EN
Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Hakkında
İstanbul Ansiklopedisi
Reşad Ekrem Koçu
Web Projesi
Maddeler
❯
4. Cilt: Ba-Bay
BALIKCI GÜZELİ
Divan ve halk edebiyatında esnaf güzelleri şânında gazeller, şarkılar, semâiler, destanlar yazılır ve “şehrengîz” adı verilen müstakil şiir mecmuaları tanzim edilirken İstanbulun balıkcı güzelleri de unutulmamıştır; nasıl unutulabilirdi ki, balıkcı, gece ve gündüz, yaz ve kış deniz üstünde, hayatın en çetin mihnet ve meşakkatlerine göğüs geren bir kahraman tipidir; boyu bosu ve yüz çizgileri ile erkek güzeli bir nevcivan balıkcı, başka geçim yollarındaki akran ve emsâli arasında güneşin, acı deniz suyunun ve sert rüzgârların tavladığı, kızıl bakır derili bir şehbaz ve şehlevenddir. Bu yüze ve vücuda işinin icâbı ekseriyâ yalın ayak, sîne uryan, hattâ yarı çıplak uçarı bir kılık, kıyâfet de ilâve edilince, dâimâ güzelliği ve kuvveti ve merdliği öve gelmiş şiir elbet ki balıkcı güzellerine kayıtsız kalamıyacaktır. Sâdi Yâver Ataman 1954 yılında “Esnaf Türküleri” adı ile neşrettiği risâleye balıkcı güzeli için de bir kıt’a koymuştur: Balıkcı güzeli Allah emânet Ağlara düşerse eğer kerâmet Balıkpazarında kopar kıyâmet Deryâ sedâ olur çıkar semâya Benzerlerine bakarak 32 yahud 36 kıt’a olacağını tahmin ettiğimiz matbû bir “Esnaf Güzelleri Destanı” vardır; bu destanın elimize geçen nushasının alt kısmı maalesef yırtılmış ve kopub kaybolmuş, ancak ilk 19 kıt’ası kalmıştır; çok aradığı...
⇓ Devamını okuyunuz...
Divan ve halk edebiyatında esnaf güzelleri şânında gazeller, şarkılar, semâiler, destanlar yazılır ve “şehrengîz” adı verilen müstakil şiir mecmuaları tanzim edilirken İstanbulun balıkcı güzelleri de unutulmamıştır; nasıl unutulabilirdi ki, balıkcı, gece ve gündüz, yaz ve kış deniz üstünde, hayatın en çetin mihnet ve meşakkatlerine göğüs geren bir kahraman tipidir; boyu bosu ve yüz çizgileri ile erkek güzeli bir nevcivan balıkcı, başka geçim yollarındaki akran ve emsâli arasında güneşin, acı deniz suyunun ve sert rüzgârların tavladığı, kızıl bakır derili bir şehbaz ve şehlevenddir. Bu yüze ve vücuda işinin icâbı ekseriyâ yalın ayak, sîne uryan, hattâ yarı çıplak uçarı bir kılık, kıyâfet de ilâve edilince, dâimâ güzelliği ve kuvveti ve merdliği öve gelmiş şiir elbet ki balıkcı güzellerine kayıtsız kalamıyacaktır. Sâdi Yâver Ataman 1954 yılında “Esnaf Türküleri” adı ile neşrettiği risâleye balıkcı güzeli için de bir kıt’a koymuştur: Balıkcı güzeli Allah emânet Ağlara düşerse eğer kerâmet Balıkpazarında kopar kıyâmet Deryâ sedâ olur çıkar semâya Benzerlerine bakarak 32 yahud 36 kıt’a olacağını tahmin ettiğimiz matbû bir “Esnaf Güzelleri Destanı” vardır; bu destanın elimize geçen nushasının alt kısmı maalesef yırtılmış ve kopub kaybolmuş, ancak ilk 19 kıt’ası kalmıştır; çok aradığımız halde tam nushası bulunamadı. İlk kıt’a mukaddime mâhiyetinde olup geri kalan kıt’alardan her biri bir esnaf güzeli şânındadır, on sekiz güzel sahhaf, kâğıdcı, bakkal, balıkcı, aşcı, fırıncı, berber, kahveci, mutaf, yemişci, halıcı, tulumbacı, hakkâk, tütüncü, mahallebici, saatci, kasab, kalaycı ve dülger güzelleridir; şair son kıt’ada muhakkak ki kendi adını da yazmış, söylemiş olacaktır. Bu destanda Balıkcı Güzeli şânındaki kıt’a şudur: Balıkcı güzeli salıvirir ağı Görenin erir yüreğinin yağı Yıpratır deniz pek tez geçer çağı Yem ider âşıkı takar oltaya... Basın hâtıraları zengin olan muharrir Münir Süleyman Çapanoğlu bu destan hakkında bize verdiği kısa bir notda “Rûmî 1337 (Milâdî 1921) de çıkmıştır, Âşık Rûzî’nin eseridir” diyor; biz kâğıdına, baskı tekniğine ve bilhassa lisanına bakarak, (meselâ 1921 de mutaf ismi günlük dilden düşmüş bulunmaktadır), bu destanın İkinci Meşrûtiyetden çok evvel basıldığı kanaatindeyiz. Geçen asır sonlarında yaşamış Tophâne kâtiblerinden Üsküdarlı halk şâiri Âşık Râzinin de balıkcı güzelleri için bir manzumesi vardır ki emsâli arasında en güzel parçalardan biridir: Balıkcı güzelidir Civanların şehbazı Yalın ayak sîneçâk