Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
BASMA, BASMACI ESNAFI
Üzerine, bir veya bir kaç renkli göze hoş görünür şekiller, bilhassa çiçek resimleri basılmış beze “basma” denile gelmiştir; basmacılık, eski İstanbul’un küçük el sanâyii arasında önemli bir şöhrete sâhibdir; ibdâ edilmiş şekillerin, çiçek resimlerinin güzellikleri, istif ve tanzimlerindeki ince zevk, boyalarının sabitliği ve renklerin âhenkli imtizâcı bakımından eski İstanbul basmaları, bugün antika kumaşlar arasındadır. müzelik eşya olmuştur: ve küçücük bir parçası pek ender olarak ele geçer.
Tarih kaynaklarımızda İstanbulda basmacılık ve İstanbul basmacı esnafı hakkında rastlayabildiğimiz kayıdlar şunlardır:
On yedinci asrın büyük muharriri Evliya Çelebi basmacıları “yasdık basmacılar” ve “çit basmacılar” diye ikiye ayırarak şu mâlûmatı veriyor:
“Esnafı basmaciyânı yasdık - Dükkân 15, nefer 55. kârları nakışlı ve katranlı günâgûn boyalarla münakkaş yasdıklar, sofralar, perdeler, şatranc bezleri basup dükkânlarında satarlar. Ammâ metin kârdır (ışdir) ki ne kadar silsen nakış mütegayyir olmaz.
“Esnâfı basmaciyanı çit - Dükkân 25, nefer 100, Bunlar ekseriyâ bekârhâne odalarında Tokad ve Sivas ermenileri, ve acem ve hindî basmacılarıdır. Yorgan yüzü, çarşaflar, perdeler basarlar ki hayâli pesenddir”.
İşine göre bir veya müteaddid şekil kalıbları kullanılırdı; kalıblar şimşirden ya...
⇓ Read more...
Üzerine, bir veya bir kaç renkli göze hoş görünür şekiller, bilhassa çiçek resimleri basılmış beze “basma” denile gelmiştir; basmacılık, eski İstanbul’un küçük el sanâyii arasında önemli bir şöhrete sâhibdir; ibdâ edilmiş şekillerin, çiçek resimlerinin güzellikleri, istif ve tanzimlerindeki ince zevk, boyalarının sabitliği ve renklerin âhenkli imtizâcı bakımından eski İstanbul basmaları, bugün antika kumaşlar arasındadır. müzelik eşya olmuştur: ve küçücük bir parçası pek ender olarak ele geçer.
Tarih kaynaklarımızda İstanbulda basmacılık ve İstanbul basmacı esnafı hakkında rastlayabildiğimiz kayıdlar şunlardır:
On yedinci asrın büyük muharriri Evliya Çelebi basmacıları “yasdık basmacılar” ve “çit basmacılar” diye ikiye ayırarak şu mâlûmatı veriyor:
“Esnafı basmaciyânı yasdık - Dükkân 15, nefer 55. kârları nakışlı ve katranlı günâgûn boyalarla münakkaş yasdıklar, sofralar, perdeler, şatranc bezleri basup dükkânlarında satarlar. Ammâ metin kârdır (ışdir) ki ne kadar silsen nakış mütegayyir olmaz.
“Esnâfı basmaciyanı çit - Dükkân 25, nefer 100, Bunlar ekseriyâ bekârhâne odalarında Tokad ve Sivas ermenileri, ve acem ve hindî basmacılarıdır. Yorgan yüzü, çarşaflar, perdeler basarlar ki hayâli pesenddir”.
İşine göre bir veya müteaddid şekil kalıbları kullanılırdı; kalıblar şimşirden yapılırdı, her kalıbı bir işçi - amele kullanırdı; basılacak bez, bir kerevet üstünde yan yana bağdaş kurarak oturmuş işçilerin önünden elden ele dolaşarak geçer, her biri ayrı bir renk ile üstüne bir kalıp vurur, ve en sonunda ustanın elinden tamamlanmış olarak çıkardı. Bir basma kârhânesinde (atölyesinde) çırak çocuklardan ustaya en az 5 işçi çalışırdı.
Basmacılığın yanında eski İstanbul’un bir de yazmacılık sanatı var idi ki, bez üzerindeki şekiller, çiçekler şimşir kalıb ile basma yerine hurda teferruata varında çeşidli fırçalarla resmedilir, boyanırdı, ve bir parça iş tamamen tek elden çıkardı; basmacı bir işçi, amele, yazmacı ise bir ressam, nakkaş, sanatkâr idi (B.: yazma, yazmacılar; Kandilli yazması).
