Entries
Examine all the Istanbul Encyclopedia entries from A to Z.
Volumes
Browse A to G volumes published between 1944 and 1973.
Archive
Discover Reşad Ekrem Koçu's works for the entries between letters G and Z.
Discover
Search by subjects or document types; browse through archival docs that are open access for the first time.
Hüseyin Ağa (Telhisci Laz) article
HÜSEYİN AĞA (Telhisci Laz) – Onyedinci Yüzyıl oearalarında Dördüncü Sultan Mehmedin sadırazamlarından Melek Ahmed Paşanın telhiscisi,(sadırazamların telhis arz tezkirelerini pâdişaha götüren adam .B.Ahmed Paşa ,Melek,cild 1,sayfa 419). Melek Ahmed Paşanın yakın akrabâsından olan Evliyâ Çelebi ( B.:Evliyâ Çelebi,10,sayfa 5419) ,Melek Ahmed Paşaya karşı İstanbul esnafının ayaklanmasını,tarihimizin tek esnaf ihtilâlini anlatırken bu Telhisci Laz Hüseyin Ağadan bahseder ,en çok ,eski İstanbul hayatı için,bir ihtilâl içinde çok canlı sahneler tesbit eder; aşağıdaki satırları Evliyâ Çelebiden naklediyoruz :
“ Paşa efendimiz halkın gulgule inden kim haber alır diye buyurduklarında telhisci Hüseyin ağa o işi yapabileceğini söyledi .Melek Ahmed Paşa .
- Sen çok ıstılahcı adamsın,halkın aklına göre konuşmasını bilmezsin,onlar bir alay haşerattır,korkarım ki bir fodulluk yaparsın,onları selâmla,koyduğumuz verğinin kaldırıldığı ve Şeyhülislâm Efendiye gittiği söyle,göreyim seni..dedi.
“Sonra bana da :
- Evliyâ..sen de Hüseyin Ağa ile berabre git,korkma,bu cemiyetden sana zarar gelmez,.diyerek bir fatiha okudu ve üzerime üfledi.
“Sakalım yok,matruşum.Başımdan sarığı çıkarıp bir yedekci takkesi geçirdim.Pala kılıcı kemerime bindirip üstüne hizmetkâr oğlanımın serhadlisini giydim.
“Hüseyin Ağa ...
⇓ Read more...
HÜSEYİN AĞA (Telhisci Laz) – Onyedinci Yüzyıl oearalarında Dördüncü Sultan Mehmedin sadırazamlarından Melek Ahmed Paşanın telhiscisi,(sadırazamların telhis arz tezkirelerini pâdişaha götüren adam .B.Ahmed Paşa ,Melek,cild 1,sayfa 419). Melek Ahmed Paşanın yakın akrabâsından olan Evliyâ Çelebi ( B.:Evliyâ Çelebi,10,sayfa 5419) ,Melek Ahmed Paşaya karşı İstanbul esnafının ayaklanmasını,tarihimizin tek esnaf ihtilâlini anlatırken bu Telhisci Laz Hüseyin Ağadan bahseder ,en çok ,eski İstanbul hayatı için,bir ihtilâl içinde çok canlı sahneler tesbit eder; aşağıdaki satırları Evliyâ Çelebiden naklediyoruz :
“ Paşa efendimiz halkın gulgule inden kim haber alır diye buyurduklarında telhisci Hüseyin ağa o işi yapabileceğini söyledi .Melek Ahmed Paşa .
- Sen çok ıstılahcı adamsın,halkın aklına göre konuşmasını bilmezsin,onlar bir alay haşerattır,korkarım ki bir fodulluk yaparsın,onları selâmla,koyduğumuz verğinin kaldırıldığı ve Şeyhülislâm Efendiye gittiği söyle,göreyim seni..dedi.
“Sonra bana da :
- Evliyâ..sen de Hüseyin Ağa ile berabre git,korkma,bu cemiyetden sana zarar gelmez,.diyerek bir fatiha okudu ve üzerime üfledi.
