Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
BALIKLI (ZOODOHOS PİYİ) AYAZMASI VE RUM ORTODOKS KİLİSESİ
Yedikule dışında, Silivrikapusundan 200 metre mesâfede bulunan bu ayazma İstanbul ayazmalarının en şöhretlisidir (B. : Ayazma; Ayia; Ayios). Milâdın 457 yılında (belki az evvel, yahud az sonra) Bizans İmparatoru Birinci Leon o Makallis (Kaatil Leon) tarafından imâr ve inşâ edilmiştir.
Halk ağzında anlatılagelmiş ve bâzı metinlere geçmiş bir hikâyeciği vardır:
Leon gençliğinde esnaf tabakasından ve son derece yoksuldu. Çok sıcak bir yaz günü sur dışında, yalın ayak, hırpânî kılıkla dolaşır iken ihtiyar bir köre rastlar, selâm verir, kör de:
— Oğlum.. der, beni gölgelik bir yere götür, bağrım yanıyor, bana azıcık da su bul...
Leon ihtiyarın koltuğuna girer, fakat etrafta bir gölge yer ve bir çeşme göremez. O zaman semâdan ilâhî bir ses işidir: “Sağda bir bataklık var, oraya götür, onun gözlerine o çamurdan sür, orada bir de kaynak, yüzlerinizi yıkayın, onun gözleri görecek ve sen İmparator olacaksın!..”.
Bu sesi yalnız genç Leon işitir, hayret ve dehşet içinde körü o tarafa götürür, bataklığı ve su kaynağını bulur. Orada ihtiyar körün gözleri görmeğe başlayanıca kendisinin de bir gün imparator olacağına iman eder; işini bırakıp orduya nefer yazılır, generalliğe kadar yükselir ve bir gün bir askerî ihtilâl kendisini imparatorluk tahtına oturtunca o çamurlu bataklığı ve sihirli kayna...
⇓ Read more...
Yedikule dışında, Silivrikapusundan 200 metre mesâfede bulunan bu ayazma İstanbul ayazmalarının en şöhretlisidir (B. : Ayazma; Ayia; Ayios). Milâdın 457 yılında (belki az evvel, yahud az sonra) Bizans İmparatoru Birinci Leon o Makallis (Kaatil Leon) tarafından imâr ve inşâ edilmiştir.
Halk ağzında anlatılagelmiş ve bâzı metinlere geçmiş bir hikâyeciği vardır:
Leon gençliğinde esnaf tabakasından ve son derece yoksuldu. Çok sıcak bir yaz günü sur dışında, yalın ayak, hırpânî kılıkla dolaşır iken ihtiyar bir köre rastlar, selâm verir, kör de:
— Oğlum.. der, beni gölgelik bir yere götür, bağrım yanıyor, bana azıcık da su bul...
Leon ihtiyarın koltuğuna girer, fakat etrafta bir gölge yer ve bir çeşme göremez. O zaman semâdan ilâhî bir ses işidir: “Sağda bir bataklık var, oraya götür, onun gözlerine o çamurdan sür, orada bir de kaynak, yüzlerinizi yıkayın, onun gözleri görecek ve sen İmparator olacaksın!..”.
Bu sesi yalnız genç Leon işitir, hayret ve dehşet içinde körü o tarafa götürür, bataklığı ve su kaynağını bulur. Orada ihtiyar körün gözleri görmeğe başlayanıca kendisinin de bir gün imparator olacağına iman eder; işini bırakıp orduya nefer yazılır, generalliğe kadar yükselir ve bir gün bir askerî ihtilâl kendisini imparatorluk tahtına oturtunca o çamurlu bataklığı ve sihirli kaynağı unutmaz, mükellef bir ayazma yaptırır ve Panayia (Meryem Ana) nın adına ithaf eder.
Meyrem Ananın adına ithaf edilmiş olan bu ayazmanın bir adı da “Zoodohos Piyi = Hayat bağışlayan kaynak” dır.
