Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
BALTA VERME, BALTALI AVRET, BALTALI OĞLAN
Üçüncü Sultan Selim ve Dördüncü Sultan Mustafa devirleri ile İkinci Sultan Mahmudun zamanında vak’ayı Hayriyeye kadar Yeniçeri Ocağının bir asker ocağı olmaktan çıkıp haşarat yatağı hâlini aldığı büyük anarşı devrinde Yeniçeri argosunda, bir Yeniçeri zorbanın uygunsuz gürûhundan mahbube bir fâhişe, avrete veya mahbub bir hîz oğlanı inhisarı, tasarrufu altına alması ve bunu pervâsızca ilân yolunda mensub olduğu Yeniçeri ortasının “nişan” denilen alâmeti farikasını bir uzunca sırma ile işlettiği kıymetli bir çevreyi, peşkiri, destmâli o nigâra veya oğlana vermesi; onların da “balta” adı verilen bu çevreyi sokağa çıktıkları zaman sağ omuz başlarına işlemesi görülecek şekilde iliştirip dolaşmaları.
İstanbulun itleri, köpekleri, her türlü şenaati pervâsızca irtikâb edebilecek hezelesi, haytası baltalı bir fâhişeye veya hîz oğlana yan gözle dahi bakmazlardı, alıcı gözle bakmak, laf atmak veya peşine düşmek, yolunu çevirmek, tav’an veya cebren kendi menziline götürmek için, balta sahibi zorba ve ayakdaşı-adamları ile sonu iki taraftan birinin muhakkak ölümü ile bitecek bıçaklı bir döğüşü göze almak lâzımdı. Dolayısı ile bir fâhişe avret ile bir hîz oğlana balta vermek de kolay değildi, sonu ölüm kanlı bir döğüşü göze almak ve bu pervâsızca ilân ile meydan okumakdı. Avret veya oğlan kend...
⇓ Devamını okuyunuz...
Üçüncü Sultan Selim ve Dördüncü Sultan Mustafa devirleri ile İkinci Sultan Mahmudun zamanında vak’ayı Hayriyeye kadar Yeniçeri Ocağının bir asker ocağı olmaktan çıkıp haşarat yatağı hâlini aldığı büyük anarşı devrinde Yeniçeri argosunda, bir Yeniçeri zorbanın uygunsuz gürûhundan mahbube bir fâhişe, avrete veya mahbub bir hîz oğlanı inhisarı, tasarrufu altına alması ve bunu pervâsızca ilân yolunda mensub olduğu Yeniçeri ortasının “nişan” denilen alâmeti farikasını bir uzunca sırma ile işlettiği kıymetli bir çevreyi, peşkiri, destmâli o nigâra veya oğlana vermesi; onların da “balta” adı verilen bu çevreyi sokağa çıktıkları zaman sağ omuz başlarına işlemesi görülecek şekilde iliştirip dolaşmaları.
İstanbulun itleri, köpekleri, her türlü şenaati pervâsızca irtikâb edebilecek hezelesi, haytası baltalı bir fâhişeye veya hîz oğlana yan gözle dahi bakmazlardı, alıcı gözle bakmak, laf atmak veya peşine düşmek, yolunu çevirmek, tav’an veya cebren kendi menziline götürmek için, balta sahibi zorba ve ayakdaşı-adamları ile sonu iki taraftan birinin muhakkak ölümü ile bitecek bıçaklı bir döğüşü göze almak lâzımdı. Dolayısı ile bir fâhişe avret ile bir hîz oğlana balta vermek de kolay değildi, sonu ölüm kanlı bir döğüşü göze almak ve bu pervâsızca ilân ile meydan okumakdı. Avret veya oğlan kendilerine tasarruf pençesini atan zorbanın verdiği baltayı almağa ve taşımaya mecbur idiler, aksi takdirde, veya baltalı oldukları halde gayrilerle gizlice düşüp kalkdıkları öğrenilir ise balta sahibi ile adamları tarafından katledilirlerdi.
Bilhassa baltalı oğlanların it boyu zorbasına dayanub sokakda, çarşıda, pazarda vak’a çıkarmak için şuna buna çatarlar, türlü edepsizlik yaparlar, alış veriş ettikleri esnafa para vermezler: “Ağamdan al!” derlerdi; pervâsızlığını merak edip de:
— Bre kim olur bu tüysüz it? diye soranlara:
— Kandıralının sürmeli Mustafasıdır..
— Çardak çorbasının Osman Beyidir..
— Topuklu Bayram dirler, Burusuzun baltası vardır, görmez misin...
Cevabı verilirdi. Zorbasına güvenip edepsizlik, itlik yolunda azanlar, Yeniçeri Ocağının büyük zâbıta âmirleri tarafından gizlice takib edilir ve ilk fırsatta Agakapusuna kaldırılır, gizlece boğulur. yok edilirdi (B.: Bayram, Topuklu; Mustafa, Sürmeli).
Son Yeniçerilerden Çardak Kolluğu çorbacısı ve halk şâiri Galatalı Hüseyin Ağanın destan mecmuasında bu madde üzerine şu parçalara rastlanmıştır:
Biri Panayotdur Atina balı
Urum dili şirin peltek edâlı
Baldırda nişanı omuz baltalı
Büyük Kulelinin âbı rûyidir.
(Samatya Meygedeleri Destanı)
Pırpırı Yâkub nam civan Tokadlı
Koşarlı civelek kartal kanadlı
Baltalı celasun tulumbacıdır
Ayağı tozuna yetişmez atlı
(Tulumbacı Destanı)
Sırma saç kız misâl görmemiş mikras
Omuzdan topuğa dökmüş işvebaz
Altmış dört baltalı nev hat servi naz
Koç başlıdır Hacı Bektaş Köçeği
(Merdivenli Tekkesi Destanı)
Adı Elif Beydir Kölemen soyu
Fildişi selvidir Beyimin boyu
Yalınayak şehbaz levendin toyu
Balta verdim kabul etti o şâhım
(Elif Bey Destanı II).
Biri “yelpaze balta”, biri de “çevre balta”lı iki yosma nigâr
(Resim: S. Bozcalı)
Biri “destar balta”, biri de “çevre balta”lı iki civelek
(Resim: S. Bozcalı)
Tema
Folklor
Emeği Geçen
S. Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM040406
Tema
Folklor
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
S. Bozcalı
Tanım
Cilt 4, sayfalar 2085-2086
Not
Görsel: cilt 4, sayfalar 2085, 2086
Bakınız Notu
B.: Bayram, Topuklu; Mustafa, Sürmeli
Tema
Folklor
Emeği Geçen
S. Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.