Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
BABA CÂFER
İstanbul, kendi adına nisbetle bir zindan bulunan Arab aslından bir yatırdır. Muammer Önur, İstanbul ve civarındaki yatırlar hakkında neşrettiği bir makalede Osman Ergin ile Naci Ayral’a atfen şu satırları yazıyor:
“Baba Câfer, şimdi İpçiler denilen Zından kapısında karanlık bir türbe içinde yatar. Bir rivayete göre, Baba Cafer, İmam Hüseyinin çocuklarındandır. Merkadinin bulunduğu yer, eskiden borçlarını vermeyenlerin hapis ve tevkif edildiği zındandır. Baba Caferin asıl adı Seyid Cafer’dir. Bu zat, Şeyh Maksud adında bir arkadaşı ile ve yanlarında beş altı yüz kişi bulunduğu halde, Abbasî halifesi Harunürreşid tarafından elçilikle İstanbula gönderilmişler. Bunların şehre girişlerinden biraz önce, ötedenberi Kocamustafapaşada teşkil ettikleri bir mahallede oturan Araplarla Rumlar arasında bir çarpışma olmuş. Bu çarpışmada mâslümanlardan bir çok kimse şehit düşmüş. Bunların cesetleri gömülmiyerek günlerce sokaklarda kalmış. Seyid Câfer ile arkadaşı Şeyh Maksud, işte bu sırada İstanbula gelmişler. Seyid Câfer arkadaşı ile beraber Bizans imparatorunun huzuruna çıktıkları azman, şehitlerin böyle sokak ortalarında bırakılmasından dolayı Seyid Câfer imparatora bir hayli şiddetli sözler söylemiş. Bunlardan müteessir olan imparator da kendisini, şimdi yatmakta olduğu zındana attırmış. S...
⇓ Devamını okuyunuz...
İstanbul, kendi adına nisbetle bir zindan bulunan Arab aslından bir yatırdır. Muammer Önur, İstanbul ve civarındaki yatırlar hakkında neşrettiği bir makalede Osman Ergin ile Naci Ayral’a atfen şu satırları yazıyor:
“Baba Câfer, şimdi İpçiler denilen Zından kapısında karanlık bir türbe içinde yatar. Bir rivayete göre, Baba Cafer, İmam Hüseyinin çocuklarındandır. Merkadinin bulunduğu yer, eskiden borçlarını vermeyenlerin hapis ve tevkif edildiği zındandır. Baba Caferin asıl adı Seyid Cafer’dir. Bu zat, Şeyh Maksud adında bir arkadaşı ile ve yanlarında beş altı yüz kişi bulunduğu halde, Abbasî halifesi Harunürreşid tarafından elçilikle İstanbula gönderilmişler. Bunların şehre girişlerinden biraz önce, ötedenberi Kocamustafapaşada teşkil ettikleri bir mahallede oturan Araplarla Rumlar arasında bir çarpışma olmuş. Bu çarpışmada mâslümanlardan bir çok kimse şehit düşmüş. Bunların cesetleri gömülmiyerek günlerce sokaklarda kalmış. Seyid Câfer ile arkadaşı Şeyh Maksud, işte bu sırada İstanbula gelmişler. Seyid Câfer arkadaşı ile beraber Bizans imparatorunun huzuruna çıktıkları azman, şehitlerin böyle sokak ortalarında bırakılmasından dolayı Seyid Câfer imparatora bir hayli şiddetli sözler söylemiş. Bunlardan müteessir olan imparator da kendisini, şimdi yatmakta olduğu zındana attırmış. Seyid Câfer bu zındanda zehirlenerek öldürülmüş. Bu rivayetten anlaşılıyor ki, Seyid Câfer sinirli ve atak bir adammış. Halbuki arkadaşı sâkin ve herkesin mizacına göre hareket etmesini bilen bir kimse olduğu cihetle, imparatordan izin alarak yanındaki adamların yardımı ile şehitleri gömdürmeye muvaffak olmuştur.
“Diğer bir rivayete göre, Şeyh Zındanî Abdürrauf Samedanî namında bir zat İstanbul muhasarasında bulunmuş ve kapıdan şehre girmiştir. Bunun için bu kapuya Zındankapusu denilmiştir. Halife Harunürreşid zamanında elçilikle Bizansa gönderilip bu zindanda zehirlenerek öldürülen Baba Câfer, Şeyh Zindanî Abdürrauf Samedaninin cedlerindendir. Şeyh Zındanî Abdürrauf Samedanî İstanbul fethedildikten sonra kendi yeşil sarığını çıkararak Baba Câferin baş ucuna koyup yetmiş sene bu zındanda onun türbedarlığını yapmıştır.
“Baba Câfer türbesi, Yeniçeriliğin ilgasından sonra İkinci Mahmud tarafından tamir ettirilmiş ve bu münasebetle Zındankapısına da Hazreti Câfer kapısı, yahut Babı Câferî adı verilmiştir. Baba Câferin eskiden beş türbedarı vardı. Bunlar vazifelerini nöbetle yaparlardı. İstanbul kadınları bu türbeye bağlıdırlar. Bir kadın çocuk doğurmadan önce bir deste mum alarak buraya gelir ve türbedara okunarak tesbihden geçerdi. Bundan başka çocuğuna ilk giydireceği çamaşırı da bir bohça içinde doğuma kadar türbede bırakırdı. Çocuk doğup sekiz, dokuz yaşına kadar senede hiç olmazsa birkaç defa buraya getirilerek okutulur ve tesbihden geçirilirdi. Hususiyle haşarı çocukların Baba Câfer türbedarına okutulmadıkça yaramazlıktan vazgeçmiyeceklerine inanılırdı.
“Baba Câfer türbesinde ikinci bir merkad daha görülür ki, bu, Çoban Ali Dede namında birine aittir. Çoban Ali Dedeye Zındancı Ali Baba diyenler de çoktur. Bundan başka türbe içinde bir de kuyu vardır. Baba Câferi ziyaret edenler, bu kuyudan alınmış suyu içmeden ve zındancı Ali Babayı da ziyaret etmeden türbeden dışarı çıkmazlar.”
Sermed Muhtar Alus da türbe hakkında aşağıdaki notu tevdi etmiştir:
“Yemişde, Zındankapusunda, yer altında ışık girmez, loş, daha doğrusu kapkaranlık bir türbedir. İçinde kandiller yanar; yanmasa göz gözü görmez.
“Boncuk denilen havale illetine tutulanları, iki, üç yaşını geçtiği halde hâlâ emekliyenleri, kemik hastalığına uğrayıp bacakları çarpılanları, abur cobur tıkılarak sıskalaşıp, gözleri lokma, karnı davul kesilenleri, nazara uğrayanları bir şeyden korkup boyunu Hüt dağı gibi şişenleri en önce mutlaka oraya götürürlerdi. Türbedar efendi bunlara okur, nefes eder, her birini beşyüzlük tesbihden geçirir, kimine de üstüne mühür basılmış, tütsülendirilecek, yahut suya konup o su içirilecek kâğıtlar verir, vaktü hale göre, gönülden kopan kırk para, iki kuruş, çeyreği cebe atardı.
“Baba Câfer türbesinin önü, içi her gün kucağında, elinde çocuklar bulunan kadınlarla dolar; sıra gelmek için beklenip durulur, öne geçip bir an evvel oraya girelim diye mecelleşilir, itilişip kakışılırdı.”
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM040006
Tema
Kişi
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
Cilt 4, sayfalar 1733-1734
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.