Anadoluhisarında Göksu Deresi kenarında meşhur değirmenin yanındaki çayırın adıdır ki, eski baruthânelerin tercihan akar sular kenarında kurulduğuna göre, bu isim İstanbulda bir baruthânenin de Anadoluhisarında bulunduğunu göstermektedir, hattâ, dere ağzındaki meşhur kalenin, Güzelce Hisarın, Anadolu Hisarının Yıldırım Bayazıd zamanında yapıldığı düşünülür ise, kalenin topları için gereken barutun temini yolunda dere içinde bir de baruthâne kurulmuş olması pek tabi’î görülür, bu takdire Anadoluhisarı baruthânesi; İstanbulda fetihden evvel kurulmuş ilk Türk baruthânesi olur; ne zaman kaldırıldığını bilmiyoruz, Onyedinci asır ortasındaki İstanbul baruthânelerini sayan Evliya Çelebi bu baruthâneden bahsetmiyor, Evliyanın devrinden evvel de kaldırılmış olsa, adı, dere kenarındaki çayırda asırlar boyunca yaşamıştır, ve bu çayır bu isim altında İstanbulun namlı mesirelerinden biri olmuştur; meselâ rûmî 1306 Eylûlünde (milâdî 1890) Sabah Gazetesinde şöyle bir ilân vardır: “Anadoluhisarında dere içinde değirmen yanında Baruthâne çayırı nâm mesîrede Cuma ve Pazar ince saz bulunup meşhur hânende Sâre Hanım dahi (Bir müsevî kızıdır) teganni edecektir”. Şirketi Hayriye tarafından Birinci Cihan Harbi arifesinde neşredilmiş olan “Boğaziçi” adındaki eserde de şu satırlar yazılıdır: “... Göksu d...

Anadoluhisarında Göksu Deresi kenarında meşhur değirmenin yanındaki çayırın adıdır ki, eski baruthânelerin tercihan akar sular kenarında kurulduğuna göre, bu isim İstanbulda bir baruthânenin de Anadoluhisarında bulunduğunu göstermektedir, hattâ, dere ağzındaki meşhur kalenin, Güzelce Hisarın, Anadolu Hisarının Yıldırım Bayazıd zamanında yapıldığı düşünülür ise, kalenin topları için gereken barutun temini yolunda dere içinde bir de baruthâne kurulmuş olması pek tabi’î görülür, bu takdire Anadoluhisarı baruthânesi; İstanbulda fetihden evvel kurulmuş ilk Türk baruthânesi olur; ne zaman kaldırıldığını bilmiyoruz, Onyedinci asır ortasındaki İstanbul baruthânelerini sayan Evliya Çelebi bu baruthâneden bahsetmiyor, Evliyanın devrinden evvel de kaldırılmış olsa, adı, dere kenarındaki çayırda asırlar boyunca yaşamıştır, ve bu çayır bu isim altında İstanbulun namlı mesirelerinden biri olmuştur; meselâ rûmî 1306 Eylûlünde (milâdî 1890) Sabah Gazetesinde şöyle bir ilân vardır: “Anadoluhisarında dere içinde değirmen yanında Baruthâne çayırı nâm mesîrede Cuma ve Pazar ince saz bulunup meşhur hânende Sâre Hanım dahi (Bir müsevî kızıdır) teganni edecektir”. Şirketi Hayriye tarafından Birinci Cihan Harbi arifesinde neşredilmiş olan “Boğaziçi” adındaki eserde de şu satırlar yazılıdır: “... Göksu değirmenler çevirir, Baruthâne ve İçgöksu çayırlarını besler, bilhassa sağ sahili ağaçlar, sazlar, mürverler, incirler, kamışlarla kaplıdır”.