Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
BAYAZID MEDRESESİ HAVUZU
Bayazıd Medresesinin cebhesi önünde, Medrese kapusundan çıkıldığına göre sol tarafda müstatil şeklinde ve oldukça derin bir havuz idi; medresenin etrafı temizlenüb açılır iken her neden ise toprakla doldurulmuş, yer altında bırakılmışdır.
Bu havuz üzerine İstanbul halk edebiyatında çok güzel bir hikâye vardır, havuzu Bayazıd Camii ile Medresenin inşasına bağlar; havuz muhdes dahi olsaydı bu hikâye için ilelebet muhafaza edilmeğe değerdi.
Hikâyenin çok şirin bir nakil sûretine ermeni harfleri ile yazılmış türkçe bir el yazmasında rastlanmıştır. Orta boyda beşyüz sayfa kadar tutan bu kıymetli vesika, 1944 de Bayazıdda Muallimler Kütüphânesi sâhibi ve kitab bilgisi müteveffâ Bedros Nişanyan’ın hususî kütübhânesinde bulunuyordu; ki bir umumî kütübhâneye alınması yolunda R. E. Koçunun teşvikkâr yazısını okuyan, okuyubda gereken ehemmiyeti veren olmamıştır; Nişanyanın ölümünden sonra da bu nefîs eser kaybolmuştur.
Eserin ikiyüz sene kadar evvel İstanbulun zengin ermenilerinden biri için toplanup tek nusha olarak yazıldığı muhakkaktır, adı bilinmeyen derleyici muharrir eserini pek zârifâne takdim ediyor:
“Kitabı darbımesel budur ki evvelden denilen meseleler kimi gülünecek ve kimi yarayacak kıssadan hisse almak için muhtasarca naklolunmuştur, mâzur ola. Dünya bir yağlı kuyruktur, aşkola...
⇓ Devamını okuyunuz...
Bayazıd Medresesinin cebhesi önünde, Medrese kapusundan çıkıldığına göre sol tarafda müstatil şeklinde ve oldukça derin bir havuz idi; medresenin etrafı temizlenüb açılır iken her neden ise toprakla doldurulmuş, yer altında bırakılmışdır.
Bu havuz üzerine İstanbul halk edebiyatında çok güzel bir hikâye vardır, havuzu Bayazıd Camii ile Medresenin inşasına bağlar; havuz muhdes dahi olsaydı bu hikâye için ilelebet muhafaza edilmeğe değerdi.
Hikâyenin çok şirin bir nakil sûretine ermeni harfleri ile yazılmış türkçe bir el yazmasında rastlanmıştır. Orta boyda beşyüz sayfa kadar tutan bu kıymetli vesika, 1944 de Bayazıdda Muallimler Kütüphânesi sâhibi ve kitab bilgisi müteveffâ Bedros Nişanyan’ın hususî kütübhânesinde bulunuyordu; ki bir umumî kütübhâneye alınması yolunda R. E. Koçunun teşvikkâr yazısını okuyan, okuyubda gereken ehemmiyeti veren olmamıştır; Nişanyanın ölümünden sonra da bu nefîs eser kaybolmuştur.
Eserin ikiyüz sene kadar evvel İstanbulun zengin ermenilerinden biri için toplanup tek nusha olarak yazıldığı muhakkaktır, adı bilinmeyen derleyici muharrir eserini pek zârifâne takdim ediyor:
“Kitabı darbımesel budur ki evvelden denilen meseleler kimi gülünecek ve kimi yarayacak kıssadan hisse almak için muhtasarca naklolunmuştur, mâzur ola. Dünya bir yağlı kuyruktur, aşkola kesip yiyebilene!”.
