Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
BALTALİMANI SAHİLSARAYI
Rumeli Hisarını geçdikten sonra yukarı boğazın başlangıcında Boğazın Rumeli yakasında geçen asrın yâdigârı en güzel yapılardan biridir. Zamanımızda Kemik ve Mafsal veremi Hastahânesi olan binâdır.
Bu sahilsarayın tarihçesi hakkında Topkapusu Sarayı Müzesi müdürü değerli müddekkik Halûk Y. Şehsüvaroğlu
Akşam Gazetesinde intişar etmiş makalesinde şu mâlûmâtı veriyor:
“Baltalimanı eski Boğaziçinin meşhur mesirelerinden biriydi. Mevkiinin güzelliği buraya zamanla rağbeti arttırmış, ve Baltalimanı kıyılarında bazı rical ve ulema sahilhâneleri inşa olunmuştu. Üçüncü Selim için de burada küçük bir biniş kasrı yaptırılmıştı.
“Köyün 19 ncu Asırda meşhur binâsı Mustafa Reşit Paşanın yalısıydı. Büyük siyaset adamımızın Baltalimanındaki yalısında mühim siyasî müzakereler cereyan etmiş, yabancı diplomatların iştirak ettiği parlak resmi kabuller tertip olunmuştu.
“Reşit Paşa eski ahşab yalısı yanında kârgir olarak haremli, selâmlıklı yeni bir saray da inşa ettirtmiş, bu saray eski yalı ile beraber Reşit Paşadan oğlu Galip Paşayla evlendirilen Fatma Sultan için Hazine tarafından 250.000 altına satın alınmıştı.
Sultanın Kırım, harbine rastlıyan düğünü Baltalimanında yapılmış ve çayıra kurulan büyük çadırlarda vükelâ, rical, ulema ağırlanmışlar, günlerce ziyafetler çekilmiş; çengiler, zuhurî koll...
⇓ Devamını okuyunuz...
Rumeli Hisarını geçdikten sonra yukarı boğazın başlangıcında Boğazın Rumeli yakasında geçen asrın yâdigârı en güzel yapılardan biridir. Zamanımızda Kemik ve Mafsal veremi Hastahânesi olan binâdır.
Bu sahilsarayın tarihçesi hakkında Topkapusu Sarayı Müzesi müdürü değerli müddekkik Halûk Y. Şehsüvaroğlu
Akşam Gazetesinde intişar etmiş makalesinde şu mâlûmâtı veriyor:
“Baltalimanı eski Boğaziçinin meşhur mesirelerinden biriydi. Mevkiinin güzelliği buraya zamanla rağbeti arttırmış, ve Baltalimanı kıyılarında bazı rical ve ulema sahilhâneleri inşa olunmuştu. Üçüncü Selim için de burada küçük bir biniş kasrı yaptırılmıştı.
“Köyün 19 ncu Asırda meşhur binâsı Mustafa Reşit Paşanın yalısıydı. Büyük siyaset adamımızın Baltalimanındaki yalısında mühim siyasî müzakereler cereyan etmiş, yabancı diplomatların iştirak ettiği parlak resmi kabuller tertip olunmuştu.
“Reşit Paşa eski ahşab yalısı yanında kârgir olarak haremli, selâmlıklı yeni bir saray da inşa ettirtmiş, bu saray eski yalı ile beraber Reşit Paşadan oğlu Galip Paşayla evlendirilen Fatma Sultan için Hazine tarafından 250.000 altına satın alınmıştı.
Sultanın Kırım, harbine rastlıyan düğünü Baltalimanında yapılmış ve çayıra kurulan büyük çadırlarda vükelâ, rical, ulema ağırlanmışlar, günlerce ziyafetler çekilmiş; çengiler, zuhurî kolları oynatılmış ve türlü eğlenceler tertip olunmuştu.
