EN
Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Hakkında
İstanbul Ansiklopedisi
Reşad Ekrem Koçu
Web Projesi
Maddeler
❯
4. Cilt: Ba-Bay
BALABAN (Kavasoğlu)
Rumî 1305 ile 1310 arasında (Milâdî 1889 - 1895) İstanbulda hüsnü ânı ile büyük şöhret sahibi olmuş Karadağlı bir delikanlıdır; ya Avusturya - Macaristan veyahut İtalya Sefarethanesi kavaslarından birinin oğlu idi; başında kalpak, sırtında işlemeli gömlek, cebken, belde şal kuşak, ayağında bol ağlı şalvar ve çizme ile dolaşır, kıyafeti de pek cazip, albenisi elhak yerinde, ince uzun, çâlak, son derecede şûh meşreb, işvebaz, dilbaz, kimseden korkusu olmayan, canını sıkacak bir hal olsa hemen elini hançerine götürüp pervasıszca atılan bu güzel gence o devrin sayılı fırtınalarından ve kabadayı takımının mürekkep yalamışı Tophane ketebesinden Üsküdarlı şâir Âşık Râzi tutulmuş, Balaban da bu külhaniye rabtı kalb eylemiş hânei pederi terk etmiş, gece ve gündüz beraber, bağ, bağçe, bostan, hamam, kahvehâne, meyhane dolaşıyorlardı. Bir ara Karadağlılar Kâtip Râziyi vuracak olmuş, bir gece de Kalyoncukolluğunda bir meyhanede Palikaryalar hücum etmiş, Râziden evvel dal hançer Balaban atılmış, hepsini çil yavrusu gibi dağıtmış. Râzî kaleme uğramaz, eve uğramaz, öyle bir derde giriftar olmuş idi ki refikası bırakıp kaçmış, âşıkı derbeder perdei hicabı yırtıp eşe dosta avuç açmıştı. Mesele Tophane müşirine aksettirildi. O da Kâtip Râzîyi firarî olarak Divanı Harbe verdi, bir yandan da Karadağ...
⇓ Devamını okuyunuz...
Rumî 1305 ile 1310 arasında (Milâdî 1889 - 1895) İstanbulda hüsnü ânı ile büyük şöhret sahibi olmuş Karadağlı bir delikanlıdır; ya Avusturya - Macaristan veyahut İtalya Sefarethanesi kavaslarından birinin oğlu idi; başında kalpak, sırtında işlemeli gömlek, cebken, belde şal kuşak, ayağında bol ağlı şalvar ve çizme ile dolaşır, kıyafeti de pek cazip, albenisi elhak yerinde, ince uzun, çâlak, son derecede şûh meşreb, işvebaz, dilbaz, kimseden korkusu olmayan, canını sıkacak bir hal olsa hemen elini hançerine götürüp pervasıszca atılan bu güzel gence o devrin sayılı fırtınalarından ve kabadayı takımının mürekkep yalamışı Tophane ketebesinden Üsküdarlı şâir Âşık Râzi tutulmuş, Balaban da bu külhaniye rabtı kalb eylemiş hânei pederi terk etmiş, gece ve gündüz beraber, bağ, bağçe, bostan, hamam, kahvehâne, meyhane dolaşıyorlardı. Bir ara Karadağlılar Kâtip Râziyi vuracak olmuş, bir gece de Kalyoncukolluğunda bir meyhanede Palikaryalar hücum etmiş, Râziden evvel dal hançer Balaban atılmış, hepsini çil yavrusu gibi dağıtmış. Râzî kaleme uğramaz, eve uğramaz, öyle bir derde giriftar olmuş idi ki refikası bırakıp kaçmış, âşıkı derbeder perdei hicabı yırtıp eşe dosta avuç açmıştı. Mesele Tophane müşirine aksettirildi. O da Kâtip Râzîyi firarî olarak Divanı Harbe verdi, bir yandan da Karadağlıların takibatı üzerine Râzi Kavasoğlunu İstanbuldan Üsküdara getirdi. Anası Âdile Sultan bendegânından idi, tahmin olunur ki masrafı Sultan Hamidin halası olup pek mutantan, debdebeli bir hayat süren bu sultandan temin edilmiş olacaktır, Kâtip