İkinci Abdülhamid devrindeki Ramazanların İstanbula mahsus şenliklerinden olan çalgılı kahveler iki yahut üç defa Balatda da açılmıştı (B. : Çalgılı Kahvehâneler). Ayak takımının musiki ve şiir duygularına sahne olan çalgılı kahvehâneyi Balatda açmağa teşebbüs edenler sandalcı lâzlar olmuştu; muvaffak olamadılar. Balatda mûsevî cemaatından Perendeoğlu adında bir kabadayı vardı, bıçağı da yumruğu da nam almış, cemaatı bu herifi paraca destekledi, ortada para oynayınca zabtiye göz yumdu, Perendeoğlu da peşinde, etrafında ayakdaşları açılan çalgılı kahveye musallat oldu; türlü rezaletler çıkarıp lâz sandalcılarla döğüştü, her döğüşe de zabtiye müdahale edince suç sandalcılara yüklendi, açılan ve uğrunda hayli para harcanan çalgılı kahvehâne de kapatıldı, çalgı kaldırılıp müteşebbisleri zarar gördüler. Perendeoğlu lâz sandalcılardan nefret ederdi, bu nefretinin sebebi de nevcivanlık çağında başından geçmiş olan bir vak’a naklonulurdu. Bir sene Balat sandalcılar kâhyası iki refiki ilebana geldi, Balatda çalgılı kahvehâne açmamı istedi, bir ramazan boyunca bütün kârını bana bıraktılar, kahvehâne kirası olarak metelik istemiyeceklerini söylediler. Büyük sözüme tövbe, Perendeoğluna karşımda perende attırmazdım. Fakat refîki şefîkim ve yâri zaarım olub veremin pençei kahrında yatağa düşmü...

İkinci Abdülhamid devrindeki Ramazanların İstanbula mahsus şenliklerinden olan çalgılı kahveler iki yahut üç defa Balatda da açılmıştı (B. : Çalgılı Kahvehâneler). Ayak takımının musiki ve şiir duygularına sahne olan çalgılı kahvehâneyi Balatda açmağa teşebbüs edenler sandalcı lâzlar olmuştu; muvaffak olamadılar. Balatda mûsevî cemaatından Perendeoğlu adında bir kabadayı vardı, bıçağı da yumruğu da nam almış, cemaatı bu herifi paraca destekledi, ortada para oynayınca zabtiye göz yumdu, Perendeoğlu da peşinde, etrafında ayakdaşları açılan çalgılı kahveye musallat oldu; türlü rezaletler çıkarıp lâz sandalcılarla döğüştü, her döğüşe de zabtiye müdahale edince suç sandalcılara yüklendi, açılan ve uğrunda hayli para harcanan çalgılı kahvehâne de kapatıldı, çalgı kaldırılıp müteşebbisleri zarar gördüler. Perendeoğlu lâz sandalcılardan nefret ederdi, bu nefretinin sebebi de nevcivanlık çağında başından geçmiş olan bir vak’a naklonulurdu. Bir sene Balat sandalcılar kâhyası iki refiki ilebana geldi, Balatda çalgılı kahvehâne açmamı istedi, bir ramazan boyunca bütün kârını bana bıraktılar, kahvehâne kirası olarak metelik istemiyeceklerini söylediler. Büyük sözüme tövbe, Perendeoğluna karşımda perende attırmazdım. Fakat refîki şefîkim ve yâri zaarım olub veremin pençei kahrında yatağa düşmüş olan Haddehâneli Baygın Mustafa amansız hastalığının en ağır devresinde idi (B. : Mustafa, Haddehâneli Baygın), Üsküdarda hazırladığım kahvehâneyi dahi başkasına devreylemiştim, Lâz sandalcıların teklifini kabul etmedim. Vâsıf Hiç