İSKENDER (Tırnavalı) – Geçen asır sonlarında Üsküdarın halk şöhretlerinden olmuş çapkın bir delikanlı ;kendisi gaayetle esmer,memleketi olan Rumelindedki Tırnava kasabasının da çingeneleri meşhur olduğundan İskender için çingenedir denilirdi ama aslında çingenelikle hiç alâkası yokdu,babası medrese tahsili görmüş ulemâdan bir efendi idi ;İskender de Üsküdarda Paşakapusu Rüşdiyesine bir müddet devam etmiş,akran ve emsâli genclere uyarak tulumbacılığa hevesle tahsili bırakmış,sonra dabüsbütün serseriliğe vurarak kahvehânelerde Balaban İskelesi kahvehânelerinde yatıp kalkmaya başlamış,tulumbacılığa da devam ederek kayıkcılılk,hammallık,ve bir ara da Kolluk Hamamında soyunarak dellâklik yapmışdı(B.:Balaban İskelesi,cild 4,sayfa 1949). İskender yirmi yaşlarında yakışıklı ve vechen de dilber bir delikanlı,ve Kolluk Hamamında çalışırken ilim ve fazilet sâhibi Şeyh Âşir Efendinin teveccühünü kazanmış,Balaban İskelesinde Yağcızâde yahud Balaban Tekkesi denilen Cerrâhî dergâhının şeyhi olan Âşir Efendi tarafından tekkeye alınmışdı.Kendisini gencliğimde o tekkede bir kaç sefer zikir halkasında görmüşdüm.Yıllarca sonra o günleri hatırlayarak İskender için şu kıt'aları yazmışdım : Hûbânın serbülendi,dellâkin şehlevendi, Kadrinden gaafil olan şehbâzın sâde kendi. Fûte ile nîm uryan,pâyinde na...

İSKENDER (Tırnavalı) – Geçen asır sonlarında Üsküdarın halk şöhretlerinden olmuş çapkın bir delikanlı ;kendisi gaayetle esmer,memleketi olan Rumelindedki Tırnava kasabasının da çingeneleri meşhur olduğundan İskender için çingenedir denilirdi ama aslında çingenelikle hiç alâkası yokdu,babası medrese tahsili görmüş ulemâdan bir efendi idi ;İskender de Üsküdarda Paşakapusu Rüşdiyesine bir müddet devam etmiş,akran ve emsâli genclere uyarak tulumbacılığa hevesle tahsili bırakmış,sonra dabüsbütün serseriliğe vurarak kahvehânelerde Balaban İskelesi kahvehânelerinde yatıp kalkmaya başlamış,tulumbacılığa da devam ederek kayıkcılılk,hammallık,ve bir ara da Kolluk Hamamında soyunarak dellâklik yapmışdı(B.:Balaban İskelesi,cild 4,sayfa 1949). İskender yirmi yaşlarında yakışıklı ve vechen de dilber bir delikanlı,ve Kolluk Hamamında çalışırken ilim ve fazilet sâhibi Şeyh Âşir Efendinin teveccühünü kazanmış,Balaban İskelesinde Yağcızâde yahud Balaban Tekkesi denilen Cerrâhî dergâhının şeyhi olan Âşir Efendi tarafından tekkeye alınmışdı.Kendisini gencliğimde o tekkede bir kaç sefer zikir halkasında görmüşdüm.Yıllarca sonra o günleri hatırlayarak İskender için şu kıt'aları yazmışdım : Hûbânın serbülendi,dellâkin şehlevendi, Kadrinden gaafil olan şehbâzın sâde kendi. Fûte ile nîm uryan,pâyinde na'lin ile Reftârı şûhânesin cümle âlem beğendi. Tırnavalı kıbtidir dirlerse de o şâha, İnanub da girmesün yârânımız günâha, Kolluk Hamâmında o siyehçerde gümrâha Vefki mutalsam yazmış Balabânî Efendi. Dergâhı şerifdeki halkai zikre girer O çıplaklar serveri Tırnavalı İskender, Bir şereri sûzefken Allah Allah o dilber, Vâsıfın bu tarihi yirmisinde söylendi “Dellâki pâk İskender dervişlerin levendi” 1283 + 20 = 1303 (M.1885-1886) Vâsıf HİÇ