“ Baltalimanı Sarayı somaki mermerden yapılmış ocakları, pek itinalı hazırlanmış parkeleri ve göz kamaştıran nakışlı tavanlariyle devrinde, Boğaziçi binalarının en güzellerinden birisiydi.
“ Bahçenin ucunda sonradan selâmlık diye anılmaya başlanan binanın ismi de Hünkâr Dâiresi idi.
“ Fatma Sultan Baltalimanı Sarayına yerleştikten sonra eski Reşit Paşa sahilhanesi de paşa, bendegân dairesi ve meşkhâne olarak kullanılmıştı. Rumeli hisarı tarafında bulunan bu bina yeni Baltalimanı Sarayına uzun bir yolla bağlanmıştı.
“Fatma Sultan talihsiz iki izdivaçla bedbaht olmuş, kendisinin pek sevemediği ilk zevci Galip Paşa bir gece bir sandal kazasiyle ölmüş, ikinci zevci Nuri Paşa da Yıldız mahkemesi tarafından mahkûm edilerek geri dönmemek üzere Taife sürülmüştü.
“Fatma Sultan biraderleri arasında en fazla beşinci Muradı sevmiş, onun tahtdan indirilmesi ile bu yoldan da talihsizliğe uğramıştı.
“ Hal’inden sonra da Beşinci Muratla gizlice mektuplaşan, onun tekrar tahta çıkmasını bütün kalbiyle temenni eden sultan, İkinci Abdülhamidin gazabını üzerine çekmiş ve Baltalimanı Sarayında ömrünün sonuna kadar bir mahpus hayatı yaşamıştı.
“ Sultan, bu muhteşem mahpesinde sert, hırçın bir ömür sürmüştü. Bazan küçük bir çocuğu evlât edinmek üzere sarayına aldırır, ona dedesinden babasından kalmış kıymetli elmasları oyuncak olarak verir, bazan saraylılarına en haşin muamelede bulunur, günü, zamanı birbirine uymazdı.
“ Bütün dünya zevklerinden elini çekmiş, bir zamanlar güzelliğiyle, tuvaletleriyle Osmanlı Sarayının en göz kamaştıran sultanı iken artık zevcinin ve büyük biraderinin matemiyle dağınık ve kıyafetsiz bir hale gelmişti.
“ Fatma Sultan 1882 yılında henüz genç yaşında iken öldüğü vakit Baltalimanı Sarayının alt katları, birçok daireleri rütubetten, bakımsızlıktan yosun tutmuş, ot bağlamış, kapılarının üzerinde yabani ağaçlar bitmiş bir halde bulunuyordu.
“O yıllarda Tarlabaşı sarayında oturan İkinci Abdülhamidin küçük hemşiresi Mediha Sultan da ilk zevci Necip Paşayı kaybetmiş, ve Ferit Paşayla da henüz evlenmişti (Altıncı Mehmed Vahdeddinin sadrazamı Damad Ferid Paşa).
“Mediha Sultan, büyük hemşiresi Fatma Sultandan kalan ve sultan saraylarının en güzeli bulunan Baltalimanının kendisine verilmesini padişahtan bir mektupla rica etmişti.
“İkinci Abdülhamit, bu mektuba karşılık sevgili hemşiresine şu cevabı göndermişti.
İsmetlû hemşirei muhteremem hazretleri;
Tarlabaşında mukim oldukları sarayın terki ile Baltalimanında kâin sahilsarayda ikamet etmeleri hakkındaki arzuyı ismetpenâhileri malûmumuz olarak mezkûr sahilsaray kendi kerimelerimize tercihan zati iffetsimatlarına daha ziyâde lâyık görünmesiyle işbu arzûyi ismetâneleri nezdimizde dahi rehin-i tensip ve hüsnükabul olmuş ve sahilsaray-ı mezkûrun senedatı nâmı ismetânelerine olarak bittebdil kariben tarafı âlii afifânelerine derdest-i irsal bulunmuş olduğundan, mezkûr sahilsaraya hemen şimdiden nakil ile kemal-i safây-ı hâtır ile ikamet buyurularak bu nakli mekânın hakkı âlilerinde müteyemmen ve mesut olması duasını yâd ve tekrar eylerim...” Bu mektubun tarihi 24 Ramazan 1304 (M. 1887) tür.
