B.: Ankara Caddesi) Babıâli Caddesinin yakın maziye ait manzarasını, Ahmed Midhat, 1296 (1878) da “Yeryüzünde Bir Melek” adındaki romanının başlarında şöyle tasvir eder: “Bundan tahminen otuz beş sene kadar evvel bir kış gecesinde idi (1261? = 1845?) Sirkeci iskelesi tarafında garip bir hal vukua geldi. Ama nasıl Sirkeci iskelesi?.. Büyük yangından sonra meydana gelip bugün bir baştan diğer başa doğru baktığımız zaman kalblerimize ferahlık veren geniş caddeyi hatırınıza getirip de kendinizi Sirkecide bulur iseniz haber vereceğimiz vakanın aslâ farkına varamazsınız. Eğer yirmi beş yaşını aşkın bir adam olup da biraz da hafıza kuvvetiniz yerinde ise, o eski Sirkeci iskelesini hâlâ gözünüz önünde bulursunuz. Binaenaleyh tarif için pek uzun tafsilata lüzum yoktur. Cağaloğlundan doğru gelen yani şimdiki Babıâli Caddesinin selefi bulunan belli başlı caddesinde bile sağ taraftaki hanenin damından bir kiremit düşecek olsa, sol taraftaki hanenin cumbasını zedeleyeceğini size ihtar eder isek mübalâğa etmemiş olduğumuz halde, Sirkeci iskelesi sokağının nasıl bir sokak olduğunu da tarif etmiş oluruz.”