Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
BAYRAMPAŞA BAĞÇIVANLARI
Yakın geçmişde, Bayrampaşa Çayırı ve Bostanlarının şehir içinde bir mesîre olduğu zamanlar Büyükşehir halkı arasında bu bostan ve bağçelerde işleyen bağçıvanlar da bir şöhret olmuşlardı; Ahmed Rasimin kalemi ile İstanbulun edebi kütüğüne geçmişlerdir; muharrir “Malûmat”a yazdığı “Şehir Mektubları” içinde bir kış sonu Ramazan bayramından bahseder, ve erbâbı zevkin bayram günlerini nasıl geçireceklerini lâtife yollu tasvir ederken: “Bayrampaşa Bağçıvanları baklalarla enginarlara don vurmasın diye kömürcülere rağmen havaların açılması için baş açub yaş dökecekler” diyor.
Tophâneli, Çeşmemeydanlı, Kasımpaşalı, Aksaraylı, Bataklı gibi “Bayrampaşa bağçıvanları” da huvarda meşreb, bıçkın olmakla tanınmışlardı.
“Bağçıvan” sıfatında bir büyük şehrin günlük gürültülü sokak hayatından uzak yaşama mânâsı gizli olduğu hatırlanırsa, kabaca görünüşünden görgüsüz olduğu zannının uyanmaması yolunda:
— Bağçıvanız dedik ama Bayrampaşa Bağçıvanıyız!..
diye halk ağzı bir deyim vardı.
Müslim yahud gayri müslim,Bayrampaşa bağçıvanlarının hemen hepsi arnavud idi. Sermed Muhtar Alus “Karagözde ve Orta Oyununda meşhur bir tip olan Arnavud dâima bir Bayrampaşa Bağçıvanı olurdu; perdeye veya meydana çıkdı mı Bayrampaşadan tutturur ve enginardan açardı” diyor. Biz “ismi de ekseriyâ bir Bayram Ağa” olurdu di...
⇓ Devamını okuyunuz...
Yakın geçmişde, Bayrampaşa Çayırı ve Bostanlarının şehir içinde bir mesîre olduğu zamanlar Büyükşehir halkı arasında bu bostan ve bağçelerde işleyen bağçıvanlar da bir şöhret olmuşlardı; Ahmed Rasimin kalemi ile İstanbulun edebi kütüğüne geçmişlerdir; muharrir “Malûmat”a yazdığı “Şehir Mektubları” içinde bir kış sonu Ramazan bayramından bahseder, ve erbâbı zevkin bayram günlerini nasıl geçireceklerini lâtife yollu tasvir ederken: “Bayrampaşa Bağçıvanları baklalarla enginarlara don vurmasın diye kömürcülere rağmen havaların açılması için baş açub yaş dökecekler” diyor.
Tophâneli, Çeşmemeydanlı, Kasımpaşalı, Aksaraylı, Bataklı gibi “Bayrampaşa bağçıvanları” da huvarda meşreb, bıçkın olmakla tanınmışlardı.
“Bağçıvan” sıfatında bir büyük şehrin günlük gürültülü sokak hayatından uzak yaşama mânâsı gizli olduğu hatırlanırsa, kabaca görünüşünden görgüsüz olduğu zannının uyanmaması yolunda:
— Bağçıvanız dedik ama Bayrampaşa Bağçıvanıyız!..
diye halk ağzı bir deyim vardı.
Müslim yahud gayri müslim,Bayrampaşa bağçıvanlarının hemen hepsi arnavud idi. Sermed Muhtar Alus “Karagözde ve Orta Oyununda meşhur bir tip olan Arnavud dâima bir Bayrampaşa Bağçıvanı olurdu; perdeye veya meydana çıkdı mı Bayrampaşadan tutturur ve enginardan açardı” diyor. Biz “ismi de ekseriyâ bir Bayram Ağa” olurdu diye ilâve edebiliriz. İkinci Abdülhamid devrinin sahne yosmalarından Luçika Hanımın bir Arnavud Bağçıvan kantosu vardır:
Sevdiğim bir arnavud şûhi fettan
Ben yandım o baygın mâvi gözlere
Gözlere ah yandım
Civanlar içinde bir tâze fidan
Hak saklasın düşürmesin kem gözlere
Bayrampaşalıdır hem adı Bayram
Doya doya sevişelim gel bu bayram
Senin medhin ile doldu bu divan
Ah o baygın gözler
O mâvi gözler
Ah o samur saçlar
Yandım ateşlere ah
Pek yandım
Gece gündüz ağladım
Yüreğimi dağladım
Bir arnavud civana
Ben gönlümü bağladım
Paçaları bak sıvamış o güzel
Çapa kürek kazma bel
Alnına da dökmüş fettan
Kâkülünü tel tel
Aman Bayram paşalım yandım ah
Ben sana yandım
Pek yandım
O devrin âdetlerindendir, bir sahnede yeni bir kanto işidildi mi diğer kantocu yıldızlar tarafından hemen nazîreleri söylenirdi, şu Arnavud Bağçıvan kantosu da Peruz Hanımındır:
Vefâsız bir yâre yakdım abayı
Aman dostlar pek yazık oldu bana
Gönül verdim arnavud bağçıvana
Bayram paşalı o zâlim civana.
Sen beni nice hârab ettin ise
Ben de seni mahvü vîran ideyim
Aşkımla cayır cayır yanar göreyim
Eşiğime baş koyup ağla yalvar da
Ben seni red ideyim.
Haydi def ol Bayrampaşalı..
Saçları samur
El ayak çamur
Ne yapsın o civan
Olmuş ise bağçivan
Tutkunum ona aman
İşte oldum peşiman
Gel vaz geç cefâdan
Geç bir kere semti vefâdan
Yanakları al al
Dudakları bal
Külâh beyaz kuşak al
Aman Bayram paşalım
Bu gece bende kal!.
Kır kahvesinde çingene kızı oynatan İstanbullu bey, 1908
(J. Warnia - Zarzecki’nin tablosundan Sabiha Bozcalı eli ile)
Tema
Folklor
Emeği Geçen
J. Warnia
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM040702
Tema
Folklor
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
J. Warnia
Tanım
Cilt 4, sayfalar 2305-2306
Not
Görsel: cilt 4, sayfa 2306E1
Tema
Folklor
Emeği Geçen
J. Warnia
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.