HOŞKADEM MESCİDİ – Şehzâdebaşı civârında ,o mevkîden Aksara inen Selimpaşa Yokuşunun başında idi ;Hadikatül Cevâmi şu mâlûmâtı veriyor :“Bânîsi Sekbanbaşı Mehmed Ağadır,kabri mescidi yanındadır ;minberini Tuğcuzâde Hacı Ahmed Ağa koymuşdur ki 1183 (M.1769 – 1770) de vefat etmiş,bu mescid civârında defnedilmişdir. Mescidin yanında Şeyhülislâm Anakaravî Mehmed Efendi Medresesi,Kasım Ağa Medresesi ve Derterdar Sebili vardır.Bu mescidin mahallesi vardır ”. Hadikatül Cevâmiin bahsettiği medreselet ile sebilden ve bu mescidden zamanımızda eser kalmamışdır.Sebil çok daha önce kalkmış bulunuyordu,mescid ve medreseler de 1956 - 1957 istimlâkinde yıkdırılmışlar,arsaları Belediye Sarayı yapısının sâhasına katılmışdır. 1943 – 1945 arasında Hoşkadem Mescidinin hemen karşısına rastlayan bir medrese ,Şehir Emâneti harita şubesi müdürü Necib Beyin 1918 de basılmış “İstanbul Rehberi” nin birinci paftasında “Abdülhalim Medresesi” adı ile gösterilmişdir (B.: Abdülhalim Medresesi,cild 1,sayfa 87) ;bu medresenin Hadikada adı geçen iki medreseden hangisi olduğu tarafımızdan tesbit edilemedi,fakat 1943-1945 arasında Abdülhalim Medresesine de halk ağzında Hoşkadem Medresesi deniliyordu.Medresenin önünde küçük ve perişan bir hazirede mescide minber koyan Tuğcuzâde Hacı Ahmed Ağanın kabri duruyordu,taşın...

HOŞKADEM MESCİDİ – Şehzâdebaşı civârında ,o mevkîden Aksara inen Selimpaşa Yokuşunun başında idi ;Hadikatül Cevâmi şu mâlûmâtı veriyor :“Bânîsi Sekbanbaşı Mehmed Ağadır,kabri mescidi yanındadır ;minberini Tuğcuzâde Hacı Ahmed Ağa koymuşdur ki 1183 (M.1769 – 1770) de vefat etmiş,bu mescid civârında defnedilmişdir. Mescidin yanında Şeyhülislâm Anakaravî Mehmed Efendi Medresesi,Kasım Ağa Medresesi ve Derterdar Sebili vardır.Bu mescidin mahallesi vardır ”. Hadikatül Cevâmiin bahsettiği medreselet ile sebilden ve bu mescidden zamanımızda eser kalmamışdır.Sebil çok daha önce kalkmış bulunuyordu,mescid ve medreseler de 1956 - 1957 istimlâkinde yıkdırılmışlar,arsaları Belediye Sarayı yapısının sâhasına katılmışdır. 1943 – 1945 arasında Hoşkadem Mescidinin hemen karşısına rastlayan bir medrese ,Şehir Emâneti harita şubesi müdürü Necib Beyin 1918 de basılmış “İstanbul Rehberi” nin birinci paftasında “Abdülhalim Medresesi” adı ile gösterilmişdir (B.: Abdülhalim Medresesi,cild 1,sayfa 87) ;bu medresenin Hadikada adı geçen iki medreseden hangisi olduğu tarafımızdan tesbit edilemedi,fakat 1943-1945 arasında Abdülhalim Medresesine de halk ağzında Hoşkadem Medresesi deniliyordu.Medresenin önünde küçük ve perişan bir hazirede mescide minber koyan Tuğcuzâde Hacı Ahmed Ağanın kabri duruyordu,taşında :“Hoşkadem Mehmed Ağanın Mescidi minberi vâzii” diye kaydedilmişdi ki mescidin “Hoşkadem” isminin ,bânisi sekbanbaşı Mehmed Ağanın lakabından geldi anlaşılır. Kâgir yapı,kiremitli ahşab çatı ile örtülmüş ve taş minâreli bir mescid idi.9 mart 1904 tarihli Tercemânı Hakikat gazetesinde bâzı yerleri harab olmuş Hoşkadem Camiinin 5500 kuruş sarfı ile tâmir edildiği kayıdlıdır. Âşık Râzi Kalender halk şâiri Âşık Râzinin evrâkı metrukesi arasında dört beyitlik bir manzumede de bumescidede 1885 – 1890 arasında müezzinlik yapmış Abdülezez isimli bir hâfız şöyle övülmüşdür : Hoşkadem Camiinde sesi hem kendi güzel Lâşek şâhi hûbandır Müezzin Abdülezez Öyle devran âfeti eşbehu müeddebi Görmemişdir bu şehri İstanbul minelezel Abdest alurken pâyi dilberin telsîm eden Sulara zemzem disem Bârekallâh dir gazel 1943 – 1945 arasında mescidin hazîresi,İstanbul Belediyesinin çöp arabalarına depo olmuşdu,hazin manzara idi.