Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Gözdağı, Gözdağı Cezâsı maddesi
GÖZDAGI , GÖZDAGI CEZÂSI – “Gözdağı” dilimizde tehdid,korkutma anlamında kullanılır bir deyimdir :
Ol eli kanlı delikanlı güzel
Verdi bakup Aynîye gözdağını
(Ayintablı Aynî)
Bayıldım serkeşimin cilveli gözdağına
El atınca hançere düşürdü ayağına
Şu manzume de çağdaş hâneberduş şâir Mehmed Gökçınar’ındır :
Atdı eşbebu bıçağa o gümüş pençesini
Çatarak kaşlarını yükselterek sesini
Şakaya gelmem dedi her kuşun eti yenmez
Delik deşik ederim Gökçınar şimdi seni
Harman olmuş çakalın gözdağını beğendim
Kaplandı kuzu oldu verince “Gonce” sini
“Harman”, esrarkeşin esrar bulamadığı zamanlardaki çılgınlık buhranı ; “Gonce” de esrarın en alâ cinsinin adı iki argo devimdir.
Tanzimatdan önceki mutlakiyeti mutlaka, koyu istibdad devrinde halkı sindirmek, bâzan da uygunsuz, haşerât güruhunu korkutmak için bir takım adamların suçlu suçsuz toplu olarak îdamlarına “Gözdağı Cezâsı” denilirdi. İstanbulda Gözdağı Cezâsının en müdhişi Kanuni Sultan Süleymanın zamanında verilmişdir ;3 cemâziyelâhir 934 (24 şubat 1528) gecesi Sultanselim Camii civarında bir eve hırsızlar girdi, bütün ev halkını keserek evi soyub kaçdılar, kanlı gece hırsızları bulunamadı. İstanbuldaki bekâr uşakları taifesinden olmaları gerekir denilerek ekmekci, mumcu, aşcı, odun yarıcı, dellâk, kayıkcı güruhundan ve bekâr tâifesi...
⇓ Devamını okuyunuz...
GÖZDAGI , GÖZDAGI CEZÂSI – “Gözdağı” dilimizde tehdid,korkutma anlamında kullanılır bir deyimdir :
Ol eli kanlı delikanlı güzel
Verdi bakup Aynîye gözdağını
(Ayintablı Aynî)
Bayıldım serkeşimin cilveli gözdağına
El atınca hançere düşürdü ayağına
Şu manzume de çağdaş hâneberduş şâir Mehmed Gökçınar’ındır :
Atdı eşbebu bıçağa o gümüş pençesini
Çatarak kaşlarını yükselterek sesini
Şakaya gelmem dedi her kuşun eti yenmez
Delik deşik ederim Gökçınar şimdi seni
Harman olmuş çakalın gözdağını beğendim
Kaplandı kuzu oldu verince “Gonce” sini
“Harman”, esrarkeşin esrar bulamadığı zamanlardaki çılgınlık buhranı ; “Gonce” de esrarın en alâ cinsinin adı iki argo devimdir.
Tanzimatdan önceki mutlakiyeti mutlaka, koyu istibdad devrinde halkı sindirmek, bâzan da uygunsuz, haşerât güruhunu korkutmak için bir takım adamların suçlu suçsuz toplu olarak îdamlarına “Gözdağı Cezâsı” denilirdi. İstanbulda Gözdağı Cezâsının en müdhişi Kanuni Sultan Süleymanın zamanında verilmişdir ;3 cemâziyelâhir 934 (24 şubat 1528) gecesi Sultanselim Camii civarında bir eve hırsızlar girdi, bütün ev halkını keserek evi soyub kaçdılar, kanlı gece hırsızları bulunamadı. İstanbuldaki bekâr uşakları taifesinden olmaları gerekir denilerek ekmekci, mumcu, aşcı, odun yarıcı, dellâk, kayıkcı güruhundan ve bekâr tâifesinden 800 kişi tutularak çarşı boylarında, şehrin kalabalık yerlerinde asılarak îdam edildiler ;müverrih Peçevili İbrahim Efendi :“..eşkiyâ takımına öyle bir dehşet verdi ki ondan sonra bu makuule fesad zuhur etmedi..” diyor.
Tarih kaynaklarına geçmiş bir gözdağı cezâsı da Dördüncü Sultan Mehmed devrinde Tarhuncu Ahmed Paşanın sadâreti zamanında görülür (B.:Ahmed Paşa, Tarhuncu, cild 1,sayfa 426) ;müverrih Naimâ Efendi 1062 (1652) yılı vak’aları arasında şöylece anlatıyor :“..(hazîne açığını kapatmak için zenginlerde ve ricalden varlık vergileri alındı,ve halk arasında dedikodular başladı) ,Ahmed Paşa ,halk kılıçdan korkar, başka şeyden korkmaz diyerek zındanlarda ve kürekde olan bir kaç mücrimi bir gece çıkartıp üstlerine kibarların giydiği bezden gömlekler ve uçkurları sırmalı donlar giydirdi başlarını vurdurdu ve cesedlerini don gömlekce şehrin kalabalık yerlerine attırttı ; fakat halk başsız cesedlerin üstündeki âlâ bezden don gömleğe ve sırmalı don uçkurlarına bakmadı, cesedlerin çıplak ayaklarındaki ve ellerindeki nasırlara bakdı, ve cesedlerin gaayetle iri yarı yapıları üstünde durdu, ve paşanın gözdağı cezâsı yeni ve alaylı bir dedikodu mevzuu oldu”
Müdhiş Gözdağı Cezâlarından birisi de İkinci Sultan Mahmud devrinin ilk yıllarında verilmişdir (B.: Esnaf Kethüdâlarının İdam Vak’ası ,Cild 10, sayfa 5347) .
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
G4011
Tema
Folklor
Konular
Tür
Belge
Biçim
Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Göz bölümü için yazılmış metin. Deyimler ve beyitler alıntılanmıştır.
Not
Kâğıt üzerine daktilo. Baskı notları ve düzeltmeler tükenmez kalemle yazılmıştır. Metin kâğıda yapıştırılmıştır.
Bakınız Notu
Ahmed Paşa (Tarhuncu), cild 1, sayfa 426; Esnaf Kethüdâlarının İdam Vak’ası, cild 10, sayfa 5347
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Folklor
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.