Elimizde kat’î deliller bulunmamakla beraber bizim kanaatimizce bu ayazmanın mâzisi çok daha eskidir, hırıstiyanlardan evvel, putperestlik devrine varır, burası bir Asklepion mâbedi (Hastâne ibâdethâne), hattâ, İyia (sihhat) aid bir mâbed olabilir. Ondördüncü asırda yaşamış tarihci Kallistosoğlu Nikoforos o Ksantopulos’un verdiği mâlûmat, bugün bile orada bir hastahânenin bulunması kanaatimizi kuvvetlendirmektedir.
İmparator Kaatil Leonun inşa ettirdiği ayazmaya yirmibeş mermer basamaklı merdivenli inilir, ortada bir kubbe altında birleşen dört dehliz tünelden müteşekkildir.
Asıl kaynak iki kuyudan ibâret olup ortada çamur ve suyun akması için gerekli delikler vardır. Kırmızı mermerlerle döşenmiş, etrafında yine somâki mermerden bir leğen (tekne) bulunmaktadır. Tepesine çıkmak isteyenlere kenarda ayrıca merdiven vardır. Etraf altun, gümüş ve sayısız kıymetli taşlarla süslenmiş, işlenmiş olup kubbesi altın kaplıdır.
Tarihci Prokopios’un verdiği malûmata göre 560 da Ayazmanın ikinci bânisi Birinci Justinianos (527 - 565) olmuştur. Bu namlı hükümdar mesânesinden muzdarib iken Ayazmanın suyu ile iyileşmiş, Ayasofya yapısından artmış malzeme ile Zoodohos Piyi’yi yeniden inşa ettirerek, o civarda bulunan bir kadınlar manastırına da koğuşlar, köşkler ilâve ettirmiştir.
Ayazmada şifâ bulduktan sonra buraya çeşidli bağışlarda bulunan Bizanslı seçkin sîmalar arasında İmparatoriça Teodora’nın akrabası Glikera, İmparator Mavrikios’un kardeşi Evdokia (?), Tekla, İmparatoriça İrini ve oğlu Kostandios’u zikredebiliriz.
Bizans târihinde Ayazmaya atfedilen en büyük mûcize Tettalos isminde bir adama olanıdır.
Bu zat tedâvi olmak üzere Balıklıya gelirken yolda, Büyükçekmece dolaylarında vaziyeti ağırlaştı, ölümden kurtulamıyacağını hissedince yanındaki adamlarına nâşını ayazmaya kadar götürmelerini ve orada üç kova ayazma suyu dökmelerini vasiyet etti. Öldü, ve vasiyetini yerine getirdiler, nâşına üç kova ayazma suyu dökülünce tekrar hayata kavuşan Tettalos bir daha oradan ayrılmadı, ömrünün sonuna kadar Balıklı Manastırında keşiş olarak kaldı. 1833 de Balıklı Kilisesinin inşaatındaki kazılarda Tettalos’un mezar taşına rastlanmış ve kilisenin narteksine konmuştur. Yukarıda zikredilen vak’a bu taşın üzerinde yazılıdır.
705 de Bizans kapularına kadar dayanan Bulgar istilâsında, Ayazma soyuldu, hasara uğradı. İmparator İsavros’un zamanındaki 26 ekim 741, bir çarşamba günü saat 8 de vukua gelen büyük zelzelede de harab oldu. 787 de İmparatoriça İrini i Atinea (Atinalı İrini) tarafından tâmir ve ihyâ edildi; fakat bir asır geçmeden ikinci büyük zelzelede yine harab oldu, 869 da kudretli bir hükümdar olan İmparator Makedonyalı Vasilios tarafından tâmir edildi. Bu imparatorun yaptırdığı bina 1424 yılına kadar kaldı.
İmparator Filosof Leon (886 - 912) ve zevcesi Teofano (Kilise bu kadını ölümünden sonra azizler arasına koymuştur) çekdikleri idrar darlığı ızdırabından bu ayazma suyu ile kurtuldukları için bir narteks inşa ettirmişler, kardeşi Patrik Stefanos da mukaddes masaya gaayet kıymetli bir örtü hediye etmiştir.
