TR
Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
About
Istanbul Encyclopedia
Reşad Ekrem Koçu
Web Project
Entries
❯
Volume 4: Ba-Bay
BASRI (Kahvecigüzeli Tophâneli)
Kırım Harbi yıllarında kayıkcı Hâşım adında yaşıdı bir arkadaşı ile beraber esrarengiz bir cinâyetin kurbanı olmuş on yedi yaşında güzelliği ile meşhur ve tulumbacılıkda da namlı bir delikanlıdır. Üsküdarlı halk şâiri Tophâne kâtiblerinden Âşık Râzinin babası o tarihde Tophâne müşürlüğü kavası olup bu kahveci güzeli Basri’nin işlediği kahvehânenin has müşterilerinden imiş. Dedi kodusu Tophânede aylarca süren esrarengiz cinâyeti oğluna roman gibi anlatırmış; Âşık Râzi vak’ayı, kırk yıl kadar sonra destan diline vermiş, fakat 24 kıt’a yazdığı halde tamamlayamamış. Müdhiş cinâyeti Râziden de Üsküdar’ın diğer büyük bir halk şâiri Vâsıf Hoca dinlemiş; yarım destanın bir sûreti ile beraber Hoca merhum İstanbul Ansiklopedisine şu tafsilâtı vermiştir: Hem yetim hem öksüz olan güzel Basri Hurşid Ağa adında nâmuskâr bir kahvecinin mânevî evlâdıdır, Lüleci hendeği sandığında da, o boydan bütün gençler gibi tulumba uşağıdır; ayni sandıkdan omuzdaşı kayıkcı Hâşimi can yoldaşı olarak kahveye almış olup iki genç geceleri kahvehânede yatmaktadırlar; kahvehâne, Tophânede Karabaş sokağında Yamalı Hamamın hemen bitişiğindedir, hamamın soyunma yeri ile gececi müşterilere yatak serilen peykelerin bulunduğu odayı kahvehâneden bir duvar ayırmaktadır. Tophâne esnafından zenginliği meşhur ve muglemliği i...
⇓ Read more...
Kırım Harbi yıllarında kayıkcı Hâşım adında yaşıdı bir arkadaşı ile beraber esrarengiz bir cinâyetin kurbanı olmuş on yedi yaşında güzelliği ile meşhur ve tulumbacılıkda da namlı bir delikanlıdır. Üsküdarlı halk şâiri Tophâne kâtiblerinden Âşık Râzinin babası o tarihde Tophâne müşürlüğü kavası olup bu kahveci güzeli Basri’nin işlediği kahvehânenin has müşterilerinden imiş. Dedi kodusu Tophânede aylarca süren esrarengiz cinâyeti oğluna roman gibi anlatırmış; Âşık Râzi vak’ayı, kırk yıl kadar sonra destan diline vermiş, fakat 24 kıt’a yazdığı halde tamamlayamamış. Müdhiş cinâyeti Râziden de Üsküdar’ın diğer büyük bir halk şâiri Vâsıf Hoca dinlemiş; yarım destanın bir sûreti ile beraber Hoca merhum İstanbul Ansiklopedisine şu tafsilâtı vermiştir: Hem yetim hem öksüz olan güzel Basri Hurşid Ağa adında nâmuskâr bir kahvecinin mânevî evlâdıdır, Lüleci hendeği sandığında da, o boydan bütün gençler gibi tulumba uşağıdır; ayni sandıkdan omuzdaşı kayıkcı Hâşimi can yoldaşı olarak kahveye almış olup iki genç geceleri kahvehânede yatmaktadırlar; kahvehâne, Tophânede Karabaş sokağında Yamalı Hamamın hemen bitişiğindedir, hamamın soyunma yeri ile gececi müşterilere yatak serilen peykelerin bulunduğu odayı kahvehâneden bir duvar ayırmaktadır. Tophâne esnafından zenginliği meşhur ve muglemliği ile belnâm Manav Haydar Ağa denilen ihtiyar bir kürd vardır; bu adam Kız Yuvan adında genç bir kaldırım itinin peşine düşer; Yuvan “Sakızlı” adıyla meşhur bir korsanın o devirde “zenâne” denilen gemi oğlanı iken Sakızlının Galatada bir müntakım hançeriyle katlinde sokakta hâmisiz kalmıştır. Çıraklarının rivâyetine göre, bir altın saati, biri zümrüt biri elmas iki kıymetli yüzüğü ve belinde çifte altun kemeri bulunan Haydar Ağa bir gece Yuvan’la beraber Galata meyhânelerinde hayli işret ettikten sonra Yamalı Hamama gider; ertesi sabah, hamam civarındaki Karabaş Mescidinin mezarlığında ihtiyar kürdün ölüsü bulunur, üstünde bir