Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
Hurşid Bey (Mısırlı) article
HURŞİD BEY ( Mısırlı) – Devlete isyan etmiş Mısır Vâlisi Kavalalı Mehmed Ali Paşanın Osmanlı ordusu içine sokduğu casuslardan ;Enderun Tarihi müellifi Tayyarzâde Atâ Bey (B.: Atâ Bey,Tayyarzâde,Ahmed,cild 3,sayfa 1181) bu adamı ilk defa Nizibdeki ordugâhda,yıllarca sonra da Üsküdarda Hacıahmedpaşa Hamamında görmüşdü; tarihinde şöylece anlatıyor :
“(Yeniçeri Ocağı kaldırılmış,yerine kurulan Asâkiri Mansurei Muhammediye teşkilâtı henüz tamamlanmamış,Anadolu üzerine yürüyen Mısır Ordusu karşısına Hafız Paşa kumandasında çıkarılan ordu,derme çatma bir ordu idi.Serdar Hafız Paşa Birecik Kalesi civarından Murad suyunu geçmiş ve nehrin öte yakasında ordugâh kurmuşdu) Nizib Muharebesi denilen meş'um bozgunda (24 haziran 1839) baba dostu Tayyar Mahmed Paşanın kolunda idim.Bir gün kaymakam (yarbay) Kavaklı Mehmed Bey gelerek,bir kaç arkadaşımla birlikde beni çadırına akşam yemeğine dâvet etmişdi.O akşam Kavaklı Mehmed Beyin çadırında yemek yediğimiz sırada karakol nöbetcilerinden bir çavuş geldi:
- Karakol merkezine (birer donca çıplak) iki adam geldi,serdar paşayı görmek istiyorlar,ne emriniz olur..dedi.
“İçime bir şübhe düşdü ve o adamları Hafız Paşaya ben götürmek istedim.Kaymakam Mehmed Bey samimi dostumdu,isteğimi red edemedi.Kim oldukları meçhul çıplak adamları bana teslim etti.İki ç...
⇓ Read more...
HURŞİD BEY ( Mısırlı) – Devlete isyan etmiş Mısır Vâlisi Kavalalı Mehmed Ali Paşanın Osmanlı ordusu içine sokduğu casuslardan ;Enderun Tarihi müellifi Tayyarzâde Atâ Bey (B.: Atâ Bey,Tayyarzâde,Ahmed,cild 3,sayfa 1181) bu adamı ilk defa Nizibdeki ordugâhda,yıllarca sonra da Üsküdarda Hacıahmedpaşa Hamamında görmüşdü; tarihinde şöylece anlatıyor :
“(Yeniçeri Ocağı kaldırılmış,yerine kurulan Asâkiri Mansurei Muhammediye teşkilâtı henüz tamamlanmamış,Anadolu üzerine yürüyen Mısır Ordusu karşısına Hafız Paşa kumandasında çıkarılan ordu,derme çatma bir ordu idi.Serdar Hafız Paşa Birecik Kalesi civarından Murad suyunu geçmiş ve nehrin öte yakasında ordugâh kurmuşdu) Nizib Muharebesi denilen meş'um bozgunda (24 haziran 1839) baba dostu Tayyar Mahmed Paşanın kolunda idim.Bir gün kaymakam (yarbay) Kavaklı Mehmed Bey gelerek,bir kaç arkadaşımla birlikde beni çadırına akşam yemeğine dâvet etmişdi.O akşam Kavaklı Mehmed Beyin çadırında yemek yediğimiz sırada karakol nöbetcilerinden bir çavuş geldi:
- Karakol merkezine (birer donca çıplak) iki adam geldi,serdar paşayı görmek istiyorlar,ne emriniz olur..dedi.
“İçime bir şübhe düşdü ve o adamları Hafız Paşaya ben götürmek istedim.Kaymakam Mehmed Bey samimi dostumdu,isteğimi red edemedi.Kim oldukları meçhul çıplak adamları bana teslim etti.İki çıplak adam kaymakamın çadırı önüne geldikleri zaman ,çadırda yanan bir kaç fenerin aydınlığından yüzlerini ve çıplak vücudlarını saklar gibi bir vaziyet aldılar.Büsbütün şübhelendim :
- Ağa biraderler beriye gelin..dedim.
