Muallim, muharrir, bestekâr, güzel sanatların her kolunda gilgi ve hüner sahibi, rind meclis adamı, yakınları için çok zarif dost, ve muhakkak ki kibar bir İstanbul efendisi; 1876 da İstanbulda Şehzâdebaşında doğdu, Mehmed Emin Paşa adında bir zâtin oğludur. Soğukçeşme Askerî Rüştiyesinde, Kırkkilise (Karklareli) İdadisinde okudu, babasının Yemen’e tâyini üzerine tahsilini yarım bırakmağa mecbur olarak San’a da ordu dâiresinin levâzım kalemeinde kâtib oldu, 1897 de hastalanarak tedâvi için Beyrut’a gitti, hem sıhhatini kazandı, hem de oradaki Fransız kolejinde tahsile devam imkânı buldu, kollejden sonra Beyrut Fransız Tıbbiyesine girdi, Balkan harbi başlayınca tekrar ordu hizmetine alındı, sonra maarife intisab ederek uzun yıllar İstanbulda muhtelif mekteblerde Fransızca ve resim muallimliği yapdı. 1923 de emekliye ayrıldıktan sonra sahne hayatı ile ilgilendi, bilhassa temeli yeni atılmış olan Türk filmciliği ile meşgul oldu, hayli ileri yaşına rağmen senaryolar yazdı, hattâ filmlerde ön plânda roller aldı, ve başarı gösterdi. 1957 de vefat etti.