Bulgar kıralı Simeon’un oğlu Petro ile Bizans prensesi Maria’nın nikâhları Balıklıda kıyılmıştır.
Tarihci Nikita Honniatis’in naklettiğine göre lâtinlerin istilâsında Bizansın vahşiyâne yağmasından bu ayazma da kurtulamamıştır; katolikler ayazmayı soyduktan sonra kiliseye tahvil etmişlerdir. Paleologoslar lâtinleri kovduktan sonra Ayazmaya târihî ehemmiyetini iade etmişlerdir.
Bizansın bu son inhitat devrinde, ayazmada tedavî gören herkesin bir “ikon” yaptırıp kiliseye hediye etmesi âdet hâline girdi Aralarında sanat kıymeti çok yüksek eserler vardır.
“Zoodohos Piyi” ve Meryem Anaya ithaf edilmiş kiliseden maada Ayazma etrafında diğer dört yan kilise = pare klisi mevcuddur (Bu yan kiliseleri müslümanların mescidlerine benzetebilirim): 1 — Hakîm = Filosaf Leon’un Matheos isminde bir keşiş için yaptırdığı Ayia Anna Kilisesi; 2 — Magistra Artabastu’nun karısı Eleni için yaptırdığı Panayia Kilisesi; 3 — Mihail Kilisesi; 4 — Efstratios (Strati) Kilisesi. Bu son iki pare Kilisesinin bânileri meçhuldür.
Balıklı Ayazması İstanbul surları dışında bulunduğundan fetihden evvel Osmanlıların eline geçmiştir.
1585 de İstanbula gelen Leoglaviuc Balıklıda Kuyudan maada diğer binâları da harap halde görmüştür; fakat 1648 tarihli bır mezar taşına rastlanmıştır ki harap da olsa Ayazmanın metrûk olmadığına delildir. 1727 de Derkos (Terkos) mitropolidi Nikodimos, bu mitropolitlik sınırı dahilinde bulunan Zoodohos Piyi Ayazmasını ihyâ etmek için gereken izni aldı, inşaata başladı. Yapılan kazılarda “Panayia Balıkliotissa = Balıklının Meryemi adı verilen çok kıymetli bir ikonu kardeşi keşiş Kallinikos’a verdi, onun vasıtası ile İstanbulun bütün rum evlerinde dolaştırtarak yapı için para toplattı; hem Ayazma ihyâ edildi, hem de küçük bir kilise, keşişlerin ikameti için de dört koğuşluk bir manastır yapıldı. Komnino İpsilanti’nin naklettiğine göre, 1732 de, devrin namlı bir mimârı olan ermeni Şirin Kalfa, ayni semtde komşu ermenilerin göz koydukları Ayazmayı rumların elinden almak için ayrı bir yerde başka bir kuyu kazdırdı, Derkos Mitropolidi Samuil ile Patrikin şikayetleri üzerine devrin pâdişahı Birinci Sultan Mahmud bir ferman ile ermenilerin tecâvüzüne mâni oldu, ve ermenilerin açdığı kuyu dolduruldu.
Ermeniler daha evvel, 1703 - 1704 arasında da bu yolda bir teşebbüse girişmişler, o zaman da Üçüncü Sultan Ahmed tarafından Balıklı Ayazmasının rumlara aid olduğunu tâyin eden kesin tedbirler alınmıştı. Hattâ Sultan Ahmed ferman ile de kalmıyarak Ayazmayı himâyesine alarak arâzisini Bayazıd Camii vakıflarına kattı.
Balıklı civarında yerleşmiş olan müslümanlardan bâzıları, Ayazmayı koruduklarını söyliyerek ziyârete gelen hıristiyanlardan bir ziyâret ücreti almağa başlamışlardı. Üçüncü Sultan Ahmed bir ferman ile bu bid’ati de kaldırdı. (1720).