“Tereddüd ederek bir adım attılar.Muhafızları ile birlikde yanıma alarak Hafız Paşanın çadırına doğru ilerledim.Serdarın çadırına yakın bir yerde bir meşale yanmakda idi.Tam onun ışığı altına girdiğimizde durdum ve ikisine de dikkatle bakdım.Yüzlerini ve vücudlarını hafızama iyice nakşettim.Vücudları o havâlı insanlarını andırmıyordu,cildleri beyaz ve nâzikdi,yüzlerinde ise asabıi bir hal vardı.Yüzleri endişe ile kızarmışdı.Çıplakların casus olduğune tam kanaat getirdim.Onları muhafızlarla bırakarak serdarın çadırına girdim.Tayyar Mehmed Paşa da serdarın yanında idi.Niçin geldiğimi arz ettim.Birecik mütesellimi Aytebli Battal Bey de çadırda idi,ona emrederek getirdiğim çıplak adamları çadırına ladırttı,Önce serdarın da onların cösus olduklarını anladığını sanmışdım,kendisini niçin görmek istediklerini sordu.Çıplaklardan biri :
- Biz buraya iki saat uzakda Mezar Kariyesi halkındanız,un öğütmek üzere değirmene gelmişdik,unumuzu hayvanlarımızı yükletmişdik ki Mısır Ordusunun atlıları tarafından sarıldık,Osmanlı Ordusu Murad Suyunun beri tarafına geçdi mi diye sordular,geçdi dedik,Kaç kişi olduğunu duydunuz dediler,duyduk dedik,geçenler ellibin ellibin akermieş,geçecek olanlar da yüzellibin askermiş diye duyduk dedik,hanvanlarımızla unumuzu aldılar,bizi de soydular..dedi.
“Hafız Paşanın bu sudan cevabla kalmayarak onları sıkı bir sorguya çekdirecek sanmışdım.Yapmadı,çıplaklara :
- Evlâdlarım,ben sizin ziyanınızı yakında Mısırlılardan ziyadesi ila larım,siz şimdi hemen köyünüze giderek işinizle ve pâdişahımıza hayır dua ile meşgul olun..dedi cebinden de biekaç altın verdi ve çıplakları sözde köylerine göndertti.
“Dayanamadım :
- Efendim,anlattıkları vukuuat doğru ise kâfi lutuf ve ihsanda bulundunuz,ancak irâde buyurursanız bu gece Birecik mütesellimi Battal Beyin çadırında misafir olsunlar,yarın kim oldukları iyice sorulsun..dedim.
“Hafız Paşa bana çok kızdı,Tayyar Mehmed Paşaya dönerek:
- Paşa hazretleri,sizler gibi iş bilir kimseleri böyle nâzik vazifelere tayin ederler ve maiyetinize de böyle çocukları katarlar,onlar da devletin bunca mühim mevkilerinde bulunmuş bizim gibi emekdarlara akıl öğretmeye kalkar..dedi.
“Bu söz bana karşı ağır bir muamele idi :
- Efendim,bendeniz fena bir şey söylemedim,bu çıplakların casus oldukları hal ve sözlerinden anlaşılıyor,üç dört yıl bütün bu havaliyi gezib dolaşdım,bura halkına benzemezler,takdir beklerken takhir edildiğime üzülürüm.. ve selâm bile vermeden serdarın çadırından çıkdım..Ardından da Nizib bozgunu oldu.
Aradan zaman geçdi.Kavalalı Mehmed Ali Paşanın isyanı bir avrupa meselesi olmuşdu.Bu mesele ile bilhassa çok yakından ilgilenen İngiltere Osmanlı devletinin yanında yer aldı.İbrahim Paşa bir muharebede meğlub oldu,kumandanları ve zabitleri ile beraber Mısır askerlerinden bir kısmı Osmanlı Ordusu tarafına geçdiler.İstanbula getirildiler.