bez gömlekden başka bir şey yok, hemen tamamen uryandır. Ayni sabah Hurşid Ağa kahvehânenin önünde erkenci müşterilerden beş altı kişi görür: — Hayır ola.. içeri neden girmezsiniz?. diye sorduğunda: — Senin çocuklar yok, yatakları da serili durur!.. cevabını alır. Hurşid Ağa telaşa düşer; o sırada mahalle bekçisi gelir: — Ağa çocuklar hamamdadır, nisfilleylde ikisini de yalınayak, başı açık, sâde şalvarları geçirmişler hamama girer iken gördüm!. der. Hamamda geceleri biri natır, ikisi dellâk, biri de külhancı dört bekâr uşağı yatmaktadır; hepsi evvelâ inkâr eder: — Yatsıda hamamı kapadık, gece hamama kimse gelmemiştir, Basriyi Hâşimi görmedik! derler. Bekcinin kesin ifâdesi karşısında ağır değişdirirler: — Geldiler, su dökündüler, gittiler!. derler. O sırada Karabaş Mescidi müezzini mezarlık da Kürdün ölüsünü görür, onun feryadına bütün çarşılı ayaklanır; kürdün çırakları, ağalarının Kız Yuvan’la berâber o gece Yamalı Hamama gittiğini söyleyince iş çatallaşır; hamam uşakları hemen tevkif edilirler, fakat içlerinden onbeş yaşındaki dellâk çocuğun o gece firar etmiş olduğu görülür; Tophâne müşürlüğünde sorguya çekilen üç uşak evvelâ Kürd Halil ile Yuvanı da görmediklerini söylerler; fakat bir kaç saat sonra firarî çocukda Beyoğlu kırlığında yakalanır, falakaya yatırılınca bülbül gibi dile gelir; korkunc zincirleme cinâyeti şöylece anlatır: — Kız Yuvan üç gün evvel geldi, bizimle pazarlık etti, ben Kürd Haydarı gece hamama getireyim, herif sızınca boğup öldüreyim, iki altın kemeri var, biri sizin, biri benim, kan vebâli de benim, sair şeylerini de pay ederiz, lâşesini de doğrar, parça parça külhanda yakarız dedi, uyuşduk, o gidince aramızda konuşduk, kürd ortalıkdan kaybolunca zaptiye Yuvanın peşine düşerek, oğlan bizi ele verir, iyisi, Yuvan kürdü boğunca bizde Yuvanı haklarız, hem kemerlerin ikisi de bizim olur, hem de zabtiye gaiblere karışan Yuvanı arar bizden kimse şübhelenmez dedik; dediğimiz gibi yapdık, Yuvan kürdü boğunca Dellâh Veliyle külhancı Mehmed gâvura çullandılar, oğlan diri, kürd gibi işi kolay olmadı bağırdı, tam onu boğdular, Hamamın kapusu vuruldu, ben koşdum, kendimi göstermeden yan camdan bakdım:- Ağalar, kahvedeki uşaklar yalıncak koşmuş, sesi duymuşlar! dedim. Meşveret ettik, Dellâk Veli: - Ecellerine gelmişler! dedi, içeri alup onları da kaldıralım, almazsak karakola haber verirler dedi.Ben o zaman çok korkdum, bu heriflerin gözünü kan bürüdü, beni de kaldırırlar dedim, Natur ağa kapuyu açarken Dellâk Veli ile Külhancı Mehmed pusuya yattılar, fırsat bildim, kahve uşakları hamama girerken külhâna, külhan kapusundan da, işte böyle, don gömlek yalıncak sokağa çıkdım, kırlığa kaçdım; zaptiye gördü, çevirdi, getirdi. Adı Mustafa olan dellâk çocuğun açık itirâfı karşısında da iki katil ile muini katil natır inkârda israr ederler; Yuvanın cesedi, hamam avlusunda odun yığınları altında bulunur, altın kemerleri, yüzükler, altın saat uşakların eşyaları arasından çıkar, fakat Basri ile Haşimden en küçük bir ize rastlanamaz, su hazinesi boşaltılır, külhana bakılır, yok.. Kıyasıya dayak atılır, yine söylemezler; nihâyet, vak’a saati ile günün ışıması arasında geçen zaman içinde çocukların cesetlerini denize götürüp attıkları kanaati hasıl olur; Çocuk dellâk Mustafa da dahil, dört hamam uşağı Tophane çarşısında asılarak idâm edilirler. Üstüne bir şeâmet çöken Yamalı Hamam bir kaç yıl kapalı kalır, kahveci Hurşid Ağa da kahvehânesini kapar; Galata