Hicrî 1138 (Milâdî 1725-1726) tarihli bir fermandan İstanbulda basmacı esnafının 27 gedik olduğunu, ve kârhânelerinin de Çenberlitaşda Vezir Hanında toplanmış olduğunu öğreniyoruz; aşağıdaki satırlar, bu fermanın “Mecellei Umûri Belediye” de neşredilmiş sûretinden alınmışdır:
“Hirfetimiz erbabı kadımdenberi ancak yirmi yedi gedik (B.: Gedik); ve kârhânelerimiz de her mûcibi fermânı âlî Vezir Hanında olub bu ana gelince şâkirdlerimiz (çıraklarımız, işçilerimiz) üstâda hlizmet ile mahâreti nümâyan ve pîr perver olduklarından sonra, (sanatda mahâretleri ve ustalarına sadakat ve muhabbetleri görüldükden sonra) gedik erbabından bir üstâd yanında halife (yamak, muavin) veyâhud şerik (ortak) olup bâdehu gedik düşdükde (gedik sâhibi usta öldüğünde veya sanatı bırakdığında) cümlenin ittifakı (bütün basmacılar esnafının kararı ile) kendine gedik verilir (imâlâthâne onun üstüne tescil edilir).
“Başka diyardan gelip hirfetimiz erbabından olmak üzere iddia edenlerin sanati mezkûreden maharetlerini iddia edenlerin sanati mezkûrede maharetleri nümâyan oldukdan sonra mûtemed kefili ile kezâlik gedik erbabından bir üstad yanında bir müddet halife, bâdehu şerik olup gedik mahlûle düşdükde yine cümle ittifakı ile gediğin kendisine verilmesi mutad nizamımızdır.
“Vezir Hanından gayri yerlerde dükkân ve kârhâne açmak memnûdur”.
Bu ferman, İstanbulda yirmiyedi gedik olarak (yani yirmi yedi imâlâthâne olarak çalışan basmacılar hakkında çok aydın fikir vermekle beraber dört sene sonra (Hicri 1142 = milâdî 1729-1730) İstanbuldaki basmacılar hakkında İstanbul Kadısına hitâben yazılmış diğer bir fermandan bu esnafın toplu olarak yer değişdirdiklerini, 27 basmacı kârhanesine 15 kârhâne (atölye) daha ilâve edildiği öğreniyoruz, kesin olarak ifâde edilmemiş olmakla beraber, 27 basmacı gediğinin 42 gediğe çıkarıldığı anlaşılıyor. Bu ikinci fermandan öğrendiklerimiz şunlardır:
“1 — Fazlı Paşa Sarayında (Binbir direk denilen meşhur Bizans yer altı sarnıcında) müslüman ve gayri müslim basmacılar için yeni olarak 27 kârhâne odaları ihdas edilmiştir.
2 — Ayrıca yine bu basmacı esnâfı için Langa Yeni kapusunda sur dışında 15 kârhâne odaları ihdas edilmiştir.
3 — İstanbul civarında Karadeniz Boğazından Akdeniz Boğazına (Çanakkale Boğazına) kadar olan bütün sâhil kasabalarında basmacılık yapılması yasak edilmiştir. Bu hudud içinde basmacılık İstanbuldaki esnafa bırakılmıştır.
4 — Basmacı kârhânelerinin içinde akar su bulunması şarttır; Fazlı Paşa Sarayındaki kârhâneler için devlet eliyle bir çeşme yapılacaktır; Langa Yenikapusu dışındaki mîrî akar su da bu esnafa tahsis edilecek, bu suyu başka kimse kullanamayacaktır”.
Hicrî 1142 tarihli bu fermanda Vezir Hanının adı geçmemektedir.
İstanbul’un yerli basmacılığını Avrupanın fabrika mâmûlâtı öldürdu. Cumhuriyet devrinde yerli bez fabrikalarının kurulması, basmacılığı memleketimizdeki yerli sanâyi arasında, ölümden sonra dirilme sırrına kavuşdurdu.
Garibdir ki İstanbulda, 1950 yılında Kamkapu ile Yenikapu arasında şimşir kalıplarla el basmacılığı yapan ve içinde dört işçi çalışan ibtidâî bir atölyeye rastlanmış idi; günlük rızık yolunda bir ustanın etrafında toplanmış Türk-Müslüman işçilerdi, basdıkları da kadınlar için baş yemenileri idi.
Kumaşlar arasında basma, satış bakımından başda gelir; dar gelirli ve hatta orta halli ailelerin kadın ve kızları basma giyerler; amele, irgad, yanaşma, uşak boyundan erkeklerin mintanları basmadandır. Evlerin büyük çoğunluğunda pencere perdeleri basmadandır.
Külhâni meşreb, kalender şâirler, esnaf civanlarını öven destanlarda, şehrengizlerde, şehrengiz yollu manzûmelerde basmacı güzellerini de unutmamışlardır. Tophâne ketebesinden Üsküdarlı Âşık Razi’nin aşağıdaki iki kıt’ası Basmacıgüzeli bir ermeni genci şâninda yazılmışdır:
Basmacı güzeli kaşları keman
Gül yanakda beni mührü Süleyman
Destindeki şimşir kalıp misâli
Sînei uşşâka basmalı heman
Tez elden pişir gel vuslat aşını
Geçmeden o dilber on dört yaşını
Ermeni mahbubu çabuk kıllanır
Taşlara vurursun sonra başını
Theme
Folklore
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM040490
Theme
Folklore
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 4, pages 2152-2153
See Also Note
B.: yazma, yazmacılar; Kandilli yazması; B.: Gedik
Theme
Folklore
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.