O zaman serasker bulunan Mustafa Nuri Paşa ,Mısırlı zabit ve kumandanları alay ve taburlara dağıtmak üzere Seraskerlik divanhânesinde toplamışdı.O gün bir iş için serasker paşayı görmek üzere Tayyarzâde Atâ Beyde Seraskerliğe gitmişdi .Mısırlılar seraskerin teftişi için ayakda dizilmişlerdi,önlerinden geçerken bir zabit dikkatimi çekdi.Adam,Nizib Ordugâhında gördüğü çıplak köylülerden birine çok benziyordu,yüzüne dikkatle bakdı,zabitin yüzünde derhal bir telâş belirdi,Atâ Beyin de hafızası canlanıvermişdi.,içinde bu adam hakkında bir tahkikat yapmak isteği uyandı,fakat kendisinin mevki ve memuriyeti müsaid değildi ve divanhâne çok kalabalıkdı.Meselenin hallini ileriye bırakarak yürüdü geçdi.Tayyarzâde hatıralarına şöyle devam ediyor:
“ Seraskerlikdeki tesadifden bir ay kadar sonra idi,o vakitler Üsküdarda Mirahur Mahallesinde oturuyordum.Evimizin karşısında Derviş Ağa adında biri vaedı,kızını Osmanlı Ordusuna geçen mısırlı zabitlerden bitine nikâhlamışdı,komşuluk münasebetiyle düğüne çağırıldım,fakat mani çıkdı,gidemedim.Ertesi cuma günü ,o semtdeki Hacıahmedpaşa Hamamına gitmişdim.Hamanın soğukluğunda dinlenmek ve terlemek üzere oturuyordum ki karşımdaki çıplak bir adam dikkatimi çekdi.Adam Nizibde gördüğüm o çıplak köylüden biri ve Seraskerlik divanhânesinde gördüğüm Mısırlı zait idi.
“ Gazlerimi gören adam renkden renge girdi,terlemeye başladı ve nihayet dayanamadı,yanıma geldi,ve itirafda bulundu ;şöyle ki :
“ Komşunuz Darviş Ağanın kızı ile velanen benim,Nizib Ordugâhında soyulmuş çıplak köylü olarak gördüğünüz adam da benim,Mısır ordusunda kaymakam Hueşid Beyim Beyim.Osmanlı Ordusu Malatyada iken Hafız Paşa da Halebde bulunan İbrahim Paşanın üzerine hereket etmek üzere iken ,İbrahim Paşa tarafından Osmanla Ordusu hakkınnda malumat almak üzere şimdi Mısırda kalmış olan bir binbaşı arkadaşımla casus olarak Malatyaya gönderildik.Ben gözlemecilik o da börekcilik yapmakda hüner sahibi idik,bir müddet tıraş olmadık,sakallarımız uzadı,sonra gözleme ve börek satarak Malatyada osmanlı askerleri ile tamas kurduk,ve osmanlı ordusu hakkında topladığımız bilgiyi gizli ulaklarla İbrahim Paşaya bildirdik,(Nizib Baskını böyle kazanıldı),Nizibde Hafız Paşanın mafleri gafleti ile kurtulur kurtulmaz da kaçdık..”
Tayyarzâde Atâbey bir hamam soğukluğunla kendisine sığınan adama acımış adama acımış bu sırrı saklamış,Mısırlı Hurşid Beyi bir eski casus gibi ele vermemiş,ve vak'ayı kendi eseri olan Enderun Tarihine kaydetmekle yetinmişdi.
Mısırlı Hurşid Bey hakkında başka kayde rastlanmadı.
Theme
Person
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Article Title
Identifier
H40A016
Theme
Person
Subject
Hurşid Bey (Mısırlı), Mısırlı Hurşid Bey, Tayyarzâde Ata Bey, Üsküdar, Hacı Ahmed Paşa Hamamı, Hacı Ahmed Paşa Hammam, Hacı Ahmed Paşa Bathhouse, Yeniçeri Ocağı, Janissary Corp, Asâkir-i Mansure-i Muhammediyye, Hafız Paşa, Mısır Valisi, Governor of Egypt, Mehmed Ali Paşa, Mehmed Ali Pasha, Casus, Spy, Osmanlı Ordusu, Ottoman Army, Mısır Ordusu, Army of Egypt, Hafız Paşa (Serdar), Birecik Kalesi, Birecik Castle, Nizib Muharebesi, Battle of Nizib, Tayyar Mehmed Paşa, Kavaklı Mehmed Bey, Aytebli Battal Bey, Nezar Kariyesi, Murad Suyu, Kavalalı Mehmed Ali Paşa İsyanı, İsyan, Revolt, İngiltere, England, Britain, Mustafa Nuri Paşa, Mustafa Nuri Pasha, Seraskerlik Divanhanesi, Mirahur Mahallesi, Mirahur Neighborhood, Derviş Ağa, Malatya, Halep, Aleppo, İbrahim Paşa
Type
Document
Format
Typewriting, Handwriting
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Text written for the Hur chapter of Istanbul Encyclopedia
Note
Typewriting on paper. Corrections are written with pen.
See Also Note
Atâ Bey (Tayyarzâde Ahmed), cild 3, sayfa 1181
Provenance
Istanbul Encyclopedia Archive has been opened to access in cooperation with Kadir Has University and Salt.
Theme
Person
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.