Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
ÇİNGENE
Meşhur kavmin adı (B.: Çingene, Çingeneler); İstanbul ağzında, dolayisiyle batı türkçesinde bu kelime mecâzen “yüzsüz, hâyâsız, utanmaz, sırnaşık, edebsiz, nâmussuz, aç gözlü, haris, hasis” anlamlarında kullanılmışdır; misâller:
Karısı, kızı, oğlu kötü yollarda dolaştığı, ve kendisi bu ahvâli bildiği halde kayıdsız biri için:
— Bırak şu dinsiz, mezhebsiz çingeneyi (namussuz) be!
* Çingene (hasis) herif, her biri sekizer, onar daireli dört apartımanı var, metelik harcar iken eli titrer.
* Oğlum, yüz verme şu çingene (sırnaşık) adama, sonra yakanı elinden alamazsın.
* Çingene (edebsiz) ile ne konuşulur?
* Ne söyleyeceğimi şaşırdım, herif çingene (utanmaz, hayâsız), yüzüne tükürsen yağmur sanıyor...
Darbımeseller – İşi çoğaldıkça şevki artan adamın hâli için: “Çingene çoğaldıkça çeribaşı iftihar eder.” Misâl:
— Hikmet Bey Tophâne Komiseri olmuş; ne yapacak o haşarat yatağında!..
— Ayol çingene çoğaldıkça çeribaşı iftihar eder!
* Zarurî ihtiyaçlar durur iken lüks ve fantazi arama: “Çingene evinde musandıra” misâl:
— Cennet gibi bir köy, ama bir gazinosu yok!
— Çingene evinde musandıra! Yolu var mı, suyu var mı, sen ona bak azizim!
İki arkadaş konuşur:
— Bir ses makinası al... pek eğlenceli!...
— Tamam!.. Çingene evinde musandıra! Boğaz derdinden çocukların ayaklarına pabuç alamıyoru...
⇓ Read more...
Meşhur kavmin adı (B.: Çingene, Çingeneler); İstanbul ağzında, dolayisiyle batı türkçesinde bu kelime mecâzen “yüzsüz, hâyâsız, utanmaz, sırnaşık, edebsiz, nâmussuz, aç gözlü, haris, hasis” anlamlarında kullanılmışdır; misâller:
Karısı, kızı, oğlu kötü yollarda dolaştığı, ve kendisi bu ahvâli bildiği halde kayıdsız biri için:
— Bırak şu dinsiz, mezhebsiz çingeneyi (namussuz) be!
* Çingene (hasis) herif, her biri sekizer, onar daireli dört apartımanı var, metelik harcar iken eli titrer.
* Oğlum, yüz verme şu çingene (sırnaşık) adama, sonra yakanı elinden alamazsın.
* Çingene (edebsiz) ile ne konuşulur?
* Ne söyleyeceğimi şaşırdım, herif çingene (utanmaz, hayâsız), yüzüne tükürsen yağmur sanıyor...
Darbımeseller – İşi çoğaldıkça şevki artan adamın hâli için: “Çingene çoğaldıkça çeribaşı iftihar eder.” Misâl:
— Hikmet Bey Tophâne Komiseri olmuş; ne yapacak o haşarat yatağında!..
— Ayol çingene çoğaldıkça çeribaşı iftihar eder!
* Zarurî ihtiyaçlar durur iken lüks ve fantazi arama: “Çingene evinde musandıra” misâl:
— Cennet gibi bir köy, ama bir gazinosu yok!
— Çingene evinde musandıra! Yolu var mı, suyu var mı, sen ona bak azizim!
İki arkadaş konuşur:
— Bir ses makinası al... pek eğlenceli!...
— Tamam!.. Çingene evinde musandıra! Boğaz derdinden çocukların ayaklarına pabuç alamıyorum be.. sen ne söylüyorsun!..
* Kirâ evlerinde, binâlarında sık sık yapılan göç zarûretinin perişanlığını belirtmek için: “Çingene çergesinden beter”, misâl:
— Evin içinde tek sağlam eşyâ kalmadı, çingene çergesinden beter.. yedi sene içinde üç göç!
* Türlü bakımdan ehliyetsiz adamdan hayır gelmiyeceği yolunda: “Çingeneden çoban olmaz”, misâl:
— Senin Mustafa nerde?
— Sorma, bankaya yatırması için dört bin lira vermiştim, parayı aldı, kaçdı, polis ile aratıyorum.
— Ben sana bidâyette söyledim, çingeneden çoban olmaz dedim, yüzü nurlu zeki oğlan diye kaldırım itini yanına aldın, kabahat kimde?
* Bir işin, bir idarenin, bir müessesenin ne yapdıklarını bilmeyen, birinin yapdığını öbürü bozan kimseler elindeki perişan hâlini anlatmak için: “Çingene çalar, kürd oynar.”
Halk ağzı deyimler – Bir cemiyet, düğün, dernek, şenlikde başsızlık, nizamsızlık, karışıklık, hercümerc, çalanın, söyleyenin dilinden belli olmaması için “Çingene düğünü”; misâl:
— Nasıl oldu sizin kongre?
— Çingene düğünü!
* Bed duâ yerinde: “Çingene mezarı gibi yok olsun”.
* Şerefsiz, haysiyetsiz hezele gürhunun birbirlerine en ağır hitablarda bulunması için “Çingene kavgası” denilir, zirâ, az sonra hiç bir şey olmamış gibi öpüşüp, koklaşub konuşurlar; bu deyim danışıklı hiddet, şiddet gösterileri için de kullanılır; misâl:
Patron aldattığı, yalan söylediği adamların karşısında bütün kabahati kâtibine yükler ve onu bağırarak azarlar, hattâ derhal kovduğunu söyler; aldatılanlar bu yalancının yanından ayrılınca konuşurlar:
— Ne dersin?
— Çingene kavgası!
* Karma karışık işler için: “Çingene çorbası”:
— Ahvâli âleme ne dersin?
— Çingene çorbası!
* Toplamınca büyük yekûn tutan küçük borçlar için “Çingene borcu” misâl:
— Şu çingene borçlarından kurtulduğum günü görsem kurban keseceğim.
Theme
Other
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM070995
Theme
Other
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 7, pages 3999-4000
See Also Note
B.: Çingene, Çingeneler
Theme
Other
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.