Halûk Şehsüvaroğlu yine Akşam Gazetesinde neşrettiği başka bir makalede şu mütemmim mâlûmâtı veriyor:
“ Mustafa Reşit paşanın Balta limanında yeni yaptırdığı sâhilsarayı oğlu Ali Galip paşanın Abdülmecit kızı Fatma sultanla izdivacında iki yüz elli bin altına hazineye satması o vakit dedikoduları mucip olmuş, devlet hayırhahları “Allah encamını hayreyleye demeye başlamışlardı.
“Fatma sultanla Galip paşanın Kırım harbine rastlayan düğünleri emsaline nispetle pek parlak yapılamamış, buna rağmen sultana hazinei hassaca tertip edilen gayet ağır çeyiz takımları Çırağan sarayından Baltalimanı sarayına kayıklarla gönderilmişti.
“Fatma Sultanın sevmediği Ali Galip paşa bir gece vakti Sarıyerden dönerken sandal kazasına uğrayıp ölmüş ve bu münasebetle halk arasında bazı söylentiler dolaşmıştı; meselâ:
Âteşi zulm ile yandıkça kulûbü fukarâ
Böyle Vâpûru kazâ çarhına uğrar vükelâ!..
Diyenler de olmuştu.
“Balta limanı sarayını şair Leylâ hanım şöyle tasvir ediyor: “Sultan Sarayı şu şekilde anlatıyor:
“Saraylarının en güzelidir. Bu metin kâgir binanın orta sofasına sakafından kalın münakkaş tepe camlarından ve direklerle bölünmüş iç sofasına deniz pencerelerinden ziya verilmiştir. Renkli mermerlerden ocakları, küçük parçalarla tersim edilmiş parkeleri, tavanlarının nakışları gaayet musannâdır, sahil boyunca vâsî bahçesindeki sandalla gezinilir havuz, deniz hamamları, deniz üzerine küçük bir kaç odalı köşkü, bahçenin ucunda ayrı Hünkâr dairesi, arkada da Baltalimanı Çayırının üstüne kadar büyük meyvalığı vardır”.
“Kırım harbi sırasında İstanbula gelmeyi arzu eden Fransa İmparatoru Napolyon ile Öjeninin muhtemel ziyaretleri için bazı hazırlıklar yapılmıştı. Abdülmecidin müsaadesi üzerine İmparatorun saray müdürü ile tercümanı Boğaziçi saraylarını gezmişler ve bunlar içinde en fazla Baltalimanı Salihsarayını beğenmişlerdi.
“ Bunun üzerine sahilsarayın, etrafında bir çok yeni köşklerin, binaların yapılmasına ve İmparatorla zevcesinin oturacakları dairelerin tanzimine de başlanılmıştı.
“ Sultan Mecit hazırlıkları bizzat gözden geçiriyor ve eşyanın seçilmesinde, yerleştirilmesine büyük bir zevki selim gösteriyordu. (İmparotoriçenin yatağına konulacak cibinlik serapa nâdide incilerle donanmıştı. İmparator ile zevcesinin dairesine tâ Sultan Muradı evvelden intikal etmiş ve o vakte kadar saray halkına bile meçhul kalmış öyle kıymettar ve nâdide eşya konuldu ki bunları bizzat gidip gören sefaret memurları: “Binbir gece masallarının hakikaten tecessüm etmiş bir sahifesini görüyoruz” diyerek hayretlerini açığa vuruyorlardı.
Reşit paşa zamanında bu sahilhanede bir de mühim nikâh merasimi yapılmıştı.