Deryâ üzere pervâzı Reftârı bâdi sebâ Fırtına bâzı bâzı Gökyüzünü tutmuştur Şöhretinin âvâzı Eline su dökemez Köroğlunun Ayvazı Yere düşmüş gölgesi Şah Mahmudun Ayâzı Kayıklarda dalyanda Geçer kış ile yazı Kâkülünü savurur Karadeniz poyrazı Âşıka yâri sâdık Bilmez cilveyle nazı Merdânelik yolunda Muhabbetin dilbâzı Nûri ismet olmuştur Alnında altun yazı Uymamaktır şeytana Gece gündüz niyâzı Kılar müslümanları Beş vakitde namazı İsâ kulu unutmaz Kilisayla papazı Kalbi pâk olmak gerek Öpmeğe dilnüvâzı  Kim ki Hakka kaaildir Bu civana mâildir Dünya ahret âşıklık Sevâbına nâildir Geçen asır sonlarında İstanbulda derbederâne ve kalenderâne bir hayat sürdüğü anlaşılan Sivaslı saz şâiri Âşık İbrahim ki Üsküdarlı Vâsıf Hocanın rivâyetine göre bir ara Üsküdarlı Âşık Râzi ile yakın bir arkadaşlık kurmuş, şehrengiz yollu manzumelerinden birini bir balıkcı güzeline yazmıştır, biz öyle sanıyoruz ki bu manzume yukarıya derc edilen Râzinin manzumesine nazîredir, iki şâirin birbirlerinin tesiri altında kaldıkları aydın olarak görülüyor: Mevlâmı unuttum, belâmı buldum Efendim bir vahşi yâre tutuldum Dinleyin yârânım kıssadan hisse Başın derde nasıl sokar bir kimse Kasdim çayır çemen seyrü temâşâ Sarıyara gittim ne geldi başa Dalyan karşusunda bir kahvehâne Gönül ahbab arar kahve behâne Bir mahbûb sûretli melek sîretli Vechine münâsib ayağı eli Âşıkaane nâzik sohbet muhabbet Didim bir şekerleb bulurum elbet Lebideryâde ol kahveye girdim Cümleye âşıklar selâmin verdim Balıkcılar imiş kahve sükkânı Ağ meremmet ider pîrü civânı Gördüler fakirin elinde sazı Bildiler Köroğlu arar Ayvazı Pâ bürehne sîneleri küşâde Hem ehhli ibâdet hem ehli bâde Pırpırı civanlar cümlesi dal fes Birbirinden güzel cümlesine pes Deryâ arslanları çâbükü çâlâk Pençesine düşen oluyor helâk Cebîni pâkinde çatılmış kaşlar Fırtına güneşi o şâhin başlar İsmi şerifini idemem beyan İçlerinde yârim oldu bir civan Kara gül misâli rûyinin rengi Rûyi arz üzre bulunmaz dengi Reftârı üçleme dalga o şûhum Ak köpükleri zenciri cünûnum Yârimin emriyle girdim dalyana Dünya bir yana o yârim bir yana O yazı orada yazlattı devran Kışı da kışladık hâlimiz duman Bend itti kendûye beni o nev hat Ne sıla düşündüm ne de seyahat Kılardık beş vakit namazı bile Düşmedik bir gûna ayb ile dile Elinden kaçankim bâde içerdim İçüp içüp de kendimen geçerdim Varsa ger bu İbrahimin günahı Sürerdim pâyine rûyi siyâhı Üç yıl sürdü bende bu cinnet hâli Âşıklığı pesend etti ehâli O yârimin başı bağlandı bir gün Sarıyarda oldu mükellef düğün Şehbâzım açarken gelin duvâğı Bu âşık topladım tası tarâğı İhsan itsün o şâha Rabbi Celîl Sihhatü selâmet hem ömrü tâvîl Edebiyatı Cedîdeden bu yana muasır Türk edebiyatında, bu yolda terennümlere rastlıyamıyoruz. Tevfik Fikretin “Balıkcılar” adındaki iki manzumesi balıkcıların geçim yolunda çektikleri acıları ve balıkcının merd ruhunu anlatır (B. : Balıkcılar). Muasır resim sanatında balıkcı tıpleri, erkek güzelliği timsâli balıkcı yüzleri ve vücutları ile ressamlarımız hayli uğraşmışlardır; bu arada bilhassa merhum İzzet Bey hepsi ayrı güzellikte yarı üryan yahud tamamen çıplak boy portreleri yapmıştır; bu güzel tablolar bugün kimlerin elinde, koleksiyonundadır bilemiyoruz, yalnız elimizde bir kaç tanesinin fotoğraf kopyeleri bulunmaktadır. Pek kıymetli sanatkâr ve İstanbul Ansiklopedisinin baş tâcı ressamı Sabiha Bozcalı Hanımefendinin sihirkâr kalemi de balıkcılar konusunda Ansiklopedimiz için pek güzel resimler çizmiştir ki İstikbal için zamanımızdan kalacak hemen yegâne hâtıralar olacaktır denilse yeridir (B.: Balıkcılar, Türk resminde). Yukarı Boğazda bir balıkcı tipi (Resim : Sabiha Bozcalı)
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM040314
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tanım
Cilt 4, sayfalar 2001-2003
Not
Görsel: cilt 4, sayfa 2002
Bakınız Notu
B. : Balıkcılar; B.: Balıkcılar, Türk resminde
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
  İş birliğiyle
Kullanım Şartları
Çerez Politikası
KVKK