KARAKAZAN – 1885 ile 1890 arasında Kadıköyünde çarşı içinde büyük ve namlı bir rum kahvehânesi ;kahvehânenin bir köşesi,o devrin geleneğince berber dükkân idi,berberin Kleainti adında bir mürâbik kalfası vardı ki aynı zamanda kahvehânenin de meydancılığını yapardı (B.: Kleanti,Kız) ; bu kahvehâne 1908 meşrutiyetinden sonra yine aynı isimle bir meyhâne oldu,şöhretini devam ettirdi;rakı îmâlinin serbest olduğu devirde Karakazanın sâhibi,adını tesbit edemedik,cins cins rakıyı kendisi yapardı.Ünlü sanatkâr Tanbûrî Fahri Düngelen (B.:Düngelen,Fahri, Cild , sayfa ) ; “Ahmed Rasim Bey rakısını Karakazandan aldırtırdı,bir sefer de beni gönderdi,ve:-Aman oğlum..dikkat et,dokuz numaralı fıçıdan versin !.diye de tenbih etti idi..” diyor. Hâlen (1944) Karakazan bir içki deposu olarak durmaktadır,meyhânenin ne zaman depo olduğunu da tesbit edemedik .