Halk ağzı deyim; 1) bir kimsenin geçmişdeki bir kötülüğünü yüzüne vurmak, bu yolla tenzil, tahkir etmek; 2) Vakti ile kenkendisine yapılan bir iyiliği yüzüne karşı her vesile ile hatırlatarak o kimseye minnet duygusu yüklemek; buna benzer hallerde bayağılıklar; misal: Bir bayram kışın, bakkalın ceketle dolaşan çırağına büyümüş olan oğlunun eski paltosunu verir, ve sonra çırak çocuk eve her gelişinde: — Dikkatli giy oğlum, bak kolu yağlanmış ... — Ahmed, şu paltonu bir kere süpürsene ayol... — Bak hele... eteğini de nereye taktırıp yırtmışsın!. demeğe başlar, işte bu yapılmış iyiliği çırak oğlanın başına kakmaktır. Yıllarca da başa kakılabilir: — Hatırlarmısın Ahmed Efendi oğlum, hani sen onbeş yaşında çocukdun, bakkal bandod’un yanında çırakdın, sana Mehmedciğimin paltosunu vermiştim, ne de yakışdı idi sırtına.. nerde şimdi öyle kumaşlar, tam beş yıl giydindi ... Halk ağzından ayrıca: “Başına kaka kaka söylemek” deyimi vardır; misâl: Yüksek sosyeteye mensub genc adam anlatır: — Kulübde büyük skandalmış.. umurunda değil, bana yaptığı edebsizlikleri herkesin ortasında başına kaka kaka söyledim, ağzını açamadı ...