Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Kahve, Kahvehâne maddesi
KAHVE ,KAHVEHÂNE – El değirmenlerinde çekilip veya dibekde dövülüp toz haline getirildikden sonra suda kaynatılıp kaynatılıp içilen, siyaha yakın koyu renkde ve habbe(Çekirdek,Tâne) şeklinde keyif verici bitki.Rengine,kendisine nisbetle “Kahverengi” denilir.
Kahvenin en iyisi arab yarımadasında Yemende yetişir,fakat dünyada en bol kahve yetişdiren ülke,Güney Amerikada Brezilyadır; memleketlerine nisbetleYemen Kahvesi ve Brezilya Kahvesi isimleri ile anılırlar.İçime hazırlanış tarzlarına göre de bizde “Alaturka Kahve” ve “Alafranga Kahve” diye iki deyim çok yaygındır .
Dilimizde kahve ismine bağlanmış pek çok isim ve deyim vardır.
Kahvenin Türkieyede yayılışı Kanuni Sultan Süleyman zamanında olmuşdur,evvelâ İstanbula gelmiş ve oradan imparatorluğun her tarafına girmişdir.Peçevili Tarihinde şöylece anlatılıyor:“ Hicretin 962 yılında (1555) Halebden Hakem ve Şamdan Şems adında iki adam gelir.O zamanlar İstanbulun bekâr uşağı yatağı olan Tahtakalede iki büyük kahvehâne açarlar ve kahveciliğe başlarlar.Dükkânlar öylesine rağbet görür ki dolar dolar boşalır . Sâdece bekâr uşakları,ayak takımı değil,okur yazar kimseler,hattâ kibar ve eşrabdan tanınmış kişiler kahvehânelere devam ettiler.Hikâye ve tarih kitabları,divanlardan şarkılar ve gazeller,kasideler okundu.Kahvehâneler çoğalınca,he...
⇓ Devamını okuyunuz...
KAHVE ,KAHVEHÂNE – El değirmenlerinde çekilip veya dibekde dövülüp toz haline getirildikden sonra suda kaynatılıp kaynatılıp içilen, siyaha yakın koyu renkde ve habbe(Çekirdek,Tâne) şeklinde keyif verici bitki.Rengine,kendisine nisbetle “Kahverengi” denilir.
Kahvenin en iyisi arab yarımadasında Yemende yetişir,fakat dünyada en bol kahve yetişdiren ülke,Güney Amerikada Brezilyadır; memleketlerine nisbetleYemen Kahvesi ve Brezilya Kahvesi isimleri ile anılırlar.İçime hazırlanış tarzlarına göre de bizde “Alaturka Kahve” ve “Alafranga Kahve” diye iki deyim çok yaygındır .
Dilimizde kahve ismine bağlanmış pek çok isim ve deyim vardır.
Kahvenin Türkieyede yayılışı Kanuni Sultan Süleyman zamanında olmuşdur,evvelâ İstanbula gelmiş ve oradan imparatorluğun her tarafına girmişdir.Peçevili Tarihinde şöylece anlatılıyor:“ Hicretin 962 yılında (1555) Halebden Hakem ve Şamdan Şems adında iki adam gelir.O zamanlar İstanbulun bekâr uşağı yatağı olan Tahtakalede iki büyük kahvehâne açarlar ve kahveciliğe başlarlar.Dükkânlar öylesine rağbet görür ki dolar dolar boşalır . Sâdece bekâr uşakları,ayak takımı değil,okur yazar kimseler,hattâ kibar ve eşrabdan tanınmış kişiler kahvehânelere devam ettiler.Hikâye ve tarih kitabları,divanlardan şarkılar ve gazeller,kasideler okundu.Kahvehâneler çoğalınca,her semtdeki kahvehâne yârânı,bir iki akçe kahve parası ile hoşca vakit geçirdiler..”.
