Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Hûriye (Çapkın) maddesi
HÛRİYE (Çapkın) – Geçen asır sonlarında 1880 ile 1890 arasında İstanbul konaklarının nâzenin yosma hanımlarının sahhâkelik yolunda gönül eğlencesi olmuş aslı Tırnava çingenelerinden bir çengi kız ;
Vücud yapısı ve eli ayak dökümü oğlan kalıbında gayetle hünerli bir rakkase idi. 1876 Bulgaristan bozgununuda muhacir olarak geldiğinde Ayvansaray'da meşhur Loncanın kolbaşılarından Gülizar'ın dikkatini çekmiş, işini çok iyi bilen o yaman kadın, Hûriye'nin ileride altın yumurtlayacak bir piliç olduğunu görmüş, kızı derhal yanına alarak o yolda terbiye etmiş ve kibar harem âlemine önce seçkin bir rakkase olarak tanıtmıştır. Hakikatte de seçkin bir çengi idi; hele bir Lâz oyunu vardı, kara don, kara mintan giyerek ve başında kara puşu, iri kıyım yalın ayakları ile kayıkçı kıyafetinde ve “Kabak” denilen iptidaî bir sazın refakatinde vahşî edâlar, çalımlarla bir horon oynardı ki zeberdest bir yalı uşağından asla ayırd edilmez ve kibar hanımlarca seyrine doyum olmazdı. Fakat erkek yapılı kıbti kızı o kibar hanımları meydan oyunlarından ziyade mahremâne aşkbazlıkları ile teshir etmişti. Bilhassa tâze ve ateşli dulların ve kocaları tarafından ihmal edilen nâzeninlerin baş tâcı olmuştu.
Sokağa yalnız çıkmaz, gideceği yere daimâ meneceri, kılavuzu ablası Gülizar'la beraber giderdi; yeşil ferâce...
⇓ Devamını okuyunuz...
HÛRİYE (Çapkın) – Geçen asır sonlarında 1880 ile 1890 arasında İstanbul konaklarının nâzenin yosma hanımlarının sahhâkelik yolunda gönül eğlencesi olmuş aslı Tırnava çingenelerinden bir çengi kız ;
Vücud yapısı ve eli ayak dökümü oğlan kalıbında gayetle hünerli bir rakkase idi. 1876 Bulgaristan bozgununuda muhacir olarak geldiğinde Ayvansaray'da meşhur Loncanın kolbaşılarından Gülizar'ın dikkatini çekmiş, işini çok iyi bilen o yaman kadın, Hûriye'nin ileride altın yumurtlayacak bir piliç olduğunu görmüş, kızı derhal yanına alarak o yolda terbiye etmiş ve kibar harem âlemine önce seçkin bir rakkase olarak tanıtmıştır. Hakikatte de seçkin bir çengi idi; hele bir Lâz oyunu vardı, kara don, kara mintan giyerek ve başında kara puşu, iri kıyım yalın ayakları ile kayıkçı kıyafetinde ve “Kabak” denilen iptidaî bir sazın refakatinde vahşî edâlar, çalımlarla bir horon oynardı ki zeberdest bir yalı uşağından asla ayırd edilmez ve kibar hanımlarca seyrine doyum olmazdı. Fakat erkek yapılı kıbti kızı o kibar hanımları meydan oyunlarından ziyade mahremâne aşkbazlıkları ile teshir etmişti. Bilhassa tâze ve ateşli dulların ve kocaları tarafından ihmal edilen nâzeninlerin baş tâcı olmuştu.
Sokağa yalnız çıkmaz, gideceği yere daimâ meneceri, kılavuzu ablası Gülizar'la beraber giderdi; yeşil ferâce giyer, gayet kalın tülbentden bir molla kızı yaşmağı tutunurdu, etrafına bakınmaz, görenler : “İşte efendim ırz ehli kadın budur...” derlerdi. Fakat gittiği yerde ferâcesini atmakla kalmayıp hemen erkek kılığına girerdi, erkek olunca da kişizâde kâtib olmazdı, çok çok sonraları hanım ağzından söylenmişdir : “Mâni oluyor hâlimi takrîre hicâbım” şarkısında kastedilen arabacı, kayıkçı, bahçıvan, tulumbacı bir göğsü açık, baldırı çıplak fetâ uşak, hanım oynaşı cilâsın olurdu.
Üç dört yıl gibi kısa bir zaman içinde küçük bir çekmeceyi mücevherle ve bir çömlekciği de altın ile doldurmuşdu. Fakat tuttuğu yol tehlikeliydi; çok değil, elli sene evvel yaşamış olsaydı âkıbeti, adı tarihimize geçmiş Bâbıâli çengisi Sadberk'in sonuna benzeyebilirdi. Sadberk'in adı Loncada unutulmamıştı, onun içindir ki, gece yatısı misafirliğine giderlerken Gülizar Abla, Hûriye'nin kazâ belâ bekçisi de olur idi. Nihayet Mısırlı bir prenses tarafından has bendeleri arasına alındı ve Mısır'a götürüldü. Tophâne kâtiplerinden Üsküdarlı halk şâiri Âşık Râzi, Çapkın lâkabı ile anılan Hûriye'nin Mısır'a gitmesi üzerine hezel yollu şu manzûmeyi yazmıştır:
Hûriyemin gıcırlıdır sakızı
Eski haspa Natır Zehrânın kızı
Hûriyem gül goncasıdır çalıda
Tutamazsın evde konak yalıda
Hûriyemin fingir fingir gözleri
Tulumbacı ağzı tatlı sözleri
Hûriyemin ya kaşları kaşları
Hançer gibi çatık durur başları
Hûriyemin sırma saçak kâkülü
Kaşlarına boydan boya dökülü
Hûriyemin bir ağzı var bir ağzı
Dudakları Tavşancılın kirazı
Yâ efendim Hûriyemde yanaklar
Yutkunuyor gören tüysüz yamaklar
Hûriyemin koynundaki tomurcuk
Damla mercan oğlan memesi boncuk
Hûriyemin takunyası meşeden
Tıkır tıkır sesi gelir köşeden
Savruldukça Hûriyemin eteği
Utandırır urum tavşan köçeği
Hûriyemin çakırpençe elleri
İmrendirir tâze fidan berberi
Hûriyemin gümüş gülle topuğu
Özendirir bıçkın oğlan kopuğu
Hûriyemin iri kıyım ayağı
Kayıkcıyı kıskandırır bayağı
Hûriyemin bir nazı bir nazı
Tâlimine kalkar dellâk palazı
Hûriyemin onbeş on altı yaşı
Çift otuzluk hanımlardır oynaşı
Hûriyemin kara donu mintanı
Arattırmaz yalın uşak fettanı
Hûriyemin ol dâvûdî âvâzı
Basdırmışdır bunca fetâ şehbazı
Raksa çıksa topuk vursa Hûriyem
Mat olur bin nevcivan bıçkın şiyem
Hûriyemi sattılar bin altına
Mısırlının çıkdı gönül tahtına
Kıbti Şâhım kız oğlan kız Hûriye
Çekdi gitti ol diyâra hû diye
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
H40A001
Tema
Kişi
Konular
Tür
Belge
Biçim
Baskı, Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Hur bölümü için yazılmış metin
Not
Kâğıt üzerine daktilo. Belgeye kupürler yapıştırılmış, kupürün üzerinde tükenmez kalemle düzeltmeler yapılmıştır.
Bibliyografya Notu
Üsküdarlı Âşık Râzî
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.