Boğaziçinde Çengelköyünde Lâle devri İstanbul’unun mamurelerinden olup kuvvetle tahmin olunabilir ki arkasında muazzam bir korusu ve etrafında çiçek, bilhassa lâle bahçeleri bulunan bir sahilsaraydır. Sahibi, Sadırâzam Nevşehirli İbrahim Paşanın damadı Kapudanı Derya Mustafa Paşa idi. Bağıferah hakkında Nedim’in 32 beyitlik bir kasidei tarihiyesinden şu malûmat toplanabiliyor; Bağıferahın tanzimi ve sahilsarayın yapısı hicrî 1140 (M. 1727) dir: Bu mısrâ’la Nedim’a söyledi itmamına tarih “Bu nev sahilsarayı kıldı ihya Mustafa Paşa” 1140 “Bağıferah” adını koyan Sadırâzam İbrahim Paşadır: Bu vâlâ mevzii ni’melbedel idince istishab Saadetle şerefbahş oldu bir gün sadri mülk ârâ Gelüb tab’ı ferah peymâsına âbü hâvâsı hoş Pesendi ittikde tarzü resmine ol âsâfı yektâ Buyurdu nâmına Bağı Ferah dinmek münasiptir... Sahilden gerideki sırtlara uzanan bir orman vardır : Hiyabanzârına doğru nigâh iden kıyas eyler Şehi kadler kabâyi sebz ile saf bağlamış gûyâ Gören bu sıfatının imtidadın iki cânibde Sanur kim perü balin eylemiş küstderde bir ankaa... Lebideryâdaki Kasrın arkasında büyük bir havuz vardır; Temaşa kıl şu havzun vüs’atin bak kim bu kasri nev Muhat olmuştur iki cânibinden bahrile gûyâ Ve muhakkak ki devrinin nefis bir sanat eseri olan bir selsebili vardır: Şu dilcû sels...

Boğaziçinde Çengelköyünde Lâle devri İstanbul’unun mamurelerinden olup kuvvetle tahmin olunabilir ki arkasında muazzam bir korusu ve etrafında çiçek, bilhassa lâle bahçeleri bulunan bir sahilsaraydır. Sahibi, Sadırâzam Nevşehirli İbrahim Paşanın damadı Kapudanı Derya Mustafa Paşa idi. Bağıferah hakkında Nedim’in 32 beyitlik bir kasidei tarihiyesinden şu malûmat toplanabiliyor; Bağıferahın tanzimi ve sahilsarayın yapısı hicrî 1140 (M. 1727) dir: Bu mısrâ’la Nedim’a söyledi itmamına tarih “Bu nev sahilsarayı kıldı ihya Mustafa Paşa” 1140 “Bağıferah” adını koyan Sadırâzam İbrahim Paşadır: Bu vâlâ mevzii ni’melbedel idince istishab Saadetle şerefbahş oldu bir gün sadri mülk ârâ Gelüb tab’ı ferah peymâsına âbü hâvâsı hoş Pesendi ittikde tarzü resmine ol âsâfı yektâ Buyurdu nâmına Bağı Ferah dinmek münasiptir... Sahilden gerideki sırtlara uzanan bir orman vardır : Hiyabanzârına doğru nigâh iden kıyas eyler Şehi kadler kabâyi sebz ile saf bağlamış gûyâ Gören bu sıfatının imtidadın iki cânibde Sanur kim perü balin eylemiş küstderde bir ankaa... Lebideryâdaki Kasrın arkasında büyük bir havuz vardır; Temaşa kıl şu havzun vüs’atin bak kim bu kasri nev Muhat olmuştur iki cânibinden bahrile gûyâ Ve muhakkak ki devrinin nefis bir sanat eseri olan bir selsebili vardır: Şu dilcû selsebili gör kim ande semti eşvâke İder her bir şiken bir kûşei ebrû ile imâ Beyanı inbisatü zevk içün her lâhzede ânın Lebi fevvâresi şad m’anii bârik ider peydâ Lâle devri ricalinin felâketine varan hicrî 1143 (M. 1730) ihtilâli çıktığında, Kapudanıderya Mustafa paşa bu Bağıferah’ta bulunuyordu. Çengelköy kâşanesinin, bahçeleriyle beraber, ihtilâlciler tarafından tahrip edilen mamurelerden biri olduğu kuvvetle tahmin olunabilir. (B. : Lâle Devri; İbrahim Paşa, Nevşehirli; Mustafa Paşa: 1730 ihtilâli). Bibl. : Nedim, Divan; Sami - Şâkir, Tarih.