Kahvehânelerin de bir edebiyatı oldu.Halk şâirleri âşıklar,bir büyük şehre geldiklerinde kahvehânelere indiler.Türkülerini,koşmalarını,destanlarını oralarda okudular.Günlerce süren meddah hikâyeleri oralarda anlatıldı.Ramazan geceleri,kahvehâneler,sahura kadar birer edebî mahfil oldular.
Kahveciler,hemen istisnasız,yanlarında çırak,kahvehâne uşağı adı altında güzel güzel çocuklar,delikanlılar çalıştırdılar.Kimisine “Ocakcı”,kimisine,kahve nargile ve çobuk getirenlere “Meydancı”,kimisine de,çobuklara ve nargilere ateş getirenlere “Ateşci”,“Ateş Oğlanı” denildi.
Kahvehâneler,bir yandan “Böyle bir eğlenecek ve gönül dinlendirecek yer olmaz” diye övüldü.Bir yandan da kahvehânelerin aleyhinde konuşuldu,“Halk kahvehânelere düşdü,mescide,camie gelen olmaz”,“Kahvehâne her türlü kötülüğün yeridir,meyhâneye gitmek oralara devama tercih olunur”diyenler oldu.Devir devir kahvehâne yasakları çıkdı,kahvehâneler kapatıldı,yıkdırıldı; fakat halkın ayağı kahvehâneden kesilemedi ve kahvehâneler yeniden açıldı.
On sene önce,1965 de bir dergide İstanbul Kahvehâneleri üzerine bir yazıda il sınırı içinde 3921 kahvehâne bulunduğu,çocuklar ve kadınlar haric,her 125 İstanbullu erkeğe bir kahvehâne düşdüğü yazılıdır.Artmış olabilir,eksildiğini sanmıyoruz.Yüz yıl önce, 1874 de ünlü italyan yazarı Edmondo de Amicis de (B.:Amicis,Edmondo de,cild 2,sayfa 782) şunları yazıyor:“ İnsan İstanbulun neresinde bulunursa bulunsun,etrafına bakınmadan sadece bir:-Kahveci !..diye bağırması yeter ,üç dakika geçmez,önünüzde bir fincan kahvenin dumanını tüter görürsünüz...”.
Yeniçeri Kahvehâneleri – Eski kahvehânelerin en önemlisi,ocaklarının kanlı bir şehir cengi ile kaldırıldığı 1826 yılına kadar ,bilhassa İstanbulda,pek çok veçeşidli vak'alara sahne olmuş Yeniçeri Kahvehâneleridir.
Yeniçeri Ocağının kaldırıldığı şehir cengi ,tarihimize “Vak'ai Hayriye”(Hayırlı Vak'a) adı ile geçmişdir,ve devrin adamlarından Sahhaflarşeyhizâde Esad Efendi vak'a ve son yeniçeriler üzerine yazdığı ber esere “Üssi Zafer”(Zafer Temeli) adını vermiş ve yeniçeri kahvehâneleri için şunları yazmışdır:“Hepsi gaayet büyük,çok süslü,mükellef döşenmiş,nakışlı,havuzlu fıskiyeli ve tüysüz,şâbıemred uşakları ile birer Dârülnedvei Haşerât idi..” .
Onyedinci Yüzyıl ortalarında Yeniçeri Ocağının disiplini bozulduğunda esnaf gencleri ocağa nefer yazıldılar,ve neferi oldukları yeniçeri ortasının,(taburunun) nişanını,vücudlarının hemen görülen bir yerine,kol ve baldırlarına dövme ile nakşettirdiler,ve Cezâyir Kesimi denilen esvablarla (B.: Cezayir Kesimi,cild 7 ,sayfa 3531) itlikden kinâye sokaklarda baldırı çıplak ve yalın ayak dolaşarak semt semt yeniçeri kahvehânelerinde ülfet ve muhabbet,hattâ iyşü işret ettiler.
