Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
BAHÂEDDİN EFENDİ (Ahmed)
Son divan şairlerinden; aşağıdaki hal tercümesini M.K. İnal’ın “Son Asır Türk Şâirleri” adındaki eserinden alıyoruz :
“1289 (Milâdî 1872) da İstanbulda doğdu; babası Kürkcüahmedşemseddin Mahallesi imamı ve Şehremininde Pazar Tekkesi Şeyhi Ahmed Zarîfî Efendinin Halifesi Nureddin Efendidir. Rüşdiye Mektebini bitirerek Maliye Nezareti kalemlerinden birine intisap etti, yıllarca hizmetten sonra Muhassesâti Zâtiye dairesinden tekâüde sevkedildi”.
Müellif bu kısa hal tercümesine Hüseyin Vessaf Bey merhumdan aldığını söylediği bir mektuptan şu satırları ilâve ediyor ki şairin simasını azıcık aydınlatmaktadır:
“Hoş sohbet bir meclis adamıydı, kırk yaşından sonra işrete atılması kendisini türlü darbelere uğrattı. Kızını Şehremininde Ümmisinan Dergâhı Şeyhi İbrahim Şükrü Efendinin oğlu Mustafa Enver Efendi ile evlendirmişti, son zamanlarını onlara sığınarak geçirdi. Gece ve gündüz içtiğinden taş ve toprak üstünde yatardı, alkolden zehirlendi, hasıl olan yara üzerinden kangren olan kolunu kestiler, zehirlenmemenin önü alınamadı, Hicrî 1342 rebiülâhirinde vefat etti (Milâdî aralık 1923, elli bir yaşında ölmüş oluyor ki aşırı işret iptilâsı ancak onbir sene sürmüştür). Vasiyeti mucibince Yenikapu ile Silivrikapusu arasında Üçkozlar namındaki yere gömüldü. Orta boylu, şişman, kumral sakallı, ...
⇓ Devamını okuyunuz...
Son divan şairlerinden; aşağıdaki hal tercümesini M.K. İnal’ın “Son Asır Türk Şâirleri” adındaki eserinden alıyoruz :
“1289 (Milâdî 1872) da İstanbulda doğdu; babası Kürkcüahmedşemseddin Mahallesi imamı ve Şehremininde Pazar Tekkesi Şeyhi Ahmed Zarîfî Efendinin Halifesi Nureddin Efendidir. Rüşdiye Mektebini bitirerek Maliye Nezareti kalemlerinden birine intisap etti, yıllarca hizmetten sonra Muhassesâti Zâtiye dairesinden tekâüde sevkedildi”.
Müellif bu kısa hal tercümesine Hüseyin Vessaf Bey merhumdan aldığını söylediği bir mektuptan şu satırları ilâve ediyor ki şairin simasını azıcık aydınlatmaktadır:
“Hoş sohbet bir meclis adamıydı, kırk yaşından sonra işrete atılması kendisini türlü darbelere uğrattı. Kızını Şehremininde Ümmisinan Dergâhı Şeyhi İbrahim Şükrü Efendinin oğlu Mustafa Enver Efendi ile evlendirmişti, son zamanlarını onlara sığınarak geçirdi. Gece ve gündüz içtiğinden taş ve toprak üstünde yatardı, alkolden zehirlendi, hasıl olan yara üzerinden kangren olan kolunu kestiler, zehirlenmemenin önü alınamadı, Hicrî 1342 rebiülâhirinde vefat etti (Milâdî aralık 1923, elli bir yaşında ölmüş oluyor ki aşırı işret iptilâsı ancak onbir sene sürmüştür). Vasiyeti mucibince Yenikapu ile Silivrikapusu arasında Üçkozlar namındaki yere gömüldü. Orta boylu, şişman, kumral sakallı, melâhet sahibi bir zat idi. Davudî bir sesi vardı, ilâhiler besteler, okurdu. Şiirlerini görmek üzere damadına müracaat ettim:
— Tekkenin kütüphanesindeki kitaplar arasında askerin işgalinde kısmen zayi oldu, elde kalanları görün.. diyerek bir torba evrak getirdi, içinde bir iki defter gözüme ilişti, bir kaç gazel yazdım, evrakı perişanı tetkik ile şiirleri toplansa büyük bir divan olur”.
Hüseyin Vâssaf Bey merhumun bu mektubu, zamanımızın cemiyet tarihini yazacak mütefekkirleri elinde çok acı bir vesikadır.
Ahmed Bahâeddin Efendi şiirlerinde “Bahâî” mahlasını kullanmıştır.
GAZEL
Perçemi jûlîdei yârin nice meftûnu var
Âşıkı şûrîdesi, âşüftesi, mecnûnu var.
Bir nigâhi nâz ile teshir ider mülki dili
Çeşmi sehhârın ne keskin nazrei efsûnu var.
Vuslatı dildâre mağrur olma, fırkatden sakın
Çerhi geç reftârın ey dil meşrebi vârûnu var.
Dil harâbı çeşmi mest oldukca her subhu mesâ
Şâhidi zîbâyi aşkın hüsnü rûz efzûnu var.
Bir demi subhin semâsı rengine benzer yüzü
Zülfünün ruhzârının elvânı gûnâgûnu var
Öyle bir dildâre meftun oldu kim avâre dil
Hûbrûyan içre mâfevki yok mâdûnu yok
Dürretüttâc etse lâyıktır Behâî nazmını
Ol şehi hûban ki böyle lü’lüi meknûnu var.
Bibl. : Mahmud Kemal İnal, Son asr Türk şâirleri.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM040150
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 4, sayfalar 1832-1833
Bibliyografya Notu
Bibl. : Mahmud Kemal İnal, Son asr Türk şâirleri.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.