Osmanlı Devletinin mâlî buhranlar karşısında madenî kıymetinin üstünde kıymet taşıyan Bakır para bastırmasını mütalâa bu ansiklopedinin mevzu dışındadır; bir bakır paranın İstanbul tarihindeki bir hâtırasını tesbit ile iktifa edeceğiz Abdülmecid zamanındaki malî buhranda İstanbulda halk elinde ve kesesinde dolaşan gümüş ufaklıklar tamamen ortadan kalkmış, yerini, metelik ve mangır, bakır paralar almıştı (B. : Mangır; Metelik); kimin hükmünden çıktığı bilinmeyen şu kat’a da halk ağzına düşmüş, dolaşmıştı : Eşki hirmandır akaarı herkesin Hâyf kim oldu hazîne tamtakır Geçmede zer yerine şimdi nuhas Devletin altın işi oldu bakır... İstanbul halkı bakır parayı daima hoşnutsuzlukla karşılamıştır; bunun en kesin vesikalı hicrî 1100 (Milâdî 1689) tarihli üç fermandır; İstanbul Kaymakamına hitaben birincisinde, mangır kesilmek üzere darbhaneye saraydaki bakır mahzeninden 1000 kantar bakır yollandığı yazılıdır. İkincisinde halkın yeni mangırları almamazlık etmeleri şiddetle tenbih edilmektedir. Üçüncü fermanda da İstanbul zahire tüccarlarının, gümüş ve altın para ödeyerek getirtecekleri zahireyi İstanbulda bakırpara karşılığı satacakları için zahire getirtmedikleri, Büyükşehrin bu yüzden fevkalâde sıkıntıya düştüğü, bunun derhal önüne geçilmesi ele alınmaktadır. Bibl. : Abdürrahman Şere...

Osmanlı Devletinin mâlî buhranlar karşısında madenî kıymetinin üstünde kıymet taşıyan Bakır para bastırmasını mütalâa bu ansiklopedinin mevzu dışındadır; bir bakır paranın İstanbul tarihindeki bir hâtırasını tesbit ile iktifa edeceğiz Abdülmecid zamanındaki malî buhranda İstanbulda halk elinde ve kesesinde dolaşan gümüş ufaklıklar tamamen ortadan kalkmış, yerini, metelik ve mangır, bakır paralar almıştı (B. : Mangır; Metelik); kimin hükmünden çıktığı bilinmeyen şu kat’a da halk ağzına düşmüş, dolaşmıştı : Eşki hirmandır akaarı herkesin Hâyf kim oldu hazîne tamtakır Geçmede zer yerine şimdi nuhas Devletin altın işi oldu bakır... İstanbul halkı bakır parayı daima hoşnutsuzlukla karşılamıştır; bunun en kesin vesikalı hicrî 1100 (Milâdî 1689) tarihli üç fermandır; İstanbul Kaymakamına hitaben birincisinde, mangır kesilmek üzere darbhaneye saraydaki bakır mahzeninden 1000 kantar bakır yollandığı yazılıdır. İkincisinde halkın yeni mangırları almamazlık etmeleri şiddetle tenbih edilmektedir. Üçüncü fermanda da İstanbul zahire tüccarlarının, gümüş ve altın para ödeyerek getirtecekleri zahireyi İstanbulda bakırpara karşılığı satacakları için zahire getirtmedikleri, Büyükşehrin bu yüzden fevkalâde sıkıntıya düştüğü, bunun derhal önüne geçilmesi ele alınmaktadır. Bibl. : Abdürrahman Şeref, Târih müsahabeleri; Ahmed Refik, Onikinci hicrî asırda İstanbul hayatı.