Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
BAŞTARDA, BAŞTARDE
Osmanlı Donanmasının kuruluşundan XVIII. asrın üçüncü dörtdebiri sonuna kadar, bizim tersâne ıstılahımızca “Çekdiriler” denilen kürekli harb gemileri devrinde, Türk Donanmasının Büyük amiral = Kaptanpaşa gemisinin adı.
Geminin adı, diğer birçok gemici ıstılahları gibi İtalyancadan, “Batardi” isminden alınmıştır.
Kürekli gemiler devrinin bütün harb gemileri gibi baştardalar, iki buçuk asır boyünca İstanbul Tersânesinde yapılmışlar ve İstanbul halkı, Donanmâyı Hümayun sefere çıkarken, büyük şehirin deniz kenarlarına yığılarak baştarda ve donanma seyrine doyamamıştır; unutmamalıdır ki çekdirilen = kürekli gemiler devri bizim Karadeniz ve Akdenizde mutlak hâkimiyet devrimizdir.
Çekdiriler devrinde, tek başına bir deniz harbi kabul edebilecek harb saffı gemici “Kadırga” dır; o devirdeki donanmalara Kadırgalar donanması denilebilir.
Kürekli gemilerin büyüklüğü, kürekcilerinin oturak sıralarına, dolayısı ile kürek adedine göre tesbit edilirdi; Kadırga 25 oturak yâni 25 çifte kürekli bir gemi olup tek küreğini 5 kişi çekerdi; Kadırga en büyük harb gemisi olmuş, ve bu tonu mutlâk şekilde tesbit edilmiştir, ne bir oturak ilâve edilmiş, ne bir oturak hazfedilmiştir (B.: Kadırga).
Baştarda, Kaptanpaşa Gemisi, yahud sâdece Paşa Gemisi birden 11 oturak ilâvesi ile azametli olarak büyürdü, 36 o...
⇓ Read more...
Osmanlı Donanmasının kuruluşundan XVIII. asrın üçüncü dörtdebiri sonuna kadar, bizim tersâne ıstılahımızca “Çekdiriler” denilen kürekli harb gemileri devrinde, Türk Donanmasının Büyük amiral = Kaptanpaşa gemisinin adı.
Geminin adı, diğer birçok gemici ıstılahları gibi İtalyancadan, “Batardi” isminden alınmıştır.
Kürekli gemiler devrinin bütün harb gemileri gibi baştardalar, iki buçuk asır boyünca İstanbul Tersânesinde yapılmışlar ve İstanbul halkı, Donanmâyı Hümayun sefere çıkarken, büyük şehirin deniz kenarlarına yığılarak baştarda ve donanma seyrine doyamamıştır; unutmamalıdır ki çekdirilen = kürekli gemiler devri bizim Karadeniz ve Akdenizde mutlak hâkimiyet devrimizdir.
Çekdiriler devrinde, tek başına bir deniz harbi kabul edebilecek harb saffı gemici “Kadırga” dır; o devirdeki donanmalara Kadırgalar donanması denilebilir.
Kürekli gemilerin büyüklüğü, kürekcilerinin oturak sıralarına, dolayısı ile kürek adedine göre tesbit edilirdi; Kadırga 25 oturak yâni 25 çifte kürekli bir gemi olup tek küreğini 5 kişi çekerdi; Kadırga en büyük harb gemisi olmuş, ve bu tonu mutlâk şekilde tesbit edilmiştir, ne bir oturak ilâve edilmiş, ne bir oturak hazfedilmiştir (B.: Kadırga).
Baştarda, Kaptanpaşa Gemisi, yahud sâdece Paşa Gemisi birden 11 oturak ilâvesi ile azametli olarak büyürdü, 36 oturak olan Baştardanın tek küreğini de 7 kürekci, forsa çekerdi (B.: Kürek, Forsa; Tersâne Zındanı).
Kaptan Paşa olmak için denizci olmak şart değildi; idarecilik de liyâkat ve himmet ile cesâret ve otorite sahibi olmak kâfi sayılırdı. Kaptan Paşa, Baştardanın sevk ve idâresi ile meşgul olmaz, gemi “Reis” unvanını taşıyan çekirdekden denizci Tersanenin en seçkin bir kaptanının idâresinde seyrederdi; deniz harbi içinde de yapılması gereken manavrayı yine Reis idâre ederdi.
36 oturak 72 kürek olan Baştardanın 504 nefer kürekcisi, 80 nefer de mutahassıs gemici vardı; azeb askeri yahud tersâneli denilen bu seksen gemici içine nefer, zâbit, reis bütün mürettebat dahildi. Bu seksen denizcinin vazifesi, harb içinde ihânet, yahud, zincirle çakılı bulundukları kürek oturaklarından boşanarak isyanları çok tehlikeli olan kürekci - forsaları dikkatle nezâret altında bulundurmak, geminin seyri için gereken şeyleri yapmak, dümencilik, puslacılık, haritacılık, iskandilcilik ve yelkencilik hizmetleri idi.
Çekdiri sınıfından olan bütün gemiler gibi Baştardanın muharrik kuvveti her ne kadar kürekcilerinin beden, bâzû kuvveti ise de, bir kürekli gemi olarak Baştarda yelken de kullanmak mecburiyetinde idi, hattâ öyleki bazı ahvalde, mesele sığ geçid sularda, fırtınalarda, kürekcileri dinlendirmede, müsâid rüzgârla sürat artırmada yelkene kesin olarak muhtaç idi; yelkenler için iki direği vardı.