İstanbulun her semtinin âsâyiş ve inzibâtının sağlanması bir yeniçeri ortasının eline bırakılmışdı,Kolluk adı verilen karakolların en büyük âmiri Çorbacılardı ,yeniçeri kahvehâneleri de onlar tarafından açılıp işletilirdi,ve kahvehânenin kapusu üstünde ,hangi ortanın kahvehânesi ise,büyük bir levha hâlinde resmettirilmiş,o ortanın nişanı bulunurdu.Kahvehânelerin nişan levhaları,Süleymaniyedeki Ağakapusundan alınıp,kahvehânenin açıldığı semte,törenle getirilip kapunun üstüne asılırdı(B.:Ağakapusu,cild 1,sayfa 245).
Alay şöyle bir sıra ile düzülürdü:
En önde elleri sopalı vardacı 3-4 nefer yeniçeri ,
Davul zurna ve köçek oğlanlar ,
Başında tac ve elinde teberle “Orta Şeyhi” denilen bektaşi babası ,
Nişan levhasını başının üstünde taşıyan Baş Karakollukcu ,
Kahvehânenin şâbıemred uşakları ,
Kahvehâne sahibi Çorbacı Ağa ve açılış törenine dâvetli misafirleri .
Yeniçeri Kahvehâneleri 1730 ihtilâlinden sonra açılmaya başlamışdır.İlk kahvehâneyi açan da Patrona Halilin en yakın dostu Kahveci Ali Beşe olacakdır.Sonra Haliç ve Boğaziçi iskelelerinin hepsinde birer büyük yeniçeri kahvehânesi kuruldu,en meşhurlarından biri de Yemiş İskelesinde 56.Ortanın kahvehânesi oldu,ki 1826 yılında Galatalı Hüseyin Çorbacı tarafından işletiliyordu (B.:Hüseyin Çorbacı ,Galatalı , cild ,sayfa ).
Bir yeniçeri kahvehânesi,sahibi tarafından bir akçe harcanmadan döşenir,dayanır açılırdı .Müslim ve gayri müslim bütün zengin tüccarların isimleri bir deftere yazılır,ismin karşısına da kendisinden istenilen kahvehâne hediyesi kaydedilir ve defter erâzilden bir zıpırın eline verilerek ,haraca bağlanan kişiye göndereceği hediye teblig edilirdi.Kahve güğümünden,cezvelerinden,fincanlarından halıya,kilime,hasıra,şamdana,nargileye,çubuklara varınca,kanarya,saka kuşlarına,tavan askılarına varınca.
Her yeniçeri kahvehâne yaptırıp açamazdı.Kahvehâne açıp işletmek,kolluk çorbacıları içinde namlı zorbalara has bir işdi.Son meşhur yeniçeri kahvehâneleri şunlardır:Galatada Kuledibinde Burunsuz Mustafanın Kahvehânesi,Galatada Darıcalı İbrahimin Hendek Kahvehânesi,Yemiş İskelesinde Galatalı Hüseyin Ağanın Çardak Kahvehânesi ,Üsküdarda Tiflisli Alinin Toygartepesi Kahvehânesi,Üsküdarda Civelek Mustafanın Balaban İskelesi Kahvehânesi,Babadağlının Esirpazarı Kahvehânesi,Sarhoş Mustafanın Hasanpaşahanı Kahvehânesi,Turnacıbaşı Ömerin Irgadpazarı Kahvehânesi,Topuklu Osmanın Çatladıkapu Kahvehânesi .
Bir Yeniçeri Kahvehânesinin ortasında bir havuç ve fıkiye bulunurdu,ve havuzun etrafına çiçek saksıları dizilirdi.Süslü kafesler içinde en azdan üç dört kanarya kuşu bulunur ve o kuş,bir yeniçeri kahvesi için uğur tılsımı bilirdi.Kahvehâne müşterisinin çoğunluğunu teşkil eden ayak takımı için fırdolayı peykeler yapılır ve hasır üstüne kilimle döşenirdi.İtibarlı kişiler için de,seccâdeler,şilte ve yastıklarla döşenen iki üç sofa bulunurdu.
