Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
BALYAN (Kirkor Amira)
Balyan ailesinin en eski ve en meşhur simalarından biridir. Balyan soyadını ilk defa bu zât taşımıştır. 1764 de doğmuş ve 15 Kasım 1831 de bir Pazar günü Üsküdarda vefat etmiştir. Hassa mimarı Merametci Bali Kalfanın (B.: Bali Kalfa) oğludur. Bundan dolayı Baliyan yahut Balyan tesmiye olunmuştur. Meşhur Hassa Mimarı Minas Kalfanın damadı ve yine Hassa Mimarı Ohannes Amira Serveran’ın (1786-1858) kayın pederidir.
Balyan Kirkor Kalfanın gençliği hakkında hiçbir bilgi mevcut değildir. Ancak Birinci Sultan Hamid’in gününde (1773-1788) saray mimarı nasbolunduğu söylenmektedir. Maamafih bu tarihlerde henüz pek genç olduğundan bu husus bizce şüphelidir. Halefi Üçüncü Sultan Selim’in gününde (1788-1807) de Hassa mimarlığında bulunmuş ve mezkûr Sultan’ın müşaviri olmuştur. Hattâ onun hazırladığı ıslahat Kirkor Kalfanın da hissesi olduğu söylenmektedir. Yeniçerilerin en azgın devri olan bu sıralarda mevkiini muhafaza edebilmiştir. Kirkor Kalfanın en mühim faaliyeti şahsî dostu olan Sultan Mahmud devrindedir. Sultanın itimadını kazanarak Saray’da büyük nüfuza sahip olmuştur. O kadar ki ecnebi sefirler bazı meselelerin halli için onun tavassutuna müracaat etmişlerdir.
1809 tarihli bir fermanla İkinci Sultan Mahmud Kirkor Kalfaya bazı imtiyazlar bahşetmiştir ki bazıları şunlardır; ata binmek,...
⇓ Devamını okuyunuz...
Balyan ailesinin en eski ve en meşhur simalarından biridir. Balyan soyadını ilk defa bu zât taşımıştır. 1764 de doğmuş ve 15 Kasım 1831 de bir Pazar günü Üsküdarda vefat etmiştir. Hassa mimarı Merametci Bali Kalfanın (B.: Bali Kalfa) oğludur. Bundan dolayı Baliyan yahut Balyan tesmiye olunmuştur. Meşhur Hassa Mimarı Minas Kalfanın damadı ve yine Hassa Mimarı Ohannes Amira Serveran’ın (1786-1858) kayın pederidir.
Balyan Kirkor Kalfanın gençliği hakkında hiçbir bilgi mevcut değildir. Ancak Birinci Sultan Hamid’in gününde (1773-1788) saray mimarı nasbolunduğu söylenmektedir. Maamafih bu tarihlerde henüz pek genç olduğundan bu husus bizce şüphelidir. Halefi Üçüncü Sultan Selim’in gününde (1788-1807) de Hassa mimarlığında bulunmuş ve mezkûr Sultan’ın müşaviri olmuştur. Hattâ onun hazırladığı ıslahat Kirkor Kalfanın da hissesi olduğu söylenmektedir. Yeniçerilerin en azgın devri olan bu sıralarda mevkiini muhafaza edebilmiştir. Kirkor Kalfanın en mühim faaliyeti şahsî dostu olan Sultan Mahmud devrindedir. Sultanın itimadını kazanarak Saray’da büyük nüfuza sahip olmuştur. O kadar ki ecnebi sefirler bazı meselelerin halli için onun tavassutuna müracaat etmişlerdir.
1809 tarihli bir fermanla İkinci Sultan Mahmud Kirkor Kalfaya bazı imtiyazlar bahşetmiştir ki bazıları şunlardır; ata binmek, maiyetinde iki kişi bulundurmak, sakal bırakmak, çift kürekli bir kayığa malik olmak, bazı vergi ve masraflardan muaf tutulmak, istediği şekilde giyinmek.
