Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
BANOĞLU (Niyazi Ahmed)
Muharrir, gazeteci, bilhassa tarihî tetkikleri ile tanınmıştır; 1909 da Batumda doğdu, aslı Hopanın Pilargit köyünden olup Batumda yerleşmiş ve çay ticâreti ile meşgul Hasan Banoğlu’nun en küçük oğludur. On bir on iki yaşlarında iken, ağabeyleri içinde hararetli bir Türk vatanpereri olan Mustafa küçük kardeşini ana vatana yollamak arzusunu duymuş, Ruslardan pasaport alamayınca bir gece çocuğu bir ata bindirerek hududa kadar kaçırmış ve Beğlivan civarında Türk hududunu aşırtarak Allaha ve bahtına emânet ile uğurlamıştır; ki Mustafa Banoğlu bu vak’adan iki sene sonra Ruslar tarafından öldürülmüştür.
Trabzon vâlisi tarafından Kastamonu Lisesine parasız yatılı talebe olarak gönderilen Niyazi Ahmed, sihhî sebebler ile liseninin ikinci sınıfında iken Kastamoniden Trabzon Lisesine nakledildi, fakat ayni yıl hastalığı yüzünden sınıfda kaldı, ve parasız yatılı talebelik hakkını kaybetti; tahsiline devam imkânını bulamadı; kendi köyüne, Hopanın Pilargit köyüne gitti ve orada bir yıl köy öğretmenliği yapdı. Sonra hayatını büyük şehir İstanbulda kazanmağa karar verdi; İstanbulda Suad Tahsin ile Fahri Kemal’in çıkardıkları “Hareket” gazetesine intisab etti, fakat daha vazifesi belli olmadan gazete kapandı. Basın âlemine ilk adımını böylece atmış olan Banoğlu Prof. Fuad Köprülünün bir makaales...
⇓ Read more...
Muharrir, gazeteci, bilhassa tarihî tetkikleri ile tanınmıştır; 1909 da Batumda doğdu, aslı Hopanın Pilargit köyünden olup Batumda yerleşmiş ve çay ticâreti ile meşgul Hasan Banoğlu’nun en küçük oğludur. On bir on iki yaşlarında iken, ağabeyleri içinde hararetli bir Türk vatanpereri olan Mustafa küçük kardeşini ana vatana yollamak arzusunu duymuş, Ruslardan pasaport alamayınca bir gece çocuğu bir ata bindirerek hududa kadar kaçırmış ve Beğlivan civarında Türk hududunu aşırtarak Allaha ve bahtına emânet ile uğurlamıştır; ki Mustafa Banoğlu bu vak’adan iki sene sonra Ruslar tarafından öldürülmüştür.
Trabzon vâlisi tarafından Kastamonu Lisesine parasız yatılı talebe olarak gönderilen Niyazi Ahmed, sihhî sebebler ile liseninin ikinci sınıfında iken Kastamoniden Trabzon Lisesine nakledildi, fakat ayni yıl hastalığı yüzünden sınıfda kaldı, ve parasız yatılı talebelik hakkını kaybetti; tahsiline devam imkânını bulamadı; kendi köyüne, Hopanın Pilargit köyüne gitti ve orada bir yıl köy öğretmenliği yapdı. Sonra hayatını büyük şehir İstanbulda kazanmağa karar verdi; İstanbulda Suad Tahsin ile Fahri Kemal’in çıkardıkları “Hareket” gazetesine intisab etti, fakat daha vazifesi belli olmadan gazete kapandı. Basın âlemine ilk adımını böylece atmış olan Banoğlu Prof. Fuad Köprülünün bir makaalesinde okuduğu bendi hatırladı, Profesör: “Osmanlı Devleti târihi için hemhudud devletlerin vesikalarını toplamak lâzımdır” diyordu; işsiz kalan genç adam Köprülüye müracaat etit, gürcü dilini pek güzel bildiğini ve yanında çalışmak arzusunda bulunduğunu yazdı. Fuad Bey tarafından Türkiyat Enstitüsüne dâvet edildi; fakat Gürcistandan istenilen kitaplar için Tiflis’den hiç bir cevab alınamayınca Niyazi Ahmed noter Galib Bingöl’ün yanında bir kâtiblik teklifini red edemedi, bir noter bürosu ise mizacına asla uygun değildi; bir müddet sonra Köprülüzâdenin tavsiye mektubu ile Ali Nacinin “İnkılâb” gazetesine girdi ve kapanıncaya kadar bu gazetede çalışdı, gayretli, dürüst bir genç olarak tanındı. Mahmud Esad Bozkurt ile Nebîzâde Hamdinin çıkardıkları “Halk Dostu” gazetesi Nizameddin Nazif ile Mekki Said’in çekilmeleri üzerine adamsız kalınca, o sırada kapanmış bulunan İnkılâb’dan açık da kalan Niyazi Ahmedi hatırlattı ve yazı işleri müdürü olarak Halk Dostu’na çağırıldı. Halk Dostunda son nushasına kadar çalışdı, oradan “Yeni Gün”’e geçdi, yine son nushasına kadar vazifesini gayretle ifâ etti; bir müddet boşda kaldıkdan sonra 1932 de “Vakit” gazetesine intisabetti ve Hakkı Târık Us’un müessesesinde 1947 ye kadar on beş yıl çalışdı, bir kaç yıl da Vakit’in yazı işleri müdürlüğünü yapdı.