“ Mısır valisi Abbas paşa, Yusuf Kâmil paşadan Zeynep hanımefendiyi ayırtmış ve paşanın Reşit paşaya müracati üzerine Sultan Mecidden alınan iradeyle evvelâ Kâmil paşa ve bilâhare hanımefendi İstanbul’a getirtilmişlerdi.
“Hanımefendi vapurdan çıkınca saraya giderek Abdülmecit tarafından kabul edildi. Ve iltifata mazhar oldu. Sonra Reşit paşanın Baltalimanındaki yalısına gitti. Reşit paşa Kâmil paşaya, Şeyhülislâm Arif Hikmet bey hanımefendiye vekil oldular ve nikâhları yenilendi. Padişahla hanımefendi yalıda misafir edildiler (B.: Zeyneb Hanım, Prens; Kâmil paşa, Yusuf).
Mustafa Reşit paşadan Fatma sultana geçen yalı, sultanın ölümiyle Abdülmecidin diğer kızı Mediha sultana intikal etti.
Hazineye intikalinden sonra Baltalimanı Sahil sarayının ikinci sâhibi Mediha sultan kocası Necip Paşanın vefatından sonra sultan Ferit Paşaya vardı. Sultan Ferid Paşayı cenaze kalktığı gün pencereden görmüş, beğenmiş, harem ağalarından birine de göstererek ailesi hakkında tahkikat yapılmasını emretmiş, tahkikat neticesini de münasip bulan, sultan kendisine Ferid Beyin namzet olmasını Sadrâzam Kâmil paşaya bir vasıtayla bildirmiş ve Ferid bey bu suretle saraya damat olmuştu.
“ Altıncı Mehmed Vahdeddin zamanında Sadarete getirilen Damat Ferid Paşa sultaniyle beraber yazları Baltalimanı sahilsarayında oturur ve burası siyasî ziyaretlere ve bazı müzakerelere sahne olurdu.
“Tarihimizde Millî Mücadele aleyhindeki gayretleriyle tanınmış olan Damat Ferid Paşa 18 Ekim 1336 günü Sadaretten istifa ederek yalısına çekildi.
“ Bir ara Avrupaya giden Ferid paşa, Anadolu zaferi haberiyle İstanbula geldi ve iki gün içinde hazırlıklarını yaparak Türkiyeyi büsbütün terketti.
“ Baltalimanı sahilsarayındaki tarihî ve kıymetli eşya 1925 Ocak ayı içinde müzayedeyle satılmıştı. Sarayın eskidenberi toplanmış kitaplariyle zengin bir kütüphanesi vardı.
“Damat Ferit paşa tarihe meraklıydı. Kendisi dört ciltlik bir Türk Tarihi yazmıştı. Vasiyetnâmesinde Baltalimanı sahilsarayı kütüphanesinden: “binlerce kitabı ihtiva eden cesim kütüphane” diye bahsediyordu.
“Bu cesim kütüphane yapılan müzayedede iki bin beş yüz liraya satılmıştır (!). Baltalimanı Sahilsarayında selâmlık dairesinin merdiven başında paşaların ve harem kısmı merdiven başında sultanların büyük ölçüde yağlı boya portreleri bulunuyordu.
“ Mediha sultanın kalabalık harem takımı arasında sarayın oyuncuları pek mâhir ve meşhurdurlar. Almanya imparatorunun İstanbulu ziyaretinde sultanın oyuncuları Yıldıza getirilmiş ve burada misafirler önünde takdirle seyredilen sanatlarını göstermişlerdi” (H. Y. Şehsüvaroğlu).
Baltalimanı Sahilsarayı
(Resim: Turan Açıksöz)
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Turan Açıksöz
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM040404
Tema
Yapı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Turan Açıksöz
Tanım
Cilt 4, sayfalar 2082-2084
Not
Görsel: cilt 4, sayfa 2082
Bakınız Notu
B.: Zeyneb Hanım, Prens; Kâmil paşa, Yusuf
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Turan Açıksöz
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.