Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
AKINTIBURNU
Bir adı da Arnavutköyburnudur; Boğaz suyu, Defterdarburnundan buraya kadar bir anafor vücuda getirir ise de, bu burundan aşağı ana akıntıya karışır. Küçük gemiler, sahile gemici çıkarıp palamar ile çekilmek suretile burnu ancak dolaşabilirler. Burnun altında, sahilden bir gomana açıkta 14 kulaçlık bir demir yeri vardır. Bu liman, asırlardanberi Boğaz gemicilerince makbuldür. Evliya Çelebi: “Akıntıburnundan içeri bir körfez limanlı yer olduğundan kışın birçok gemi kışlar, fakat Akıntıburnu bir kayalı yer olduğundan pek tehlikeli, ve gemi geçirmede çok zorluk çekilir” diyor. Deniz seyri bakımından Boğaziçinin en safalı yerlerinden biridir.
Akıntının sürati saatte 4 - 5 mildir. Fırtınalı havalarda, kayıklar ve küçük yelkenliler için bu burnu yedek ile geçmek bile tehlikelidir.
Ruşen Eşref Ünaydın, Boğaziçi üzerine neşrettiği güzel bir makale serisinde şu fıkracığı nakleder:
“Bir kayıkçı demişti ki bir taş bağla, Arnavutköyü akıntısı açığında dibe at; sen hiç kürek çekme; görürsün sandalın gene nasıl akıntı yukarı gider. Aşağıdaki ters akıntı üstündekinden kıyaktır!”
Boğazdan Köprüye inen ve Köprüden Boğaza çıkan Şirketi Hayriye vapurlarına (bu satırların yazıldığı sırada Devletin Denizyolları vapurları) seyrü sefer selâmetini temin etmek için gündüzleri bir kırmızı bayrak ve geceler...
⇓ Devamını okuyunuz...
Bir adı da Arnavutköyburnudur; Boğaz suyu, Defterdarburnundan buraya kadar bir anafor vücuda getirir ise de, bu burundan aşağı ana akıntıya karışır. Küçük gemiler, sahile gemici çıkarıp palamar ile çekilmek suretile burnu ancak dolaşabilirler. Burnun altında, sahilden bir gomana açıkta 14 kulaçlık bir demir yeri vardır. Bu liman, asırlardanberi Boğaz gemicilerince makbuldür. Evliya Çelebi: “Akıntıburnundan içeri bir körfez limanlı yer olduğundan kışın birçok gemi kışlar, fakat Akıntıburnu bir kayalı yer olduğundan pek tehlikeli, ve gemi geçirmede çok zorluk çekilir” diyor. Deniz seyri bakımından Boğaziçinin en safalı yerlerinden biridir.
Akıntının sürati saatte 4 - 5 mildir. Fırtınalı havalarda, kayıklar ve küçük yelkenliler için bu burnu yedek ile geçmek bile tehlikelidir.
Ruşen Eşref Ünaydın, Boğaziçi üzerine neşrettiği güzel bir makale serisinde şu fıkracığı nakleder:
“Bir kayıkçı demişti ki bir taş bağla, Arnavutköyü akıntısı açığında dibe at; sen hiç kürek çekme; görürsün sandalın gene nasıl akıntı yukarı gider. Aşağıdaki ters akıntı üstündekinden kıyaktır!”
Boğazdan Köprüye inen ve Köprüden Boğaza çıkan Şirketi Hayriye vapurlarına (bu satırların yazıldığı sırada Devletin Denizyolları vapurları) seyrü sefer selâmetini temin etmek için gündüzleri bir kırmızı bayrak ve geceleri de bir kırmızı fenerle işaret verilmek üzere akıntıburnuna bir işaretçi konulmuştur. Yaz mevsiminin en sıcak ve durgun günlerinde bile Akıntıburnunda tatlı, lâtif bir esinti eksik değildir. Bundan ötürüdür ki Akıntıburnundaki gazino-kahvehaneler yazın fevkalâde rağbet görür.
Bostancıbaşı defterlerinin tetkikinde görülür ki eskiden, Arnavutköyünden Akıntıburnuna kadar Rum kibarlarının yalıları, burundan Bebeğe kadar da Türk yalıları sıralanmıştı.
Üçüncü Selim devri başlarına ait bir Bostancıbaşı defterinde Akıntıburnu ve civarı sahili, Arnavutköyünden Bebeğe doğru şöylece kaydedilmiştir:
Kapıkethüdası Mişoğlunun yalısı, Hatmanoğlu Yorgakinin yalısı, Akıntıburnu, Sadırazam Halil Hamid Paşazade Nuri Beyin yalısı, Kaftan ağasızade Mustafa Ağanın yalısı, Halil Hamid Paşazade Arif Beyin büyük yalısı.
Sonraları bu manzara çok değişmiştir; Üçüncü Selim kızkardeşi Beyhan Sultan adına güzel bir çeşme yaptırmış, bir yangın yukardaki yalıları silip süpürmüş, sahile küçük bir çarşı vücuda gelmiş, Halil Hamid Paşazadeler de geniş arazilerinin üst kısmında birer köşk yaptırmışlardır; ayni sahil parçası İkinnci Mahmud saltanatının ortalarına doğru tanzim edilmiş bir Bostancıbaşı defterinde de şöyle gösterilmiştir:
Yorgaki bezirgânın arsası, Akıntıburnu, Beytansultançeşmesi, yanında Başeski kahvehanesi, yanında yemenici dükkânı, yanında gözlemeci dükkânı, yanında doğramacı dükkânı, yanında berber dükkânı, yanında bakkal dükkânı, yanında tütüncü dükkânı, yüksekte Halil Hamid Paşazedelerin köşkleri...
Akıntıburnunda İkinci Mahmud da tek minareli küçük bir cami yaptırtmıştı.
Manzum bir sahiname sahibi olan Şair Fenni Bey de Arnavutköy akıntısı, dolayısile Akıntıburnu için şu beyti yazmıştır:
Yâreli bir güzelin aşkı ile didei ter
Arnavutköy akıntısı gibi durmaz akar..
Anadolu yakasında Kandilliburnuna da “Akıntıburnu” diyenler vardır.
Akıntı Burnunda Saidpaşa Yalısı
(Resim: Th. Allomdan S. Bozcalı eli ile)
Tema
Yer
Emeği Geçen
S. Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Kod
IAM011034
Tema
Yer
Tür
Ansiklopedi sayfası
Biçim
Baskı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Emeği Geçen
S. Bozcalı
Tanım
Cilt 1, sayfalar 519-520
Not
Görsel: cilt 1, sayfa 519
Tema
Yer
Emeği Geçen
S. Bozcalı
Tür
Ansiklopedi sayfası
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.