Zoodohos Piyi Ayazması, suyunda mevcud balıklar dolayısı ile 17 inci asır sonları ile 18 inci asır başlarında, ilkin müslümanlar tarafından “Balıklı” diye anılmaya başladı. Bu isim kısa bir zaman sonra kesinleşerek hıristiyanların sözlerine de geçti. Bugün rumlar arasında Zoodohos Piyi adını bilmeyenlere rastlayabiliriz.
Patrik Sofronios zamanında (1774 - 1780) ayazmayı Derkos mitropolitliğinde bulunan Ananias tarafından seçilecek bir mütevelli heyetinin idâre edeceği kararlaştırılmış ise de tatbikata zarar edilince idareyi mitropolid kendi eline aldı. 1784 de bütün masrafları çıktıktan sonra 16,423 kuruşluk gelir sağladığı görülmüştü. 1790 da yine mütevelli usulüne dönüldü, ve patrik Altıncı Neofitos zamanında ayazma paralarının Patrikhâne kasasına yatırılmasına, oradan da muteber, nâmuslu tüccarlar eliyle ticâret alanında işletilmesine karar verildi.
1793 de Üçüncü Sultan Selimin bir izin fermanı ile Ayazma tamir edildi. 15 temmuz 1793 de başlayıp dört günde tamamlanan bu tâmirde şöhretli mimar Hacı Komninos Kalfanın eliyle 5750 kuruş ödenmiş, bunun 1677 kuruşu malzemeye, geri kalanı da amele ve ustalara verilmişti. 13 temmuzda yeni ayazma ve kilisenin açılma âyini yapıldı.
1794 de Derkos mitropolitliğinden patrik olan Yerasimos, mitropolitlikde halefi olan Makarios’u iknâ ederek Ayazmayı ve etrafındaki kilise müesseselerini doğrudan patrikhâneye bağladı ve ayazma geliri paraları, Balıklı Rum Hastahânesinin masraflarına karşılık tahsis etti. Alınan ayrı bir karar ile Ayazmanın idâresi, İstanbulun pek muteber rum tüccar ve esnâfı bilinen kürkcüler, Sakızlı çuhacılar, abacılar, cevâhirciler ve hetâiciler esnaf loncaları tarafından seçilecek bir mütevelli heyetinin eline bırakıldı; 1794 de mütevelli olarak Mihail Hristu ile Jordanis kaplanoğlu seçildiler, bir kaç sene sonra bunlara Hacı Savva Papazoğlu adında biri katıldı.
24 mart 1821 de İstanbulda vuku bulan hareketler esnâsında (Yunan istiklâli için ihtilâlci rumların gizli faaliyetinin meydana çıkarılması, gizli silâh depolarının ve ihtilâlci yuvalarının basılması. İstanbul Ansiklopedisi). Balıklı Ayazma ve Kilisesi de yıkıldı. On iki sene sonra Birinci Konstandios’un patrikliği zamanında Balıklının tekrar inşasına izin verildi. Bunun tahakkuku için bir iâne toplama heyeti kuruldu, Patrik ile Ayia Sinodos meclisi İstanbul rumlarına hitaben kiliselerde okunmak üzere müşterek bir beyanname yayınladı (26 Temmuz 1833).
O zamanlar karamanlı rumlar bilhassa Samatyada otururlardı, rumca bilmezler, türkçe konuşurlar idi; Samatya Kilisesine gönderdilen beyanname rum harfleri ile türkçe olarak yazılmıştı, sûreti şudur:
“Evloyimeni hıristiyanlar.
“Bu okuyan Patrik apodiksisinin mefhumu budur ki şevketli, inâyetli, merhametli pâdişahı âlempenâh hazretleri Sultan Mahmud efendimiz bize ettiği türlü be türlü inâyetlerden maada bu inâyeti dahi ihsan eyledi ve Balıklı Ayazmasının eklisesi yapılmaya nutku hümâyun eyledi. Onun için cümlenizin mâlûmu olup Bârii tealâ Hazretlerine niyazlar ve dualar idesiz. Allah bir gününü bin eyliye, düşmanlarını kahreyleye. Âmin.