Kitabda kıssadan hisse almak için büyüklü küçüklü üçyüz fıkra ve hikâye vardır; hemen hepsi İstanbulun günlük hayatından alınmış pek şirin şeylerdir; bir kısmı da açık saçık letâifdir; kitabın sonuna ilâve edilmiş üç bendden biri de şu güzel hikâyedir; anlatılış dilini aynen muhafaza ederek naklediyoruz:
“Vakt-i Sultan Bayezid-i Velî’nin esnaında bir gün bini şetti, Boğaziçi’ne doğru gezdi yürüdü. Geri döndükte gördü ki ığrıbçılar voli ederler balık için. Dedi padişah bostancıbaşı’ya:
— Lala, bunlar ne dir ki deryaya bırakırlar?
“Bostancıbaşı dedi:
— Padişahım, balık avlarlar.
Dedi padişah:
— Çok çıkar mı?
Dedi bostancıbaşı:
— Baht işidir padişahım.
— Ey, dedi padişah, bir de benim taliime bıraksınlar bakalım ne çıkar? diye emretti.
“Iğrıbın birin voli ettiler. Hiç bir nesne çıkmadı; ancak bir deniz meleği çıktı. Getirdiler deniz meleğini padişahın karşısına.
“Dediler ki:
— İşte bu çıktı bahtına!
— Ey, dedi padişah, söyle taliim, sen nesin ?
“Asla nutuk yok. Birkaç defa ibram eyledi, yine söz yok; hayran gibi karşısında durur. Padişah:
— Götürün çarşıya pazara, gezdirin; bakın ki ne söyler, ne yapar ? İsmi ve resmi ilen bana ilâm eylen!
“Bu deniz meleğini götürdüler gezdirerek çarşıya. Vararak vararak Odunkapısı’na geldikte gördü ki soğan tartıp satıyorlar. Orada güldü. Dahi ileri gittikte biri dahi sarmısağı sayı ile satıyor. Anda dahi güldü. Dahi giderek Sultan Bayezid’e geldi ki -ol zaman meydan idi-bir adam oturmuş bakıcılık eder; kiminden bir para, kiminden iki para alıyor. Orada dahi güldü.
“Getirdiler padişahın huzuruna. Dediler ki:
— Üç yerde güldü.
Sordu padişah:
— Ya taliim! söyle niçin güldün?
“Ol deniz meleği de dili açıldı söylemeğe başladı:
— Evvel yerde ki güldüm, zararlı şeyi tartı ile satarlar. İkinci güldüğümün aslı oldur kim, bir yerde bir adam oturmuş, halk-ı âlemi aldatır ki: “Ben bakıcıyım!” diye. Birer ikişer paraların alır; oturduğu yerin altında yedi hüsrevanî küp ve hem bir taştan havuz altın var, onu bilmez; “Ben gaip biliciyim!,,” der.
“Bu cevabı bitirdiği gibi kaldırıp kendisini deryaya attı; nereden geldi ise ol yere gitti; padişah mat kaldı. Dedi ki:
— Ol adam nerede oturmuş ise ol yeri kazın!
“Sabahısı, defterdar, başbakikulu ve mimar ağa ol yerin üstüne vardılar. Keşfettikte emrolundu, kazdılar. Yedi hüsrevanî küp altın hem taştan havuz dolu ki hâlâ şimdiye dek durur. Padişah dahi tebdil-i câme olup seyreder. Bu mal çıktıkta müjdeci gitti. Meşveret ettiler ki: “Bu akçeyi ne işleyelim?,,.
“Padişah ferman etti ki:
— Şu meydanı yıksınlar!
“Çağırdı mimar ağa’yı, keşfeyledi, camie başladılar temel bırakmağa. Kalfası, dülgerleri ve ırgatbaşısı ve rençberlere her adamın işine göre gündeliğini bağladılar. Âdetine göre hafta başı oldukta emir eder ki:
— Varın meydanda olan akçeden gündeliklerinizi alın!
“Varırlar, her kimse kendi gündeliğini alırlar idi ve bazı kimseler tamah ederdi, artık alırdı. Ol aldığı artık akçe Allah’ın emri kurşuna tebdil olundu; yine getirip yerine koydukta yine altın olurdu”.
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM040648
Tema
Yapı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 4, sayfalar 2247-2248
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.