Kahveciyeri,para alınıp verilen Piştahta,kahve ocağına yakın bulunurdu.Mükellef kahve ocağının bir yanında da Kıssahan (Meddah) kürsüsü bulunurdu.
Kunduralar peyke ve sofaların önünde çıkarılır,peyke veya sofalara çorabla veya çıplak ayakla çıkılıp oturulurdu.
Geceleri kahvehânede yatan kahvehâne uşakları için de,sofaların üstünde Şirvan adı verilen ahşab bir asma kat yapılır,ve uşaklar oraya serilen yer yataklarında yatarlardı.Uşaklar iş başında,belediye(Kadılık) nızamınca ayaklarına aslaa çorab giyemezler,kahvehânede çıplak ayakla,ve çıplak ayaklarında takunya veya nalın ile dolaşırlardı.
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
K5C001
Tema
Folklor
Konular
Kahve, Kahvehane, Kahvehaneler, Coffee, Coffeehouses, Yemen, Güney Amerika, South America, Brezilya Kahvesi, Brazilian Coffee, Yemen Kahvesi, Yemen Coffee, Alaturka kahve, Alaturca coffee, Alafranga, Alafranca coffee, Süleyman I (Sultan), Peçevili Tarihi, Halep, Aleppo, Şam, Damascus, Hakem, Şems, Tahtakale, Edebiyat, Literature, Çırak, Kahvehane uşağı, Ocakcı, Meydanco, Ateşçi, Ateş oğlanı, Aşıklar, Folk poems, Kahvehane yasakları, Coffehouse prohibitions, İstanbul kahvehaneleri, Istanbul coffeehouses, Emdomdo de Amicis, Yeniçeri kahvehaneleri, Janissary coffeehouses, Vak‘a-i Hayriyye, Hayırlı Olay, The Auspicious Incident, Sahhaflarşeyhizâde Esad Efendi, Üssi Zafer, Zafer Temeli, Cezayir kesimi, Algerian cut, Çorbacı, Yeniçeri nişanı, Janissary order, Ağa kapısı, Ağakapı, Süleymaniye, Orta şeyhi, Köçek oğlan, Baş karakollukcu, Çorbacı Ağa, Halil (Patrona), Kahveci Ali Beşe, Haliç İskelesi, Haliç Pier, Golden Horn Pier, Boğaziçi İskelesi, Bosphorus Pier, Yemiş İskelesi, Yemiş Pier, Galatalı Hüseyin Çorbacı, Galatalı Hüseyin Ağa, Galata, Kuledibi, Burunsuz Mustafa'nın Kahvehanesi, Darıcalı İbrahim'in Hendek Kahvehanesi, Galatalı Hüseyin Ağa'nın Çardak Kahvehanesi, Üsküdar, Tiflisli Ali'nin Kahvehanesi (Toygartepesi), Civelek Mustafa'nın Kahvehanesi (Balaban İskelesi), Babadağlı'nın Kahvehanesi (Esirpazarı), Sarhoş Mustafa'nın Kahvehanesi (Hasan Paşa Hanı), Turnacıbaşı Ömer'in Kahvehanesi (Irgadpazarı), Topuklu Osman'ın Kahvehanesi (Çatladıkapı), Piştah, Kıssahan, Meddah, Public storyteller, Şirvan
Tür
Belge
Biçim
Daktilo yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Kah-Kak bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo
Bakınız Notu
Amicis, Edmondo de, cild 2, sayfa 782; Cezayir Kesimi, cild 7, sayfa 3531; Ağakapusu, cild 1, sayfa 245; Hüseyin Çorbacı (Galatalı)
Bibliyografya Notu
Peçevili Tarihi
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.