“Kaldı ki mâdemki bu Balıklı Kilisesi kefş olundu (keşf olundu) ve bir kaç günden sonra başlanacak harcı küllî olacak, cümleniz imdatlerinizi yetiştiresiz ve mürüvvetinizden ne ki virecek olursanız Fener semtinde naspolunan spitalia (hastahâne) mütevellilerinden mûteber Hacı Anesti Hacı Hanna fahrî kimselere getirip onlara teslim eyliyesiz ve Balıklıda götürmeye isteyen kimseler o tarafta naspolunan iki mûteber kimselere Hacı Manolâkiye ve İplikci Konstandios’a teslim eyliyesiz, böyle mâlûmunuz olup işbu yardımınızı minvâl üzere idesiz ve Patrik Efendimizin duaları üzerinizde olsun”.
İkinci Sultan Mahmud Balıklı Ayazma ve Kilisesinin tamirine 1727 deki binâ şekil ve plânlarına göre izin vermişti, ancak temelleri için yapılan kazılarda Bizans Kilisesinin izleri çıkınca rumlar Pâdişâha tekrar müracaat ederek binanın eb’ad ve şeklini meydana çıkan bu en eski kiliseye göre yapılmasını dilediler; pâdişah rumların bu ricasını da kabul etti. Yağcıoğlu Makri Kalfa ile hassa mimarlarından Leros plânı Hacı Nikoli Kalfa, bu yapı kalıntısına göre plânı muvaffakiyetle çizerek ilk temel taşını 14 eylül 1833 de koydular. Kilise gemi şeklinde 32 X 22 (704 arşın murabbaı) arşın eb’ad üzerine inşâ edildi. Aynı zamanda Balıklı Ayazmasının mermer döşeli kapusunun bulunduğu küçük zemin kilisesi de tâmir edildi. Yapı 30 aralık 1834 de sona erdi ve Patrik Konstandios oniki mitropolitle beraber hazır bulunduğu açılış âyinini 2 şubat 1835 de yaptı.
O tarihten bu yana bu meşhur kilise bir kaç sefer daha tâmir görmüştür. Bunların içinde yalnız iki tâmir esas binaya bâzı değişiklikler getirdiği içni kayde değer, biri 1894 deki büyük zelzeleden sonra gördüğü tâmirdir; diğeri de 6 - 7 eylûl 1955 de vuku bulan müessif hâdisede yanan kilisenin yeniden yapılması için Türkiye Cumhuriyeti hükûmetinin cömert tazminâtı ile el’an devam etmekre olan tecdiden tâmirdir (1960).
Balıklı Ayazma ve kilisesinin çevresinin imârı ile de uğraşılmıştır; bu arada Ayazmayı ana şoseye bağlayan ve 1953 de yapılan asfalt yolu zikredebiliriz.
Fetihden bu yana Balıklı Ayazmasına gelen, bu namlı Ayazma ile Kiliseyi ziyaret eden ve ayazma suyu ile şifâ niyetine yüzünü yıkayan tek osmanlı padişahı İkinci Sultan Mahmud olmuştur. Sultan Mahmudun kiliseye gösterdiği hürmet vepapazlara iltifatı unutulmaz bir hatıra olarak kalmıştır.
1891 denberi Balıklının rûhânî idaresi bir piskopos tarafından çevrilmektedir; halen bu vazifeyi ifâ eden piskopos Yermanos’dur.
“Zoodohos Piyi = Hayat bağışlayan kaynak” iki bin yıldanberi yaralı, kötürüm, ümitsiz vücutlar için durmadan akar. Şöhreti İstanbulun sınırlarını aşmış, bütün dünyaya yayılmıştır. Bu şifalı kaynak karşısında din ve mezheb ayrılıkları kalkmıştır. Balıklı Ayazmasına gelenler ve orada Meryem Anaya bir nezir mumu dikenler arasında Ortodoks olup rum olmayanlar, hıristiyan olup Ortodoks olmayanlar ve nihâyet hıristiyan olmayanlar, müslümanlar pek çoktur.
