o civarda Meydancık denilen yerde ve Galatada idi.Dükkânda hekimlik yapanların çoğuda Firenk adı altında toplanan avrupalılar(Bilhassa italyanlar) ile rum,ermeni ve yahudi asıllı gayri müslim azınlıklardandı.Firenk hekimlerin dükkânları da bilhassa Galatada idi.Şifâhâne hekimliği için müslüman olmak şarttı,veya mühtedî idiler,dükkân sâhibi hekimlerin çoğuda bir müddet sonra ihtidâ etmişlerdir.
Şifâhânelerde ve dükkânlarda hekimlerin yanında hademe adı altında bir takım yardımcı gencler,genc çıraklar bulunurdu,hem hekime hizmet ederler hem de hekimlik öğrenirlerdi,bir müddet sonra da Hekimbaşıya imtihana sevk edilirler,imtihanda başarı gösterenlere bizzat icrâi tabâbete ruhsat verilirdi.Hekim dükkânı gediği de hekimden imtihan vermiş çırağına kalırdı .Kalender meşreb şâirler esnaf civanlarını “şehrengiz” adı verilen manzum risâlelerle övmüşlerdir,o civanlar arasında Hekim Civanı da unutulmamışdır. Kalender şâirlerin övdükleri hekim civanları aslında hekim çıraklarıdır.Aşağıdaki manzumeleri Şehrengiz yollu yazılmış “Hûbannâmei Nevedâ” isimli mecmua ile onun zeylinden alıyoruz :
Hekimin civanı Firenk dilberi
Kâkülün tarasam olub berberi
Hekimin civanı ermeni urum
Ermenide mahvet urumda kurum
Ger çıfıt olursa hekim civanı
Serveri hûbandır kabul et anı
●
Hekimin civanı iksiri hayat
Can ramak hâlinde kapusunda yat
Firenk mi çıfıt mı ermen urum mu
Fark itmez zülâli lâ'linde necat
Bırak bûsi lâ'lin bûsi pâyine
Destur diyüb versin destine berat
●
Hekimin civanı olsa ger müslim
İderim o şâha kelleyi teslim
On hac sevâbına bedel bir kerre
Pâyi dilberini o şûhin telsim
Nigâhı vahşeti merhemi kâfûr
Gamzenin işmarı nûri alâ nûr
İksiri lâ'linden bir cur'a sunsa
Bin dürlü derda devâ bulunur
Theme
Folklore
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Article Title
Identifier
H31C007
Theme
Folklore
Subject
Hekim, Hekimler, Hekim dükkânları, Physician, Physicians, Physician shops, Tabib, Doktor, Doctor, Şemseddin Sami, Kamûs-ı Türkî (Şemseddin Sami), Darüşşifa, Hekimbaşılık (Hekimbaşılar), Cerrah, Operatör, Surgeon, Kehhal, Ophthalmologist, Esnaf Nizamnamesi, Craftsmen Regulation, Hamamcılar, Değirmenciler, Evliyâ Çelebi, Zinnuni Mısri, Mısır, Egypt, Mukavkes, Hazret-i Ömer, Hazret-i Lokman, Lokman Hekim, Bayezid, Beyazıt, Hocapaşa, Galata, Hademe, Servant, Şehrengiz, Hekim civanı, Hûbannâme-i Nevedâ (Enderunlu Fazıl), Hûbân-nâme-i Nev-edâ (Enderunlu Fazıl)
Type
Document
Format
Typewriting, Handwriting
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Text written for the He-Hel chapter of Istanbul Encyclopedia. "Kamûs-i Türkî" by Şemseddin Sami, a Craftsmen regulation dated 1680-1681, Evliyâ Çelebi and magazine titled "Hûban-nâme-i Nev-edâ" are cited.
Note
Typewriting on paper. Corrections are written with pen. Couplets are glued to the document.. Print notes are written.
See Also Note
Hekimbaşı
Bibliography Note
Şemseddin Sâmi, "Kamûs-i Türkî"; Evliyâ Çelebi; “Hûbannâme-i Nevedâ”
Provenance
Istanbul Encyclopedia Archive has been opened to access in cooperation with Kadir Has University and Salt.
Theme
Folklore
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.