GÖKSU DERESİ MESÎRESİ – İstanbulun en eski mesiresidir.Karadeniz Boğazının Anadolu yakası,İstanbulun türkler tarafından fethinden yüzyıl önce türklerin eline geçmiş bulunuyordu ;“Göksu” adını da XIV.Yüzyılda almış olabileceğini tahmin ettiğimiz bu bu b...

HADIM AĞALAR ( İstanbul Saray ve Konaklarında ) - Osmanlı Sarayında hadım edilmiş köle-uşaklar kullanılması,İstanbulun fethinden sonra,Bizanslılardan alınarak başlamışdır. Hadımedilmiş köle-uşaklar çocuk yaşda,hattâ sabî iken esirciler elinde hadım edi...

HAYYAM – Son osmanlı halîfesi Abdülmecidin atı ; bir beyaz at idi,Abdülmecid cuma namazlarına “Selâmlık Resmi” denilen ananevi törenle o ata binerek gidip gelirdi; hilâfetin kaldırılmasında ve hânedanın sınır dışına çıkarmasından sonra Hayyam Halkalı Z...

HÜSEYİN EFENDİ (Erzurumlu Şeyh) – İstanbulda geçen asır ortalarında yaşamış,halk tarafından kerâmetine inanılmış,büyük şöhret yamış bie zât; Aşcı Dede İbrahim Bey çok kiymetli hâtıraları arasında (B.:Aşcı Dedenin Hâtıraları,cild 2,sayfa 1138) ;İbrahim ...

HIDIR EFENDİ (Ayak Sahhafı) – Geçen asrın ilk yarısında yaşamış bir seyyar kitabcı ;kadimden beri “Kol”,“Oyuncu Kolu” denilen türk tiyatrosunun ilk topluluklarının “Orta Oyunu” adını geçen asır başlarında aldğını kaydeden “Türk Temâşâsı” isimli eserin...