Neoklis Sarris
Balıklı Ayazması için aşağıdaki notlar vefâkâr muhabirimiz, kalem arkadaşımız Hakkı Göktürk tarafından 1950 yılında tesbit edilmiştir:
Ayazmaya 19 basamaklı taş merdivenle inilir. İçi yüksek kemerle örtülüdür. Kapıdan girilince sağda dört ince mermer sütün üzerinde gaayet kıymetli bir örtü vardır; önümde dört musluklu, taş işciliği pek nefis mermer bir tekne bulunmaktadır. Bu kısmın her iki yanında sekizer mermer basamakla merdiven olup sağdaki merdiven ve demir parmaklıklı bir kapudan geçilerek onbir basamak ikinci bir taş merdiven ile Kilisenin kadınlar yerine çıkılır. Ayazmanın asıl zikre değer hususiyeti teknenin, mermer korkuluğun arkasına rastlayan havuzdur. Havuzun yanına, korkuluğun arkasından dört demir çubuk basamaklı merdivenle inilir. Büyük olan havuz binânın altında olduğundan üstü kapalı, basık olup bodur mermer sütunlarla bezenmiş ve mermer döşelidir. Havuzun ağzı bir camekân ve tel kafesle örtülmüştür, içerisi elektrikle aydınlatılmıştır. Ayazmanın sol tarafında bulunan mermer ikonostasiyon fevkalâde müzeyyendir. Ayazmanın tavan ve duvarları da gayet güzel kalem işleri ile tezyin edilmiştir. Balıklı Ayazması, eskiden panayırı en parlak olan bir ayazma idi. (Hakkı Göktürk)”.
Celâl Esad Arseven “Eski İstanbul” adındaki eserinde Balıklıdan ancak iki üç satır ile bahsediyor:
“Bizans şehrinin surlardan dışarısında orman ve bağçeler olup ehâli yaz mevsimlerinde buralara gelip eğlenirlerdi. Bizans halkı eğlencelerine dahi bir maksadı dinî vermek âdetinde olduğundan ötedenberi buralarda mevcud ayazmaların yevmi mahsuslarında bir çok kalabalık gelir ve bugün (1907) el’an müşahade etmekde olduğumuz Balıklı Panayırı gibi panayırlar yapılırdı. Balıklı Ayazmasının adı “Piyi Manastırı” olup (?) ekseriyâ imparatorlar berâyi ziyâret bu Ayazmaya kadar gelir ve burada büyük merâsimi diniye icrâ edilirdi.
1943 - 1944 arasında R.E. Koçu bu Ayazma ve kiliseyi ziyaretinde şayanı dikkat bir noktayı şöyle tesbit etmiştir:
Bize Balıklı kilisesini, tatlı dilli, çok güzel türkçe konuşan muhterem rahib Hiristo Candaris gezdirdi. 1833 de temelinden tutularak yeniden yapılmış. 1933 de son bir tamir görmüş. İşte bu son tâmir esnasında kilisenin dış avlusunu, civardaki Rum mezarlığından sökülen kabir taşlariyle döşemişler!.. Bir bakımdan hazin, bir bakımdan da bu ölülere rahmet vesilesi olmuş.. Bu kabir taşlarının mühim bir kısmı, Yunan harfleriyle türçe yazılmışlardır. Sayın Candaris, bunlar hakkında “Karamanlı mezarlarıdır! Tek telime rumca konuşmasını bilmezlerdi! Mezar taşlarına da Türk dili ile kitâbe koydururlardı” dedi.
Burada dilini unutan Rum azlığından ziyade, Selçukilerden evvel Anadoluya gelip yerleşmiş ve hıristiyanlığın ortodoks mezhebini kabul etmekle beraber dilini değiştirmemiş olan hıristiyan Türkler meselesine işaret etmek isterim.