1939 da Anna isminde bir rum kızı ile evlendi; müstesnâ güzellerden olan Anna Hanım Niyazi Ahmed’e, yer yüzünde kadınlık fazîletine örnek sadakat ve fedakârlıkla bağlandı, sıkıntılı günlerinde derdlerini paylaşarak hayat mücadelesinde desteği oldu.
1941 de basın âlemi dışından bir zât ile ortak olarak “Gençlik kütaphânesi”’ni tesis etti; müesseseyi bir müddet sonra tamamen üzerine aldı, fakat kâğıt buharını, satdıkları kitapların, dergilerin parasını sâhiblerine göndermemek gibi şenî bir geleneğin zebunu bâzı ahlaksız taşra bâyîlerinin ihâneti karşısında Kütübhânesini ziyanla kapadı.
“İncili Çavuş” adında bir halk gazetesi tesis etti, tutundu, emekleri hakkı refah yolu açılmışdı ki bu sefer bindiği dalı kendisi baltaladı, çok temiz duygularla bir halk partili idi, partisinden en küçük bir menfaat beklemiyordu, 1946 mebus seçiminde Ulus gazetesi adına Ege bölgesinde propaganda seyahatine çıkdı; “İncili Çavuş”un umum bâyii ise pek hararetli demokrat partili idi, İncili Çavuşun çıkan nushalarını dağıtmadı, kendisi de işinin başında bulunmadığı için bu iğrenc ihâneti zamanında göremedi, seyahat dönüşünde korkunç bir ziyan hesabı ile karşılaşdı, katledilmiş gazetesini kapamağa mecbur oldu; bir müddet sonra yine siyasî “Türk oğlu” adında bir halk gazetesi çıkardı, bu ikinci gazetesi ancak üç nusha çıkabildi, o tarihlerde Halk Partisine karşı halk da yaygın bir kırgınlık olduğu için satılmadı, okunmadı.
1946 dan 1950 ye kadar Serbest muharrirlik yaptı; Faruk Gürtuncanın yevmi “Her Gün” gazetesinin ilk nushalarında yazı işleri müdürlüğü vazifesini aldı, fakat gazetenin sahibi ve aynı zamanda baş muharriri olan Gürtunca ile iş mizaçları bağdaşamadığı için ayrıldı; kısa bir müddet C.H.P. organı “Zaman” gazetesinde sekreterlik ve muharrirlik yaptı. 1950 de (İ. Atis) Konyalı İbrahim Hakkı ile beraber “Tarih Dünyası” mecmuasını kurdu. On beş günde bir çıkan bu mecmuada ciddi görüş ihtilâfları Banoğlunu Atisden ayırdı ve Tarih Dünyasını 5 inci nüshasından itibaren memleketimizin salâhiyetli kalemlerinin yardımiyle tek başına çıkarmıya başladı, ki bu mecmua koleksiyonu 1950 sonlarında Banoğlu yayınları adı altında “Av ve Turizm” ve aylık “Coğrafya Dünyası” mecmualarını da çıkarmıya başladı. Enerjini dağıtması, iş ortakları ile bağdaşamamalar, neşriyatinda muvaffak olan Niyazi Ahmed’i yine günlük basına dönmeğe mecbur etti; C.H.P. ile olan yakın bağını muhafaza etti mi bilmiyoruz. 1957-1960 arasında evvelâ “Dünya” ve sonra “Havadis” gazetelerine târihî sohbet yazıları yazdı. 1959 yılı sonlarında da “Tarih ve Coğrafya Dünyası” adı ile yeni bir dergi çıkarmaya başlamış idi.
Orta boylu, zaif nahif, açık kalbli, samimi, daimâ heyecanlı, hareketli dir; klasik tahsilini tamamlamamış olmakla berâber otodidakt olgun kültüre sâhibdir; amatör avcı ve balıkcıdır. 1951 de büyüklü küçüklü yirmi üç matbû eseri bulunuyordu, bunların arasında gürcü dilinden terceme ettiği “Kafkas Hikâyeleri” ile “Bir Kafkas Romanı” adını verdiği Aleksandr Kürbek’den terceme ettiği “Elguca” bilhassa kayde değer.
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Identifier
IAM040435
Theme
Person
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 4, pages 2104-2106
Theme
Person
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.