Maddeler
İstanbul Ansiklopedisi'nin A harfinden Z harfine tüm maddelerini bir arada inceleyin.
Ciltler
1944 ile 1973 yılları arasında A harfinden G harfine kadar yayımlanmış olan ciltlere göz atın.
Arşiv
Reşad Ekrem Koçu'nun, G ve Z harfleri arasındaki maddelerle ilgili çalışmalarını keşfedin.
Keşfet
Temalar veya belge türlerine göre arama yapın; ilk kez erişime açılan arşiv belgeleri arasında gezinin.
Haşmet Efendi maddesi
HAŞMET EFENDİ – Onsekizinci asır şâirlerinden ,doğum tarihi bilinmiyor,asrın ilk yallıranda doğmuş olacaktır ;İstanbulda doğmuşdu,ulemâdan oluyp kadıaskerliğe kadar yükselmiş Abbas Efendi adında bir zâtin oğludur;âile ananesine uyarak medreseden yetişdi,müderris oldu; edib ve şâir sadırâzam Koca Râgıb Paşanan teveccühünü kazandı ,o ünlü vezirin senli benli nedimi oldu ,Râgıb Paşa ile ve devrin nüktedan şairlerinden Fitnat Hanım ile olan lâtifeleri dillere destan olacak şekilde halk ağzına düştü,gördüğü himâyeye güvenerek devlet ricâlini ağır hici hicivlerile kendine düşman etti ve nihayet bu yüzden 1761 de Rodosa sürüldü ,1768 de orada öldü.
Şiirlerinin toplanabilenleri 1841 de basılmıştır.En güzel eseri,Üçüncü Sultan Mustafanın kızı Hibetullah Sultanın doğumu şenlikleri üzerine ayzıdığ “Vilâdetnâmei Hümayun”dur,mizah yollu bir nesir ile kaleme alınmış ve fıkralarla süslenmiş olan bu kitabcık on sekizinci asrın İstanbul hayatı bakımından gayet kıymetli bir vesikadır.
Haşmet Efendi üzerine anlatılmış fıkralardandır.Râgıb Paşanın bir mahbub gürcü kölesi varmış,Haşmet Efendi de kalender meşreb,külhânî bir şâir,paşanın konağına her gelişinde o güzel genc ile fazlaca alâdar olurmuş.Bir gece yatısı misâfirliğinde gürcü köle paşa tarafından tâlim edilmiş,Haşmetin yattığı odaya gönderilm...
⇓ Devamını okuyunuz...
HAŞMET EFENDİ – Onsekizinci asır şâirlerinden ,doğum tarihi bilinmiyor,asrın ilk yallıranda doğmuş olacaktır ;İstanbulda doğmuşdu,ulemâdan oluyp kadıaskerliğe kadar yükselmiş Abbas Efendi adında bir zâtin oğludur;âile ananesine uyarak medreseden yetişdi,müderris oldu; edib ve şâir sadırâzam Koca Râgıb Paşanan teveccühünü kazandı ,o ünlü vezirin senli benli nedimi oldu ,Râgıb Paşa ile ve devrin nüktedan şairlerinden Fitnat Hanım ile olan lâtifeleri dillere destan olacak şekilde halk ağzına düştü,gördüğü himâyeye güvenerek devlet ricâlini ağır hici hicivlerile kendine düşman etti ve nihayet bu yüzden 1761 de Rodosa sürüldü ,1768 de orada öldü.
Şiirlerinin toplanabilenleri 1841 de basılmıştır.En güzel eseri,Üçüncü Sultan Mustafanın kızı Hibetullah Sultanın doğumu şenlikleri üzerine ayzıdığ “Vilâdetnâmei Hümayun”dur,mizah yollu bir nesir ile kaleme alınmış ve fıkralarla süslenmiş olan bu kitabcık on sekizinci asrın İstanbul hayatı bakımından gayet kıymetli bir vesikadır.
Haşmet Efendi üzerine anlatılmış fıkralardandır.Râgıb Paşanın bir mahbub gürcü kölesi varmış,Haşmet Efendi de kalender meşreb,külhânî bir şâir,paşanın konağına her gelişinde o güzel genc ile fazlaca alâdar olurmuş.Bir gece yatısı misâfirliğinde gürcü köle paşa tarafından tâlim edilmiş,Haşmetin yattığı odaya gönderilmiş,“ Sizi acele paşa efendimiz istiyor !..” diye Haşmeti uyandıracak.Şâir hiç ummadığı anda güzel çocuğu yatağının baş ucunda görünce önce şaşırmış,sonra da gürcü güzelini öpmek istemiş,talimli köle :
– Bana dinini imanını verirsen bir kerecek öpdürürüm !..demiş.
Haşmet gülmüş :
– A çocuk !..demiş,istediğin şeyler senin paşanda bile yok,ben nereden bulup da vereyim.
Bir ramazan iftardan sonra Ragıb Paşanın konağında sohbet ediliyordu,paşa :
– Haşmet..senin bu ramazandan borcun var mı ?..diye sordu.
Şâir -
– Var paşam..dedi,bakkala bin kuruş borcum var..
– Onu sormadım..oruç borcunu soruyorum..
Haşmet :
– Aman paşam..dedi,oruç borcunu ancak Allah sorar..sen bakkal kasab borcunu sorabilirsin,ben söylerim,parayı verirsin,borcumuzu öderiz..
Bir gün de Ragıb Paşa işinin çokluğundan ve yorgunlukdan şikâyet ile etti :
– Ah Haşmet..demiş,öyle bir meuriyet istiyorum ki hiç işi olmasın.
– İstediğiniz gibi bir meuriyet var ama bilmem siz rağbet eder misiniz ?
– Neymiş o ?
– Efendimizin imamlığı !
Yalısı İstinye ile Yeniköy arasında idi.Yanında her biri üçer kayık alır üç göz de irâd kayıkhânesi vardı.1810-1815 arasında duruyordu ve içinde çok yaşlı olarak dul karısı oturuyordu (B.: Ragıb Paşa ,Koca Mehmet ; Fitnat Hanım,Zübeyde,cild 11,sayfa ).
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.
TÜM KAYIT
Madde Başlığı
Kod
H25B015
Tema
Kişi
Konular
Tür
Belge
Biçim
Daktilo yazısı, El yazısı
Dil
Türkçe
Haklar
Açık erişim
Hak Sahibi
Kadir Has Üniversitesi
Tanım
İstanbul Ansiklopedisi Haş bölümü için yazılmış metin. Bir fıkra alıntılanmıştır.
Not
Kâğıt üzerine daktilo. Metnin bir kısmı belgeye yapıştırılmıştır. Düzeltmeler tükenmez kalemle yazılmıştır.
Bakınız Notu
Ragıb Paşa (Koca Mehmed); Fitnat Hanım (Zübeyde), cild 11 sayfa 5803
Provenans
İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, Kadir Has Üniversitesi ve Salt iş birliğiyle erişime açılmıştır.
Tema
Kişi
Emeği Geçen
Tür
Belge
Paylaş
X
FB
Bağlantılar
→ Kullanım Şartları
→ Geri Bildirim
İstanbul Ansiklopedisi kayıtlarıyla ilgili önerilerinizi istanbul.ansiklopedisi@saltonline.org adresine gönderebilirsiniz.