Kazaz Artin, Kirkor Amira Balyan tarafından Sultan Mahmuda takdim edilmiştir. Kirkor Kalfa, 1820 sıralarında, Gregoryan ve Katolik Ermeniler arasındaki mezhebî ihtilâflar esnasında, bazı iftiralar yüzünden Kayseri’ye sürgüne gidince orada bir kilise inşa ettirmiştir. Kazaz Artin’in teklifi ile oradan çok lezzetli bir pastırma yollamış ve o da bunu Kirkor Kalfa tarafından Sultan’a takdim kılınca Padişahın pek hoşuna gitmiş ve menfadan geri dönmesine müsaade ederek şöyle bir latifede de bulunmuştur;
“Fare avlamak için bir parça pastırma kullanıldığını biliyordum, fakat pastırma ile adam kurtarılabileceği aklından geçmezdi.”
Kirkor Amira cemaat işlerine de iştirak etmiştir. Bilhassa Gregoryen ve Katolik Ermeniler arasındaki dinî anlaşmamazlıkların halli için büyük gayretler sarfetmiştir. Bu meyanda, 23 Ekim 1817 de Patrik Boğos Başpiskopos’un evinde toplanan meclise de iştirak etmiştir. Kirkor Kalfa’nın hayır işleri de pek çokdur. Bunlar arasında en başta, Üsküdar Surp Haç Kilisesinin 1830 daki son inşaatında maddî büyük yardımını zikredebiliriz.
Balyan Kirkor Kalfa, 1800 yılına doğru, şöhretli Hassa Mimarı Minas kalfanın kızı Soğome (1776-1831 yahut 1782-1832) ile evlenmiştir. Bu sebeple bir müddet Kumkapı tarafında ikamet etmiştir. Bu husus, 17 Eylûl 1812 de, Üsküdar Surp Haç Kilisesinde vaptiz olan kızı Lusya’nın kütükteki kaydında, aile papazı olarak Kumkapu’dan rakip Mesrob’un zikredilmesinden belirmektedir. Kirkor Amira’nın, Hassa Mimarı Karabet Kalfa ile Lusya adlı kızından maada, Sopya yahut Sofya (1803-1838) isminde bir kızı daha olmuştur. Bu sonuncu Hassa Mimarı Kayserili Serveryan Ohannes Amiranın zevcesidir.
Kirkor Kalfa hakkında, tarihçi Arutyun Mırmıryan (1860-1926) aşağıdaki enteresan malûmatı vermektedir;
“Kirkor Amira, Bülbülderenin üstünde ilk tepede ikamet etmekte idi. Burada, üç asırlık kavak ağacı halâ görünmektedir. Bu semtin Bülbüldere ismini almasına o sebep olmuştur. Zira Amira, bülbüle meraklı olduğu için evine yakın bir yerde hususî olarak bir sürü bülbül yetiştirmiştir. İhtiyarlığında oraya gidip saatlerce onların sesini dinlermiş. Bir korku neticesinde nüzul isâbeti ile vefat etmiştir.
Aynı zamanda hoşsohbet ve fıkaraperver bir kimse olduğundan, çok defa Pazar günleri Bağlarbaşındaki geniş bağında işçilerine ve ustalarına ziyafet vermiş. Kendisi de onlarla birlikde masaya oturup beraber hasbıhalde bulunurmuş. Zamanının zengin Ermenileri ve hattâ Kazaz Artin dahi Balyan Kirkir’a çok şey borçludurlar. Balyanların şöhretinin temelini atan da odur. Büyük torunu Nikoğos Bey Balyan, seciye ve karakter bakımından, kendisinin minyatür bir nümunesi imiş derler”.
Kirkor kalfanın vefatından sonra, ecnebiler onun yerini ele geçirmeğe büyük gayret sarfetmişlerse de, Kazaz Artin’in tavassutu ile Sultan Mahmud bu mevkii dört Hükümdara sadakatle hizmet eden Kirkor Kalfa’nın oğlu Karabet Balyan ve damadı Ohannes Serveryan Amiralara tevdi etmiştir.