“Sakalım yok,matruşum.Başımdan sarığı çıkarıp bir yedekci takkesi geçirdim.Pala kılıcı kemerime bindirip üstüne hizmetkâr oğlanımın serhadlisini giydim.
“Hüseyin Ağa gaayet muhteşemâne sof'a kaplı kaakum kürk giymin,başında müsâhib destarı,ardında on iki nefer hizmetkârları ile çıkdı.Pür silâh halk deryâsı içine girdik.Cebe cevşen,kılıç kalkan parıltısından geçilmez.Bâbıhümâyun önündeki abdest musluklarına vardık ;orada :
- Dur ağa..nereye gidersin !..dediler.
“Hüseyin Ağa :
- İleride zorba başınıza giderim !..deyince aklım başımdan gitti.
- İşte biz zorba başıyız..söyleyeceğin varsa bize söyle..dediler.
“Hüseyin Ağa :
- Bre ben sözümü adam ağızlı adama söylerim..dedi.
“bir küfür sağnağı başlarken hemen atıldım :
- Bre gaaziler..murâdı size beğenmemek değil,dinimizin direği müftü hazretlerine gider..vezir size selâm etti..size salınan son vergiyi kaldırdı..dedim.
“Tarafa taraf makul mâkul,ağaya yol verin diyerek önümüz açıldı.Hüseyin Ağa ilerden giderken yina fodulluğu tuttu;
- Ne tplanmışsınız..dağılın..vezir sarayındaki asker üzerinnize yürürse hepiniz kırılırsınız..deyince ben geriye kaldım.
“Biri tüfeğinin ucu ile Hüseyin Ağanın başından müsâhib sarığını itip düşürdü Ağa da o adama bir tokat atınca oratalık tutuşdu.Hemen halk arasına girip saklandım.Hüseyin ağayı atından yıkdılar,Sırtından kürkünü alıp paşa kapusunun sarayının aherm kapusuna kadar sürklediler ve oraya gelinceye kadar vurdular.Pek çok yerinden yaralı harem kapusu önünde bırakdılar.Koynundan telhis kesesini,saatini,bıçağını,hançerini yağmaladılar..Kapu önünde debelenir dururdu.Yokuş aşağı koşdum :
- Bre Yıldırım (kapucunun adı olacak) !..kapuyu açın,ben Evliyâ Çelebiyim !..dedim,hele bin mihnetle kapuyu açıp beni içeri aldılar.Doğruca paşanın hzuruna çıkıp olanı anlattım :
- İç ağalarının pencereleri önünde debelenip yatar..dedim.”.
Telhisci Laz Hüseyin Ağa nın ağır yaralı olarak Meleh Ahmed Paşa sarayına alınmış ve yaraları timar edilmişdir.Hayatı hakkında başka kayde rastlanmadı.Evliyâ Çelebinin karadeniz uşakları ağzı ile konuşduğundan bahesttiği bu Laz Hüseyn Ağa,romancılarımızın üzerinde durması gereken tiplerdendir.
Bibl.: Evliya ,III.
Theme
Person
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.
TÜM KAYIT
Article Title
Identifier
H44073
Theme
Person
Subject
Type
Document
Format
Typewriting, Handwriting
Language
Turkish
Rights
Open access
Rights Holder
Kadir Has University
Description
Text written for the Hüseyin-Hüseyin Avni chapter of Istanbul Encyclopedia
Note
Typewriting on paper. Press notes are handwritten with pen on the document.
See Also Note
Ahmed Paşa (Melek), cild 1, sayfa 419; Evliyâ Çelebi, cilt 10, sayfa 5419
Bibliography Note
Evliyâ Çelebi, III
Provenance
Istanbul Encyclopedia Archive has been opened to access in cooperation with Kadir Has University and Salt.
Theme
Person
Contributor
Type
Document
Share
X
FB
Links
→ Rights Statement
→ Feedback
Please send your feedback regarding Istanbul Encyclopedia records to istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org.