Mevlevihânesinde derviş olur. Üsküdarlı Âşık Râzinin Kahveci güzeli Basrı ağzından bu vak’a üzerine yaztığı destan şudur: 1. Akrân ü emsâlim içinde yekdim Hüsnü şebâb ile bir civelekdim Küçüğe muhabbet büyüğe hürmet Ahlâk u iffetle misli melekdim 2. Nâmım Basri idi semtim Tophâne Makar olmuş nice bıçkın külhâne Ayak uydurmadım ite haytaya Serd iderek hergün dürlü behâne 3. Peder ve mâderim fevt oldu irken Yâni ben saîi şîrhâr iken Gonce gül misâli yetişdim açdım Cümle etrafımı almışken diken 4. Görmedim sabâvet çağımda mekteb Çıraklıkda geçmiş sabâvetim hep Hak vergisi, Hakkın lutfu ihsânı Bendeki nezâket terbiye edeb 5. Teyze hala yenge amıca dayı Kimi kurd kimisi sırtlanla ayı Büyüdükce oldu güzellik belâ Tophâne itleri yakdı abayı 6. Rehberim olmuşdu akl ü zekâvet Didim iyiler de bulunur elbet Açdı merdi meydan Kahveci Hurşid Bu yetime bir şehbâli himâyet 7. Kahve lâne oldu yuvasız kuşa Öz evlâddan üstün basdı âğuuşa Fırsat buldurmadı mel’anet içün Sürü sürü kopuk hâne berdûşa 8. Yaş oldu onyedi bir körpe fidan Bende tamam olmuş hüsün ile an Tulumbacılığa destur istedim Pederim Kahveci Hurşid Ağadan 9. Ayaklar koşarlı kuvvetim acı Dediler pek şanlı bu tulumbacı Kahvecigüzeli Hurşidin Basri Lülecihendeklilerin baş tâcı 10. Velâkin akranla düşüp kalkmadım Bakıra çıkmadı o altın adım Umumhâne meyhâneden içeri Bir kerecik dahi adım atmadım 11. Sandık kolundaki omuzdaş eşim Ayaklarımın sevişdiği kardeşim Senli benli konuşduğum bir kişi Salıpazarında Kayıkcı Hâşim 12. Simasında anın nûri necâbet Teklifime itmiş idi icâbet Yatarız beraber gice kahvede Etmek içün birbirimizi siyânet 13. Bir gice uyandım bir garib sesle Hâşimi kaldırdım:- Kardeşim sesle! Kulak virdi duydu gaayet derinden Biri imdad ister boğuk nefesle 14. Kahvehâne yanı Yamalı Hamam Hâşim didi:- Bu ses ordan gelir tam! Ayağıma çekdim heman şalvarı İstimdâde taş misâli duramam 15. Hamam günde azdan sekiz on sefer Nargüle çay çubuk götürdüğüm yer İki dellâk natur ile külhancı Bekâr uşak müstahdemi dört nefer 16. Fırladık baş açık ayağmız yalın Bâri elinize bir silâh alın Toyluk ile merdlik iğne dahi yok Ne bilelim şehid yazılı alın 17. Çarşu esnafından Kürd Manav Haydar Altun babasıdır o pîri gaddar Velâkin gaayetle ahlaksız bednâm Acımam mel’unu itseler berdâr 18. Altun saat köstek parmakda yüzük Bir zümrüd bir elmas fındıkdan büyük Belinde çift imiş altın kemeri Hamama gelmişdir sarhoş kör kütük 19. Yanında kaldırım kopuğu civan Sakızlı Korsanın dostu Kız Yuvan Katledüp soymağa vermiş kararı Hamamda sızdıkda o koca hayvan 20. Dört hamam uşağı dört nefer çıplak Yuvan demiş gelin olmayın ahmak Çift altun kemerden biri sizindir Kan benim boynuma size göz yummak 21. Üç gün evvelinden uymuş pazarlık Yuvan peşindedir koca kürd alık Kendi ayağıyle gelüp hamama Ağa düşürülmüş o altun balık 22. Saat altıbuçuk nısfülleyl idi Hamamda kapalı bulduk kilidi Hâşimcik haklıymış:- Kardeşim Basri Karakola haber virelim.. dedi 23. Toyluk dinlemedim yâri azîzi Didim:- Hamamcılar tanırlar bizi! Çalar çalmaz natur açdı kapuyu Aldı içerüye her ikimizi 24. O ande ne geldi başa bilmedik Boğdular mı yoksa bıçak mı yedik Bekçi görmüş girer iken hamama Hâşim kardeşimle sır olduk gittik.
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM040500
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 4, pages 2156-2158
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
In collaboration with  
Rights Statement
Cookie Policy
LPPD