Kirkor Amira Balyan’ın başlıca eserleri şunlardır;
Sarayburnu’nda eski saray (1875 de yanmıştır); eski Çırağan ve Dolmabahçe sarayları; Yeniçeriler tarafından yakılan eski Beylerbeyi sarayı; Arnavutköyünde Valide Sultan sarayı; Haliçte Defterdar sarayı; Tophane (Nusretiye) Camii; Selimiye Kışlası; Davudpaşa kışlası; Darphane; Aynalıkavak köşkü; Sultan Mahmud’un bendleri; Bayazıtta eski yangın köşkü.
Kirkor Kalfanın resmi mevcut değilse de, bazı kaynaklarda (Türk Devleti Hizmetinde Ermeniler, s. 71; Surp Pırgiç mecmuasının 1953 Nisan sayısı, s. 12), torunu Kirkor Balyan’ın fotoğrafı, isim benzerliği dolayısiyle sehven kendisine atfedilmiştir. Halbuki 1921 yılı Teotik salnamesinde bu resim torununa ait olarak takdim edilmiştir. Kaldı ki, fotoğrafçılığın keşfi bile Kirkor Amira’nın vefatından iki sene evvel vuku bulmuştur.
Balyan Kirkor Kalfa Bağlarbaşı Ermeni Mezarlığında medfundur. Üzerinde muazzam bir mezartaşı mevcuttur. İki kitabesi vardır, biri Ermenice diğeri ise Arap harfleriyle Türkçedir. Ermenice kitabe 1945 yılında büyük müşkülâtla ilk defa olarak tarafımızdan okunmuştur. Altı kıt’adan mürekkep olan ve çok yüksek bir lisanla kaleme alınan manzum kitabe, hayatı hakkında hemen hemen hiçbir mühim bilgi ihtiva etmemektedir. Ancak birçok kimselerin hayatlarını kendisine medyun oldukları ve fakirlerle yetimlere büyük yardımda bulunduğu kaydedilmiştir. Diğer taraftan doğduğu ve öldüğü tarihler de bu kaynakdan elde edilebilmiştir. Türkçe kitabeye gelince, bunu ilk defa müteveffa Bimen Zartaryan meydana çıkarmıştır. Zira kabristan, kısmen istimlâka uğramadan, kitabenin bulunduğu yüz duvara bitişik olduğu için, dışardan görünmemekte idi. Bu buluş, Ermenice elyazma bir eserde mevcut şöyle bir kayıt sayesinde kabil olmuştur;
“18 Eylûl 1833 de, Surp Haç yortusunun ertesi günü, Sultan Mahmud, Üsküdarda, Kirkor Kalfanın taşının kitabesini sildirip yerine türkçe yazdırdı.”
Bu kaydın birinci kısmı doğru değildir, zira ermenice kitabe bugün de mevcuttur. Zartaryan tarafından okunan sülüs harfli kitabenin metni şudur :
“Ebniyeyi hassana Haseki minnetdar kalfa Kirkor teklifini, 1247”
Kevork Pamukciyan
Aziz dostumuz Kevork Pamukciyan arab milli türk harflerini bilmez, mazurdur; fakat bu kabrin ve kitabenin fotoğraflarını bize tevdi etmek ile büyük isâbet göstermiştir. Bu kitâbe yazısı bir pâdişah emriyle yazılmıştır demeğe lâyık pek güzel bir yazıdır ve pek kolay okunacak şekilde istif edilmiştir. Ermeni tarihcisi Zartaryanın “okudum” diye kayd ettiği metin, gülünç bir şekilde tahrif edilmiştir; hatta öylesine ki Zartaryanın türkçe ve türkiye târihini aslâ bilmediğine delili olarak gösterilebilir. Kitâbenin aslı şudur:
“Ebniyei Hassai şâhâne Kalfası Kirkor Kalfa, 1247”.
İ.A.
Kirkor Amira Balyan
(Resim: Nezih)
Kirkor Balyanın Kabri
(Resim: Behçet Cantok)
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Nezih, Behçet Cantok
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Kevork Pamukciyan, İ.A.
Kod
IAM040412
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Nezih, Behçet Cantok
Tanım
Cilt 4, sayfalar 2090-2092
Not
Görsel: cilt 4, sayfalar 2090, 2091
Bakınız Notu
B.: Bali Kalfa
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Nezih, Behçet Cantok
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.