Râzi Bağlarbaşında mükellef bir düğünle Kavasoğlu Balabanı sünnet ettirdi, düğünden sonra da güzel oğlan Âdile Sultanın çiftilğinde korucu oldu. Adı korucu, kendisi ekseriya Âdile Sultan yalısında bulunur, ihtiyar sultan araba ile bir yere gidecek olsa, sırtında sırmalı al çuha esvaplar, bacaklarında tozluk, başında fesi, çıkıp arabacının yanında otururdu. Hâmiyesi Sultanın ölümünden sonra Kavasoğlu Balabanın çiftlikâtı hümâyundan birine korucu başılık ile gönderildiği Kâtip Râziden işitilmişti. Güzel gence Balaban adını koyan da zannederiz ki Râzidir; asıl ismi Mirto yahut Mito olacaktır. Oğlan ilk tanıştığı zamanlar tek kelime türkçe bilmez imiş, Râzi lâtife yollu : Kuşdili konuşduk bir nice eyyam Viremem o yâre gönülden piyam Nıznam dir, hubo dir, malku, dirasti Fehmitmem ne söyler tûtii gûyam Dir idi; Âşık kâtiblikteki hünerini gösterip bu gence bir ayda türkçe konuşturmuştur. Kavasoğlu Balaban şanında bir de destanı vardır : Sırmalı cebkenin altında mintan Şalvarlı çizmeli bir şûhi fettan Kavasoğlu Balabanım şanlıdır Mâcerâmız oldu dillere destanı Sarnıçlıda buluşuruz her akşam Meyhâneci koşar buyurun paşam Şarâbı erguvan sunub o yâre Hâli mestîsidir özge temâşam Kavasoğlu yârım Karadağlıdır Anın aşkı ile yürek dağlıdır Elâlem ne dirse disün efendim Etrâfı gören kim gözüm bağlıdır Kalpağından taşar âşifte kâkül Yanakda açılır gamzeler gül gül Âr ile hicâbı satup bir pula Balabanım ile şâd olur gönül Tığ gibi civanın boyudur selvi Tutuşmuş yanıyor işte can evi Kasem Hudâya ki yâkut değildir Dudağına vuran için alevi Çözer düğmesini açar sîneyi Taltıf içün şûhum bu kemîneyi Gicedir korkarım bakamam ammâ Göz yumup öperim o âyîneyi Kınında dururken deler ciğeri Gümüştür yârımın belde hançeri Gazab âlûd olup el attığı dem Olur güzellerin perî peykeri Sunar âşıkına bir dolu bâde O dem can bülbülü gelir feryâde Kavasoğlu Balabanın yüzünden Düşdük efendim bu hâli berbâde Kesenin dibine ekdik darıyı Darıltup kaçırdık evden karıyı Üşüştürdüm hep o şûhun yüzünden Başıma bir oğul azgın arıyı Peder kardeş içmek ister kanımı Rakibler de sarmış dört bir yanımı İstanbuldan Üsküdara kaçırdım Kavaszâde yârim Balabanımı Hâki Üsküdara sinmiş kerâmet Dalâlet ehline gelir nedâmet Şerefi islâmla müşerref oldu Karadağlılara kopdu kıyâmet Sünnet düğünü yapdık civana Âli ziyâfetler çekdik ihvana Af ittiler çekilmişken fakiri Tophânei Âmrîede divâna Âdile Sultan o aliyyetüşşan Cûdü atâsına misâl kehkeşan Korucu yazdırup o nevcivânı Tiri şefkat ile koydu bir nişan Size naklettiğim muhtasar müfid Günâhım af itsün evlâdu hafid Değirmende ağarmadı ey dostlar Âşık Râzideki bu rîşi sefid Vâsıf Hiç Kavasoğlu Balaban (Resim : Sabiha Bozcalı)
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Yazar/Üreten
Vâsıf Hiç
Kod
IAM040270
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tanım
Cilt 4, sayfalar 1944-1945
Not
Görsel: cilt 4, sayfa 1945
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Sabiha Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
  İş birliğiyle
Kullanım Şartları
Çerez Politikası
KVKK