Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Güllâç maddesi
GÜLLÂÇ – “Gülâc. Farsca isim : suda eritilen nişastadan dökülen ince yaprak ve bundan yapılan tatlı ; halk lisanında şedde ile Güllaç telaffuz edilir” (Hüseyin Kâzım, Büyük Türk Lugatı). “Gülâc: Şeker şerbeti ve kaymak ve bâdemle (cevizle) pişirilmek üzere nişastadan pek ince ve müdevver yufka ki demetle satılır, ve bunun tatlısı” (Şemseddin Sami, Kamûsi Türki). Tatlısının üstüne ayrıca gülsuyu döküldüğü ve yapraklarının inceliği de gül yaprağına benzetilerek bir yakıştırma ile bu tatlının adı için “Güllü aş”dan gelir diyenler de olmuşdur.
Eski bir gelenek olarak memleketimizde bilhassa ramazan ayında yapılırdı ; yaprağı, yufkası da İstanbulda îmâl edilir, ve bir İstanbul tatlısı olarak bilinir, Türkiyenin her tarafına İstanbuldan sevk edilegelmişdir. Pek şatafatlı türk tatlıları arasında aslında hazırlanması ayrıca bir hüner istemeyen ve basit bir tatlı olan Güllâç’ın ramazana tahsisi ona seçkin bir yer vermişdi. Hafifliği ve mideyi yormaması da bu tahsisin sebebi olmuşdur.
İstanbulda ramazana yakın güllaç yapmaya başlayan îmâlâthâneler Mevlevihâne Kapusu ile Silivri Kapusu arasında idi. İmâlâthânelerden çarşı ve pazarlara hammalların sırtında, güllacın kendisi hafif olduğu için, gaayetle büyük küfelerle getirilirdi. Güllâç hammallarının geçişi ramazan müjdecileri olarak bilinir...
⇓ Devamını okuyunuz...
GÜLLÂÇ – “Gülâc. Farsca isim : suda eritilen nişastadan dökülen ince yaprak ve bundan yapılan tatlı ; halk lisanında şedde ile Güllaç telaffuz edilir” (Hüseyin Kâzım, Büyük Türk Lugatı). “Gülâc: Şeker şerbeti ve kaymak ve bâdemle (cevizle) pişirilmek üzere nişastadan pek ince ve müdevver yufka ki demetle satılır, ve bunun tatlısı” (Şemseddin Sami, Kamûsi Türki). Tatlısının üstüne ayrıca gülsuyu döküldüğü ve yapraklarının inceliği de gül yaprağına benzetilerek bir yakıştırma ile bu tatlının adı için “Güllü aş”dan gelir diyenler de olmuşdur.
Eski bir gelenek olarak memleketimizde bilhassa ramazan ayında yapılırdı ; yaprağı, yufkası da İstanbulda îmâl edilir, ve bir İstanbul tatlısı olarak bilinir, Türkiyenin her tarafına İstanbuldan sevk edilegelmişdir. Pek şatafatlı türk tatlıları arasında aslında hazırlanması ayrıca bir hüner istemeyen ve basit bir tatlı olan Güllâç’ın ramazana tahsisi ona seçkin bir yer vermişdi. Hafifliği ve mideyi yormaması da bu tahsisin sebebi olmuşdur.
İstanbulda ramazana yakın güllaç yapmaya başlayan îmâlâthâneler Mevlevihâne Kapusu ile Silivri Kapusu arasında idi. İmâlâthânelerden çarşı ve pazarlara hammalların sırtında, güllacın kendisi hafif olduğu için, gaayetle büyük küfelerle getirilirdi. Güllâç hammallarının geçişi ramazan müjdecileri olarak bilinirdi. Görünüşde havâleli, ağırlıkda hafif, güllâç küfelerini taşıyan bir hammalı gören yabancı, o hammal iri yarı bir vücud yapısına da sâhib oldu, onu dev kuvvet ve kudretinde göründü. Bu görünüşden kinâye, zamanımızın tâbiriyle “Seks Prodüktörleri”nin çatallı yüklerini nasıl taşıdıklarını anlamak için : “Taşıyanlara güllâç küfesinden hafifdir...” denilirdi.
Güllâç Asmaaltı denilen meşhur çarşıda satılırdı. Asmaaltı dükkânlarına gelen güllâç demetlerinin kendine mahsus bir satış şekli vardı; demetler renkli sazlarla bağlanır, mevsimine göre çiçekler yeşilliklerle süslenerek asılırdı. Hattâ bâzı güllâç demetlerinin göbeklerine, o zamanlar onar paraya satılan ve kayıkcılar, hammallar, fırın ve hamam uşakları tarafından satın alınarak yelek ceblerine koydukları, ve arada bir çıkarıp karşısında bıyık ve zülüf taradıkları aynalar takılırdı.
Evliyâ Çelebi, XVII. Yüzyıl ortasında İstanbulda 40 güllâç imâlâthânesi olduğunu ve 800 kişi çalışdığını kaydediyor.
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Kupür, Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
G9B011
Tema
Folklor
Konular
Tür
Kupür, Belge
Biçim
Baskı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Gül İbikli-Gülsün bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine mürekkep. Belgede iki kâğıt ve bir kupür birbirine yapıştırılmıştır.
Bibliyografya Notu
Hüseyin Kâzım, "Büyük Türk Lugatı"; Şemseddin Sami, "Kamûs-i Türki"
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Kupür, Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.