Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
BALIKPAZARINDA BAŞI ŞALLI DELİKANLI VAK’ASI
Alemdar Mustafa Paşanın feci ölümünden sonra İstanbul erâzili, külhâni, hayta, baldırıçıplak, bıçkın gürûhu yine baş kaldırmış ve bu arada her tabakadan, kişizâde, esnaf çırağı bazı acemi ve toy gençler de Alemdarın İstanbula gelmesinden evvelki baldırıçıplaklık havasına tekrar kapılmışlardı (B. : Alemdar Paşa Vakası). Sîne uryan, yalın ayak, baldır bacak çıpak gezmekden ibaret olan bu itliğin bir âlâmeti de, yalın ayaklarla tam tezad teşkil etmek üzere başa, her ne bahâsına tedârik edilirse edilsin gaayet kıymetli Hind ve Acem şalları sarmakdı. Kıymetli bir baş şalına sahib olabilmek için her fedakârlığı göze alan, hattâ iffetini satan delikanlılar oluyordu. Bir kapuda uşaklık, ahırlarda sevislik eden gençlerin başında bile o zamana göre büyük para olan 300-400 kuruşluk şallar görülüyordu. İkinci Sultan Mahmud hicrî 1226 (M. 1811) da, kalyoncular müstesnâ, kim olursa olsun başa şal sarılmasını yasak etti. Yasağın tatbik ve teftişine de kaptanpaşa memur edildi.
Tersâne çavuşları şehrin ayaktakımı kesâfeti olan semtlerini teftişe başladılar, başında şal görülüp de kalyoncu olmadığı anlaşılanlar yakalandı, uygunsuz gürûhundan ise Tersâne Zındanına götürülüp idam olundular. O zamana kadar bir vakası olmamış ise forsa gibi ayaklarına zincir vurulup Tersânede en ağır işlerde çalışdırı...
⇓ Devamını okuyunuz...
Alemdar Mustafa Paşanın feci ölümünden sonra İstanbul erâzili, külhâni, hayta, baldırıçıplak, bıçkın gürûhu yine baş kaldırmış ve bu arada her tabakadan, kişizâde, esnaf çırağı bazı acemi ve toy gençler de Alemdarın İstanbula gelmesinden evvelki baldırıçıplaklık havasına tekrar kapılmışlardı (B. : Alemdar Paşa Vakası). Sîne uryan, yalın ayak, baldır bacak çıpak gezmekden ibaret olan bu itliğin bir âlâmeti de, yalın ayaklarla tam tezad teşkil etmek üzere başa, her ne bahâsına tedârik edilirse edilsin gaayet kıymetli Hind ve Acem şalları sarmakdı. Kıymetli bir baş şalına sahib olabilmek için her fedakârlığı göze alan, hattâ iffetini satan delikanlılar oluyordu. Bir kapuda uşaklık, ahırlarda sevislik eden gençlerin başında bile o zamana göre büyük para olan 300-400 kuruşluk şallar görülüyordu. İkinci Sultan Mahmud hicrî 1226 (M. 1811) da, kalyoncular müstesnâ, kim olursa olsun başa şal sarılmasını yasak etti. Yasağın tatbik ve teftişine de kaptanpaşa memur edildi.
Tersâne çavuşları şehrin ayaktakımı kesâfeti olan semtlerini teftişe başladılar, başında şal görülüp de kalyoncu olmadığı anlaşılanlar yakalandı, uygunsuz gürûhundan ise Tersâne Zındanına götürülüp idam olundular. O zamana kadar bir vakası olmamış ise forsa gibi ayaklarına zincir vurulup Tersânede en ağır işlerde çalışdırıldılar.
İkinci Sultan Mahmud birg ün tebdili kıyafetle Balıkpazarına gitmişdi; ondokuz yirmi yaşlarında, son derecede yakışıklı ve güzel, yalın ayak, baldırı çıplak, başında en az 1000 kuruşluk bir şal ile bir delikanlı gördü ve birden gazaba gelerek yanındaki tebdil hasekilerine genci yakalattı, başından şalını aldılar, kılıçla lîme lîme doğradılar, gazabını bununla teskin edemeyen pâdişah:
— Cellâd!.. diye gürledi.
Cellâdı da arkasında idi, delikanlıyı biriken kalabalık halkın gözü önünde başını vurmak üzere çökerttiler. Fakat o anda birikmiş olan halkın arasından onbeş yirmi kadar kadın fırladı. Hepsi İstanbulun eli sırıklı, fettan ve dilbaz mahalle karısı idi, pâdişahın etrafını sardılar, feryâdü figanları gök yüzünü tuttu, kimi saçını başını yolar, kimi üstünü başını yırtıp paralar, kimi pâdişahın ellerini, kimi ayaklarını öper, içlerinde en cerbezelisi elebaşı olmuş, onun her kelimesini bir ağızdan tekrarlayarak Sultan Mahmuda yalvardılar:
— Pâdişahım şu oğlanın cürmünü af idüp irâde eyle!.. Bu gece yeni güvey girecek, genç çocuk, heves idüp sarmış.. af eyle padişâhım bu civanı..
diye yalvardılar. Kadınlardan biri oğlanı cellad elinden aldı, getirip pâdişahın ayaklarını öptürttü, bu durum karşısında Sultan Mahmud da çocuğu affetti.
Sonra öğrenildi ki baldırıçıplaklığa özenen bu genç İstanbulun namlı zenginlerinden Galatada haladcılar kâhyası Hacı Yakub Ağanın oğlu imiş ve şefaatci kadınların hiç biri kendisini tanımazmış, gencin güzelliğine hayran olup ortaya atılıvermişler ve kurtarmışlar.
Bibl. : Câbi Said Efendi Vakaayinâmesi.
Balıkpazarında Hacıyakuboğlu’nun pâdişah gazabından kurtarılması
(Resim : Sabiha Bozcalı)
Tema
Olay
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM040344
Tema
Olay
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tanım
Cilt 4, sayfalar 2030-2031
Not
Görsel: cilt 4, sayfa 2031
Bakınız Notu
B. : Alemdar Paşa Vakası
Bibliyografya Notu
Bibl. : Câbi Said Efendi Vakaayinâmesi.
Tema
Olay
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.