1935 yılında Türkiye Bulgaristan, Yunanistan, Yugoslavya ve Rumanyanın iştirakiyle İstanbulda yapılan Balkanlı milletler şenlikleri; 14 Eylûl Cumartesi gecesi Büyükadada Yat kulubde bir balo ile açıldı. Açış nutkunu İstanbul vâlisi ve Belediye Reisi Muhiddin Üstündağ söyledi ve Balkan milletleri arasındaki dostluğun ehemmiyetini belirtti. O gece beş milletin festivale iştirak eden ekiplerinin millî oyunları baloya müstesnâ bir revnak verdi. Sabaha kadar süren baloyu ertesi gün ekiplerin Lunaparka kadar pek güzel resmi geçidi tâkibetti; millî elbiselerini giymiş olan festival ekipleri yolları dolduran halk tarafından çok alkışlandı. Luna parkda da millî oyunlar oynandı, bu arada İstanbul öğretmen Okulu talebeleri de zeybek oyunu oynadılar. Aydindan gelmiş olan efelerin oyunu ise emsalsiz bir gösteri oldu, bu arada Adem Efe adında bir zeybeğin “Köroğlu” oyunu misafir Balkanlıları hayran bıraktı. Gece meş’alelerle ateş oyunları tertip edildi. Ertesi Pazartesi günü Balkanlı misafirler şehri gezdiler; grup grup târihî binâları, müzeleri dolaşdılar; İstanbulun tabiat güzelliklerini gördüler. Akşam üstü Taksimde Dağcılar kulübünde büyük bir çay ziyâfeti verildi. 17 Eylûl Salı günü misafirler öğleye kadar memleketlerine götürecekleri hediyeler için İstanbul çarşılarını dolaşdılar. Saat 3...

1935 yılında Türkiye Bulgaristan, Yunanistan, Yugoslavya ve Rumanyanın iştirakiyle İstanbulda yapılan Balkanlı milletler şenlikleri; 14 Eylûl Cumartesi gecesi Büyükadada Yat kulubde bir balo ile açıldı. Açış nutkunu İstanbul vâlisi ve Belediye Reisi Muhiddin Üstündağ söyledi ve Balkan milletleri arasındaki dostluğun ehemmiyetini belirtti. O gece beş milletin festivale iştirak eden ekiplerinin millî oyunları baloya müstesnâ bir revnak verdi. Sabaha kadar süren baloyu ertesi gün ekiplerin Lunaparka kadar pek güzel resmi geçidi tâkibetti; millî elbiselerini giymiş olan festival ekipleri yolları dolduran halk tarafından çok alkışlandı. Luna parkda da millî oyunlar oynandı, bu arada İstanbul öğretmen Okulu talebeleri de zeybek oyunu oynadılar. Aydindan gelmiş olan efelerin oyunu ise emsalsiz bir gösteri oldu, bu arada Adem Efe adında bir zeybeğin “Köroğlu” oyunu misafir Balkanlıları hayran bıraktı. Gece meş’alelerle ateş oyunları tertip edildi. Ertesi Pazartesi günü Balkanlı misafirler şehri gezdiler; grup grup târihî binâları, müzeleri dolaşdılar; İstanbulun tabiat güzelliklerini gördüler. Akşam üstü Taksimde Dağcılar kulübünde büyük bir çay ziyâfeti verildi. 17 Eylûl Salı günü misafirler öğleye kadar memleketlerine götürecekleri hediyeler için İstanbul çarşılarını dolaşdılar. Saat 3 de Galatasaray Lisesi bağçesinde toplanıldı; millî oyun ekipleri Alfabe sırası ile dizildiler: Bulgaristan, Yunanistan (Ellas), Rumanya, Türkiye, Yugoslavya, önde bayrakları ile Taksime bir yürüyüş yapıldı, ve Cumhuriyet âbidesine çelenkler konuldu. Bu yürüyüşde beş milletin ayrı ayrı, rengârenk, kadın ve erkek millî kıyafetleri, yolda okunan millî marşlar, yolun iki kenârını, iğne atılsa yere düşmez tâbiri ile doldurmuş olan İstanbul halkına bedi’î bir ziyâfet oldu. Hafta sonuna kadar her grup İstanbul Radyosunda bir konser verdi. Günlerin diğer saatleri grupların hususî şehir gezilerine, İstanbul civarının güzellikleri görmelerine (meselâ Bendler gibi) ayrıldı. 21 Eylûl gecesi Beylerbeyi sarayında parlak bir toplantı oldu; bilhassa bu sarayın sed üstü bağçesindeki büyük havuz etrafında, feerik bir gece yaşandı. 23 Eylûl gecesi de son olarak ve İstanbul halkı için bir eğlence tertip edildi. Festivalin başından beri yapılan gösterilerin en parlağı oldu. Taksim Bağçesinden yeni bir günün alaca aydınlığında ayrılan yirmi binden fazla İstanbullu, bir daha görülmez, yaşanmaz bir âlemden döndüklerini duymuşlardı. İstanbul Balkan Festivali, İkinci Cihan Harbi arifesinde dünyanın sulh içinde, dostluk havası altında tatdığı insanlık nîmetlerinden biri olmuştur. Hakkı Göktürk