Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
BALAT İSKELE CAMİİ
Hadikatül Cevâmi: “Balat Kapusu dışında fevkaanî bir mesciddir; bânisi Şeyh Yusuf Şücaeddin, Anbârî’dir, merkadi malûm değildir” diyor. Bu fevkanî mescidin ilk yapısının şekli bilinmiyor, ahşab bir mescid olduğu tahmin edilebilir. Rumî 17 mart 1308 (1892) de Karabaş Mahallesinde çıkan bir yangında harab olmuş ve Hicrî 17 mart 1308 (1892) de Karabaş Mahallesinde çıkan bir yangında harab olmuş ve Hicrî 1310 da (yine ayni 1892 yılında) bugünkü şeklinde kâgir ve yine fevkaanî olarak ihya edilmiştir. İkinci yapısında son derecede güzel bir sülüs hat ile kapusu üzerine konulmuş kitâbesi şudur: “Târihi atîki 1180. Yusuf Şücaeddin Anbârî Camii şer’fi. Tarih tecdidi 1310).
Yeni bina Türk yapı sanatı bakımından en küçük bir kıymet taşımamaktadır, bilâkis, kapusunun üzerindeki nefis kitâbe ile tam tezad halinde bir çirkinlik nümunesidir. Minaresi tecdidinden az sonra Hicrî 1312 (10 temmuz 1894) zelzelesinde kaidesine kadar yıkılmış olup aradan 76 yıl geçtiği halde yapılmamış, Ezanı Muhammedî hâlâ camiin bir penceresinden okunmaktadır; kayidsizlikle ihmalin yüz kızartıcı sahnelerindendir.
Bu camiin kadro dışı edilip tamamen yıktırılması, kaldırılması her halde düşünülemez, Vakıflar Umum Müdürlüğünce minârenin sür’atle inşası gerekir, semt halkı ise Evkaftan minârenin inşasını değil, minâreyi...
⇓ Devamını okuyunuz...
Hadikatül Cevâmi: “Balat Kapusu dışında fevkaanî bir mesciddir; bânisi Şeyh Yusuf Şücaeddin, Anbârî’dir, merkadi malûm değildir” diyor. Bu fevkanî mescidin ilk yapısının şekli bilinmiyor, ahşab bir mescid olduğu tahmin edilebilir. Rumî 17 mart 1308 (1892) de Karabaş Mahallesinde çıkan bir yangında harab olmuş ve Hicrî 17 mart 1308 (1892) de Karabaş Mahallesinde çıkan bir yangında harab olmuş ve Hicrî 1310 da (yine ayni 1892 yılında) bugünkü şeklinde kâgir ve yine fevkaanî olarak ihya edilmiştir. İkinci yapısında son derecede güzel bir sülüs hat ile kapusu üzerine konulmuş kitâbesi şudur: “Târihi atîki 1180. Yusuf Şücaeddin Anbârî Camii şer’fi. Tarih tecdidi 1310).
Yeni bina Türk yapı sanatı bakımından en küçük bir kıymet taşımamaktadır, bilâkis, kapusunun üzerindeki nefis kitâbe ile tam tezad halinde bir çirkinlik nümunesidir. Minaresi tecdidinden az sonra Hicrî 1312 (10 temmuz 1894) zelzelesinde kaidesine kadar yıkılmış olup aradan 76 yıl geçtiği halde yapılmamış, Ezanı Muhammedî hâlâ camiin bir penceresinden okunmaktadır; kayidsizlikle ihmalin yüz kızartıcı sahnelerindendir.
Bu camiin kadro dışı edilip tamamen yıktırılması, kaldırılması her halde düşünülemez, Vakıflar Umum Müdürlüğünce minârenin sür’atle inşası gerekir, semt halkı ise Evkaftan minârenin inşasını değil, minâreyi kendi keselerinden yaptırtmak için sadece bir izin istedikleri halde müsbet veya menfi cevap bile alamamışlardır. Biz, harab, metrük câmilerimizi ihya yolunda ciddî bir programla çalışan Vakıflar Umum Müdürlüğünün Balat İskele camii ile tez elden meşgul olmasını temennî ederken, bu câmiin minaresini yapmakla kalmayıp halen mevcud çirkin binanın temeline kadar yıktırılarak yerine, yine ilk bânisinin adına yeni bir câmi inşasının düşünülmesini dileriz.
Bugünkü câmiin altında Evkafın irâdı bir mağaza vardır, bir musevî vatandaşa kiralanmış olup bir zamanlar boş rakı ve şarap şişeleri deposu ittihaz edilmiş, 1960 yılında da, işini şişecilikten şeker bâyiliğine tahvil etmiş bulunan ayni zat tarafından şeker deposu olarak kullanılmakta idi. Camiişerîfin altında boş içki şişeleri yerine ağız tadı şekerin girmeğe başlamış olmasına rağmen az veya çok bir kira bedeli karşılığı cami ile deponun bir çatı altında birleşmesi her halde şirin bir manzara değildir; öylesine ki 1960 yılı mayısında bu camii şerîfi ziyaret ettiğimizde depoya şeker indiren komyon ile hammalların gürültüsünde, cami karşısındaki kahvehâneden cami penceresinde ezan okuyan müezzin efendinin sesi işitilememiştir.
Sokak kapusundan bir taşlığa girilir. Sol kolda beton bir su haznesi ve bir demir boruya dizilmiş abdest muslukları vardır; hazinenin üstünde ahşab bir merdivenle çıkılır müezzin odası vardır. Gaayet loş olan taşlığın gerisinde, sola kıvrılan ayrı bir bölme ayakyolları bulunmaktadır.
Fevkanî camie dikçe bir ahşab merdivenle çıkılır.
Küçük fakat cemaati kalabalık bir camidir. Sokak kapusunun yanında minare kaidesine yapıştırılmış küçük ve susuz bir çeşme vardır. Etrafı yapraklarla müzeyyen beyzî bir madalyon içindeki kitâbesi şudur :
“Halen kapuçuhadârı hazreti şehriyârî Bekir Efendinin validesi Hafize Hanımın müceddeden ihyâ eyledikleri hayratlarıdır.”
Bu kitâbe Hâşim imzasiyle Hicrî, 1241 (Milâdî 1825 - 1826) tarihini taşımaktadır.
Bibl. : Hadikatül Cevâmi, I; REK ve Mehmed Koçu, Gezi notu.
Balat İskele Camii
(Resim : Hüsnü)
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Hüsnü
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM040289
Tema
Yapı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Hüsnü
Tanım
Cilt 4, sayfa 1970
Not
Görsel: cilt 4, sayfa 1970
Bibliyografya Notu
Bibl. : Hadikatül Cevâmi, I; REK ve Mehmed Koçu, Gezi notu.
Tema
Yapı
Emeği Geçen
Hüsnü
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.