Kilisenin son tâmirinde avluya döşenmek için Karamanlılar Mezarlığındaki taşların seçilmesi, en geniş hüsnüniyet sahiplerini bir kaside aramağa sevkeder. Gariptir ki yazıların alta gelmesi istendiği halde, bir hoşca cilvedir, câhil amele elinde bazı taşların yazılı kısmı üste konmuş ve bize bunları okumak fırsatı düşmüştür.
Balıklı Kilisesi taşlığındaki kabir kitâbeleri arasında, zarif rehberimiz, bize bir taş göstererek: “Bunu sık sık okuyorum!..” dedi. Bu kitâbeyi aynen naklediyorum:
Niğde sancağında Kurdonostur vatanım
İvan torunu Prodomostur zatım,
Donanma gecesi bir kazaya uğradım.
Gece gittim ateş taliminin karşısına
Taş kışlada bir fişek vurdu başıma,
Yeni girmiştim yirmi beş yaşıma
Rahmet çıkarın okuyan kardaşlar,
Ustam da ahü figan eder akıtır kanlı yaşlar,
Tarihi bin sekizyüz altmış yediye başlar.
Eski tulumbacı destanlarını hatırlatan bu kabir taşının alt kısmı, ne kadar yazıktır ki, kazınarak silinmiştir. Ustasının arkasından kanlı yaşlarla ağladığı genç Prodoromosu Rabbim dinince dinlendirsin...
Ayak altındaki bu karamanlı kabir taşlarının çoğunda, sahibinin işine, mesleğine göre remiz şeklinde resimler de vardır, meselâ bakkalda terazi, meyhânecide bir rakı kadehi ile rakı güğümü gibi.
Aşağıdaki kitâbe, terâzi resmini taşıyan genç bir bakkalın ağzından yazılmıştır:
“... 1865 eylûlün 22 sinde çarşamba günü vefat ettim. 1830 dan 1865 senesine kadar yaşadım, otuzbeş sene ömür geçirdim. Vefâsız dünyada bin sene yaşasak sonu yoktur. Topraktan hâsıl olduk, yine toprak olacağız. Böyle oldukca kimse aldanup günâha dalmasun. İnsanın gözünü doyuran bir avuç topraktır. Bunu bilip tutan Kardeşler günahdan pâkdir. Bu vefat iden kardeşiniz İstalyanos. İsmi okuyan kardeşler (günahlarını af) etsinler”.
Avâmi hikmetleri saf bir halk samimiyeti ile üstünde taşıyan bu kabir taşlarının yeri bir Kilisenin ayak altında çiğnenen avlusu değil, müzelerimizin bu taşlara tahsis edilmiş bir salonu olsa gerektir. İşte bir başka örnek; manzumdur:
Gel gönül ibret al... serimden
Fark et ölümü asla çıkarma dilinden
Âh o zâlim hummâ düşmedi peşimden
Ânîde ayırdı yârenimden eşimden
İki kitâbe örneği daha:
Mevlûdum Kayseri vefâtı...
Şimdi Hak yolunda geldi bir seyran...
Hamd olsun Rabbiye mezar...
Pederim Kostandi
Sanatım Kunduracı
Şöhretim Mihah
Senesi 1879
Vâdemiz tamam
Bir rakı güğümü, emziği önünde de bir kadeh, ve bir isim: Uzunoğlu İsak Prodrımos...
Ondokuzuncu asırda Balıklı Kilisesi
(Th. Allom’un gravüründen S. Bozcalı eli ile)
Theme
Building
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Creator
Neoklis Sarris, Hakkı Göktürk, R.E. Koçu
Identifier
IAM040331
Theme
Building
Type
Page of encyclopedia
Format
Print
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Volume 4, pages 2016-2021
Note
Image: volume 4, page 2017
See Also Note
B. : Ayazma; Ayia; Ayios
Theme
Building
Contributor
Type
Page of encyclopedia
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.