Çekdiriler devrinde deniz cenkleri, bir müddet uzakdan top atışından sonra borda bordaya rampaya, ve gemiler üstünde kılıç kılıca, boğaz boğaza cenge, yani bir kara cengine çevrilirdi; bunun için, bütün kürekli gemilere ayrıca, “Cenkci” adı altında kara askeri de bindirilirdi; Baştardanın Cenkci sayısı 216 nefer olarak tesbit edilmiş, bu suretle Baştardada tersâneli, azeb askeri (B.: Azeb), forsa ve cenkci can sayısının tutarı 800 kişiyi bulmuşdu.
Baştardanın kıçda, başda ve bordalarında Cem’an 25 parça topu vardı.
Baştardanın boyu 70 olurdu, bazan da 72 arşın tutulurdu. Kürekci oturakları teknenin ortasında en geniş sahâyı işgal ederdi; ortada, yuksekde boydan boya bir nöbetci köprüsü bulunur, burada gece gündüz münasib sayıda nöbetci azebler durur, ellerinde, en dibdeki forsanın vucüduna ulaşacak uzunlukda birer kamçı, ve bellerinde dolu çifte kubur - tabancalar bulunurdu; kürek çekmede ağır olan forsanın çıplak gövdesine kamçıyı savururdu; isyankâr bir hareket sezildiği anda da, hiç tereddüd etmeden tabanca kurşunu ile beyni dağıtılırdı; iki kenarda, kısmen kürekci oturaklarının üstünde iki güverte uzanırdı, bir kısım cenkcilerle borda topları orayaya yerleştirilirdi; bu orta kısım, âdî seyir esnâsında yakıcı güneşe veya yağmura karşı, gerilen bir tente ile örtülürdü.
Kaptan Paşanın kamara - köşkü geminin kıç güvertesi üstünde idi, “çadır” denilirdi; Demir çubuklu bir çatı üzerine kumaş toplanarak yapılır ve içi mükellef bir sarayın divanhânesinden farksız olarak döşenirdi; çadırın yan, arka ve önünde perdeler vardı, icâbında toplanıp açılır, etraf seyredilirdi. Baştarda çadırları azamet, şevket devrinde serâsere denilen, altın sırma ve inci işlemeli gaayet kıymetli ipekli kumaşdan yapılırdı; sonra kadifeye tahvil edildi, kırmızı ve yeşil kadifeden kolanlı yapıldı; bir müddet sonra da kırmızı çuhada karar kılındı.
Kapdan Paşalar Baştarda da donanma ile sefere çıkar iken (B.: Donanmâyi Hümayun; kapdan Paşa), yanına bu seçkin kemankeş pehlivanlardan muhâfiz-fedâî olarak 10 nefer genc alırdı; bu güzîde delikanlılar, sefer devâmınca çadırda kendilerine ayrılan bölmede yatup kalkarlar ve kapdan Paşanın sofrasında yemek yerler idi (B.: İskender Pehlivan, Tozkoparan).
Baştardada kapdan Paşalık alâmeti, öndireğe çekilen bir flandra ile geminin kıçında çadır üstüne konulan üç fener idi, fenere “fânus” da denilirdi, mâdeni kısmı altın kaplama olan bu fenerler, çadırın üstüne yanlamasına konmuşdu. Üç fener o devirde bütün donanmalarda büyük amirallik alâmeti idi, bizden gayri bütün Avrupa donanmalarında fenerler, çadır üstüne geminin boyu istikaametince konulmuştu.
Hünkâr Baştardası, Hünkâr Gemisi — Donanmada “Hünkâr Gemisi” denilen bir Baştarda daha vardı; yukarıda bahsede geldiğimiz geminin ayni idi; farkı boyasında idi; teknesi, kürekleri direkleri yeşil idi; mavi deniz üstünde görünüşü pek güzeldi. Her deniz seferine çıkmazdı; bâzı deniz seferlerine kapdan Paşadan gayri ve onun üstünde selâhiyetle bir deniz sardârı tayin edilir; o zaman kaptan Paşa yukarıda târif eylediğimiz Baştardaya, “Bastardai Hümâyun”a biner, serdar da bu yeşil “Hünkâr Gemisi”ne binerdi.
Târihimiz boyunca gemi ile sefere giden pâdişah olmamıştır; yalnız Kanunî Sultan Süleyman Rodos seferinde İstanbuldan kara yolu ile Marmaris’a gitmiş, oradan, donanma ile İstanbuldan gelen yeşil hünkâr gemisine binerek adaya geçmişdi; muhteşem pâdişahın saltanatının ilk yıllarında bindiği bu geminin adı, rengine uygun “Yeşil Melek” idi; Rodos Adası fethedildikten sonra pâdişâhın emri ile İstanbul’a getirilmedi, bir zafer hatırası olarak Rodosda kaldı ve tersâne gözlerinden birine çekilerek dikkatle muhafaza olundu; bir buçuk asır kadar sonra Rodosa uğrayan büyük Türk muharriri ve seyyahı İstanbullu Unkapanlı Evliya Çelebi “Yeşil Melek” ı Doros Tersânesinde gördüğünü ve bu târihî geminin zamanındaki târâvetini muhafaza etmekde olduğunu yazıyor. Bu eski kayıddan sonra gemi hakkında bir şey bilmiyoruz.
Hünkâr Gemisini, Hünkâr Baştardasını, pâdişahları İstanbul sularında dolaşdıran ve “Saltanat Kadırgâsı” denilen gemilerle karışdırmamalıdır (B.: Saltanat Kadırgası).
Theme
Other
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM040604
Theme
Other
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 4, pages 2204-2206
See Also Note
B.: Kadırga; B.: Kürek, Forsa; Tersâne Zındanı; B.: Azeb; B.: Donanmâyi Hümayun; kapdan Paşa; B.: İskender Pehlivan, Tozkoparan; B.: Saltanat Kadırgası
Theme
Other
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.