HÂRUN (Sürmeneli) – Asrımız başlarında ,meşrutiyetin ilk yıllarında Haliç kayıkcılarından bıçkın bir delikanlı; ünlü halk şâiri Merdivenköylü Bitli Tevfik Efendiden para yardımları görmüş ve kalender şâire o kadar sadâkatle bağlanmışdır ki Tevfik Efendi Mahmud Şevket Paşa vak'asından sonra İstanbulda bulunması câiz görülmemiş kimseler arasında Sinob'a sürüldüğünde onun uşaklığını gönüllü olarak kabul etmiş ve beraberinde Sinob'a gitmişdir,Birinci Cihan Harbinde de Bahriye askeri olmuşdur.Okur yazar olması Bahriye Nâzırı Cemal Paşanın dikkatini çekmiş,Suriyeye giderken yanına emirber olarak almış,sâdık genc Cemal Paşaya yalvararak “Hocam” dediği Bitli Tevfiki İstanbula getirtmeye de muvaffak olmuşdur.Bitli Tevfik Efendinin aşağıdaki kıt'aları bu gencin alaylı bir medhiyesidir : Bir lazım Kayıkcım var Hârun Şah Kırkbir kerre mâşallah Alımlı çalımlıdır Yamandır Allah Allah Kayıkcının serkeşi Kopukların dilkeşi Daltabanlar içinde Zor bulunur bir eşi Kara donlu lazdır o Bir tüysüz palazdır o Köroğluyum der ama Ateşli Ayvazdır o Ayırmaz taşla tahta Yatar rast gele bahta Yalın ayakla çıkar Düşeş gelirse taht'a Denizde karabatak Aramaz döşek yatak Bayram eder bulursa Çift otuzluk bir kaltak Papaz gibi saçlıdır Az çatıkca kaşlıdır Kavmiyeti icâbı Gaayetle dik başlıdır Sadakatde bir...

HÂRUN (Sürmeneli) – Asrımız başlarında ,meşrutiyetin ilk yıllarında Haliç kayıkcılarından bıçkın bir delikanlı; ünlü halk şâiri Merdivenköylü Bitli Tevfik Efendiden para yardımları görmüş ve kalender şâire o kadar sadâkatle bağlanmışdır ki Tevfik Efendi Mahmud Şevket Paşa vak'asından sonra İstanbulda bulunması câiz görülmemiş kimseler arasında Sinob'a sürüldüğünde onun uşaklığını gönüllü olarak kabul etmiş ve beraberinde Sinob'a gitmişdir,Birinci Cihan Harbinde de Bahriye askeri olmuşdur.Okur yazar olması Bahriye Nâzırı Cemal Paşanın dikkatini çekmiş,Suriyeye giderken yanına emirber olarak almış,sâdık genc Cemal Paşaya yalvararak “Hocam” dediği Bitli Tevfiki İstanbula getirtmeye de muvaffak olmuşdur.Bitli Tevfik Efendinin aşağıdaki kıt'aları bu gencin alaylı bir medhiyesidir : Bir lazım Kayıkcım var Hârun Şah Kırkbir kerre mâşallah Alımlı çalımlıdır Yamandır Allah Allah Kayıkcının serkeşi Kopukların dilkeşi Daltabanlar içinde Zor bulunur bir eşi Kara donlu lazdır o Bir tüysüz palazdır o Köroğluyum der ama Ateşli Ayvazdır o Ayırmaz taşla tahta Yatar rast gele bahta Yalın ayakla çıkar Düşeş gelirse taht'a Denizde karabatak Aramaz döşek yatak Bayram eder bulursa Çift otuzluk bir kaltak Papaz gibi saçlıdır Az çatıkca kaşlıdır Kavmiyeti icâbı Gaayetle dik başlıdır Sadakatde birinci Yürek elmasla inci Azmeyledim yılmadım Adam ettim o genci Demedim laz haylazı Haylaz deli poyrazı Okuttum bin zahmetle Yazı öğrettim yazı Tevfk Efendi kendine has bir tarzda bir de tarih kıt'ası yazmışdır: “Topuk”,“Çakıl”,“Kâkül” ü (117) (134) (71) “Parmak koçan sünbül” ü (644) Katma Ondokuz yaşı “Sürmene” si girmeli (361) 117+134+71+361 = 1327 (M.1909) * Askerliğine Tarih Unutmam kayıkcımın Sinobdaki hizmetin Gönüllü uşaklıkda tamam yedi ay doldu Kat ayları târihe dileyüb selâmetin “ Sürmeneli kayıkcım Hârunum asker oldu ” 1327 + 7 = 1334 (M.1915-1916)